237 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Cüveyriye, ona Nafi', ona da Abdullah b. Ömer (ra) şöyle demiştir: "Bir kişi ayağa kalktı ve “Yâ Rasûlallah! İhrama gireceğimiz zaman bize ne giymemizi emir buyurursunuz?” diye sordu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Gömlek, don, sarık, bornoz, mest türü şeyler giymeyiniz. Ancak bir çift terliği bulunmayan kimse, topuklardan aşağıda olan mest giysin. Ayrıca, za'ferân ve vers bitkisi boyaları dokunmuş elbiseler giymeyiniz."
Bize Muhammed b. Abdül'alâ, ona Muhammed b. Sevr, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Misver b. Mahreme; (T) Bize Yakub b. İbrahim, ona Yahya b. Said, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Misver bç Mahreme ve Mervan b. Hakem şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Hudeybiye günü binden fazla kişiyle Mekke’ye doğru yola çıkmıştı. Zü'l-huleyfe’ye geldiklerinde yanlarında getirdikleri kurbanları işaretleyip boyunlarına gerdanlık taktılar ve umre için ihrama girdiler. [Hadis kısaltılmıştır.]
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona da Nâfi şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Abdullah b. Ömer (Abdullah b. ez-Zübeyr’in muhasara edildiği) o fitne zamanında umre yapmak üzere çıktığında “Eğer Beyt’e ulaşmama engel olunursa biz de Rasulullah (sav) ile birlikte iken yaptığımız gibi yaparız. Rasulullah (sav) Hudeybiye yılında bir umre yapmak niyetiyle telbiye getirip ihrama girdiğinden ötürü, o da bir umre niyetiyle telbiye getirip ihrama girmişti” dedi. Sonra Abdullah durumunu gözden geçirerek “Her ikisinin durumu aynıdır, farklı değildir” deyip arkadaşlarına dönerek “İkisinin de durumu birdir, aralarında bir fark yoktur. Ben sizleri umre ile birlikte hacca da niyet ederek onu kendime vacip kıldığıma dair tanık tutuyorum” dedi. Sonra yoluna devam etti. Nihayet Kâbe’ye gelince – kendisi için yeterli olduğu kanaati ile– bir tek tavaf yaptı ve kurbanlığını kesti." Mâlik der ki: İşte Nebi’nin (sav) ve ashabının alıkonulduğu gibi düşman tarafından alıkonulan (Kâbe’ye ulaşması engellenen) kimse ile ilgili durum böyledir. Ama düşmandan başka bir sebeple alıkonulan kimse, Beyt’e varıp tavaf etmeden ihramdan çıkamaz.
Bize Muhammed b. Abdül'alâ, ona Muhammed b. Sevr, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Misver b. Mahreme; (T) Bize Yakub b. İbrahim, ona Yahya b. Said, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Misver bç Mahreme ve Mervan b. Hakem şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Hudeybiye günü binden fazla kişiyle Mekke’ye doğru yola çıkmıştı. Zü'l-huleyfe’ye geldiklerinde yanlarında getirdikleri kurbanları işaretleyip boyunlarına gerdanlık taktılar ve umre için ihrama girdiler. [Hadis kısaltılmıştır.]
Bize Muhammed b. Abdül'alâ, ona Muhammed b. Sevr, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Misver b. Mahreme; (T) Bize Yakub b. İbrahim, ona Yahya b. Said, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Misver bç Mahreme ve Mervan b. Hakem şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Hudeybiye günü binden fazla kişiyle Mekke’ye doğru yola çıkmıştı. Zü'l-huleyfe’ye geldiklerinde yanlarında getirdikleri kurbanları işaretleyip boyunlarına gerdanlık taktılar ve umre için ihrama girdiler. [Hadis kısaltılmıştır.]
Bize Kuteybe, ona Leys, ona da Nâfi, İbn Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir adam ayağa kalkarak: 'Ey Allah’ın Rasulü, ihramlı iken elbise olarak bize ne giymemizi emir buyurursunuz?' diye sordu. Rasulullah (sav) şöyle cevap verdi: "Gömlek, şalvar, bornoz giymeyin, sarık sarmayın, mest de giymeyin. Ancak nalın (terlik, ayakkabı) bulamayan bir kimse olursa mest giysin; (ama) topuklarının altında kalacak şekilde (mestin konçlarını) kessin. Safran ve vers (alaçehre çiçeği, Yemen safranı) ile boyanmış elbise de giymeyin. İhramlı kadın yüzüne peçe örtmesin, eldiven de giymesin.” [Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. İlim ehlinin ameli bu hadise göredir.]
Bize Muhammed b. Abdül'alâ, ona Muhammed b. Sevr, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Misver b. Mahreme; (T) Bize Yakub b. İbrahim, ona Yahya b. Said, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Misver bç Mahreme ve Mervan b. Hakem şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Hudeybiye günü yanında binden fazla kişiyle Mekke’ye doğru hareket etmişti. Zü'l-huleyfe’ye geldiklerinde yanlarında getirdikleri kurbanları işaretleyip boyunlarına gerdanlık taktılar ve umre için ihrama girdiler. [Hadis kısaltılarak verilmiştir.]