Öneri Formu
Hadis Id, No:
25804, N002993
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ عَنْ يَحْيَى - وَهُوَ ابْنُ آدَمَ - عَنْ سُفْيَانَ - وَهُوَ ابْنُ عُيَيْنَةَ - قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لاَ نُرَى إِلاَّ الْحَجَّ - قَالَتْ - فَلَمَّا أَنْ طَافَ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ قَالَ « مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيُقِمْ عَلَى إِحْرَامِهِ وَمَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيَحْلِلْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi' *el-Kuşeyrî), ona Yahya b. Âdem (el-Ümevî), ona Süfyan b. Uyeyne (el-Hilâlî), ona Abdurrahman b. Kasım (et-Teymî), ona babası (Kasım b. Muhammed et-Teymî) ona da Hz. Âişe (r. anhâ) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
Rasulullah'la birlikte yola çıkmıştık. Hacdan başka bir amaç düşünmüyorduk. Nihayet Rasulullah (sav) Kâbe'yi tavaf edip Safa ile Merve arasında da sa'y edince şöyle buyurdu: "Kimim beraberinde hedy kurbanı varsa ihramlı kalmaya devam etsin. Kimin de beraberinde hedy kurbanı yoksa ihramdan çıksın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 185, /2280
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Adem el-Ümevî (Yahya b. Adem b. Süleyman)
6. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Hac, İhramdan çıkmak
Hac, Sa'y etmek
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30960, İM003105
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ الْعَبْدِىُّ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سِنَانِ بْنِ سَلَمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ ذُؤَيْبًا الْخُزَاعِىَّ حَدَّثَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَبْعَثُ مَعَهُ بِالْبُدْنِ ثُمَّ يَقُولُ « إِذَا عَطِبَ مِنْهَا شَىْءٌ فَخَشِيتَ عَلَيْهِ مَوْتًا فَانْحَرْهَا ثُمَّ اغْمِسْ نَعْلَهَا فِى دَمِهَا ثُمَّ اضْرِبْ صَفْحَتَهَا وَلاَ تَطْعَمْ مِنْهَا أَنْتَ وَلاَ أَحَدٌ مِنْ أَهْلِ رُفْقَتِكَ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (el-Absî), ona Muhammed b. Bişr el-Abdî, ona Said b. Ebu Arûbe (el-Adevî), ona Katade (b. Diâme es-Sedusî), ona Sinan b. Seleme (el-Hüzelî), ona da (Abdullah) b. Abbas (r. anhümâ) rivayet etmiştir:
Züeyb el-Huzâî (ra), Rasulullah'ın (sav), onunla birlikte hedy kurbanlığı olarak büyükbaş hayvanlar gönderdiğini ve şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Eğer bu kurbanlıklardan birine yola devam etmesine engel olacak bir şey olur ve ölmesinden korkarsan hemen onu kes. Ardından (hedy olduğunu göstermek üzere boynuna asılı olan) terliği hayvanın kanına batır. Sonra da (hedy olduğunun anlaşılması için) o terliği hayvanın hörgücünün yan tarafına vur. [Dikkat et!] O hayvanın etinden sen de yeme, yol arkadaşlarından da hiç kimse yemesin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 101, /506
Senetler:
1. Züeyb b. Halhale (Züeyb b. Halhale b. Amr b. Küleyb b. Asram)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Sinan b. Seleme el-Hüzeli (Sinan b. Seleme b. Muhabbik b. Rabi'a b. Sahr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Bişr el-Abdî (Muhammed b. Bişr b. Fürâfisa b. Muhtar b. Rudeyh)
7. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ عَنْ حَبِيبٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَبَّيْنَا بِالْحَجِّ وَقَدِمْنَا مَكَّةَ لأَرْبَعٍ خَلَوْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ ، فَأَمَرَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَطُوفَ بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، وَأَنْ نَجْعَلَهَا عُمْرَةً وَلْنَحِلَّ ، إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ قَالَ وَلَمْ يَكُنْ مَعَ أَحَدٍ مِنَّا هَدْىٌ غَيْرَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَطَلْحَةَ ، وَجَاءَ عَلِىٌّ مِنَ الْيَمَنِ مَعَهُ الْهَدْىُ فَقَالَ أَهْلَلْتُ بِمَا أَهَلَّ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا نَنْطَلِقُ إِلَى مِنًى وَذَكَرُ أَحَدِنَا يَقْطُرُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ ، وَلَوْلاَ أَنَّ مَعِى الْهَدْىَ لَحَلَلْتُ » . قَالَ وَلَقِيَهُ سُرَاقَةُ وَهْوَ يَرْمِى جَمْرَةَ الْعَقَبَةِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَنَا هَذِهِ خَاصَّةً قَالَ « لاَ بَلْ لأَبَدٍ » . قَالَ وَكَانَتْ عَائِشَةُ قَدِمَتْ مَكَّةَ وَهْىَ حَائِضٌ ، فَأَمَرَهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ تَنْسُكَ الْمَنَاسِكَ كُلَّهَا ، غَيْرَ أَنَّهَا لاَ تَطُوفُ وَلاَ تُصَلِّى حَتَّى تَطْهُرَ ، فَلَمَّا نَزَلُوا الْبَطْحَاءَ قَالَتْ عَائِشَةُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتَنْطَلِقُونَ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ وَأَنْطَلِقُ بِحَجَّةٍ . قَالَ ثُمَّ أَمَرَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ أَنْ يَنْطَلِقَ مَعَهَا إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَاعْتَمَرَتْ عُمْرَةً فِى ذِى الْحَجَّةِ بَعْدَ أَيَّامِ الْحَجِّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28796, B007230
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ عَنْ حَبِيبٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَبَّيْنَا بِالْحَجِّ وَقَدِمْنَا مَكَّةَ لأَرْبَعٍ خَلَوْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ ، فَأَمَرَنَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَطُوفَ بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، وَأَنْ نَجْعَلَهَا عُمْرَةً وَلْنَحِلَّ ، إِلاَّ مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ قَالَ وَلَمْ يَكُنْ مَعَ أَحَدٍ مِنَّا هَدْىٌ غَيْرَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَطَلْحَةَ ، وَجَاءَ عَلِىٌّ مِنَ الْيَمَنِ مَعَهُ الْهَدْىُ فَقَالَ أَهْلَلْتُ بِمَا أَهَلَّ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا نَنْطَلِقُ إِلَى مِنًى وَذَكَرُ أَحَدِنَا يَقْطُرُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لَوِ اسْتَقْبَلْتُ مِنْ أَمْرِى مَا اسْتَدْبَرْتُ مَا أَهْدَيْتُ ، وَلَوْلاَ أَنَّ مَعِى الْهَدْىَ لَحَلَلْتُ » . قَالَ وَلَقِيَهُ سُرَاقَةُ وَهْوَ يَرْمِى جَمْرَةَ الْعَقَبَةِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلَنَا هَذِهِ خَاصَّةً قَالَ « لاَ بَلْ لأَبَدٍ » . قَالَ وَكَانَتْ عَائِشَةُ قَدِمَتْ مَكَّةَ وَهْىَ حَائِضٌ ، فَأَمَرَهَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ تَنْسُكَ الْمَنَاسِكَ كُلَّهَا ، غَيْرَ أَنَّهَا لاَ تَطُوفُ وَلاَ تُصَلِّى حَتَّى تَطْهُرَ ، فَلَمَّا نَزَلُوا الْبَطْحَاءَ قَالَتْ عَائِشَةُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتَنْطَلِقُونَ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ وَأَنْطَلِقُ بِحَجَّةٍ . قَالَ ثُمَّ أَمَرَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى بَكْرٍ الصِّدِّيقِ أَنْ يَنْطَلِقَ مَعَهَا إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَاعْتَمَرَتْ عُمْرَةً فِى ذِى الْحَجَّةِ بَعْدَ أَيَّامِ الْحَجِّ .
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ömer (el-Cermî), ona Yezid (b. Zürey' el-Ayşî), ona Habib (b. Zâide el-Muallim), ona Ata (b. Ebu Rabah el-Kuraşî), ona da Cabir (b. Abdullah) (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Rasulullah'la (sav) birlikteydik. Hac için ihrama girip telbiye getirmiş; Zilhicce'nin dördünde Mekke'ye gelmiştik. Hz. Peygamber (sav) bize; Kâbe'yi tavaf etmemizi, Safa ile Merve arasında sa'y etmemizi, bunu bir umre saymamızı ve beraberinde hedy kurbanı getiren kişiler hariç olmak üzere ihramdan çıkmamızı emretti. İçimizde Hz. Peygamber (sav) ve Talha'dan başkasının beraberinde hedy kurbanlıkları yoktu. Ali de beraberinde hedy kurbanı ile Yemen'den gelmiş ve 'Rasulullah'ın (sav) niyet ettiği şekliyle ihrama niyet ettim.' demişti. Bu emir karşısında ashab; 'Birilerimizin cinsel organından meni damlarken Mina'ya gidiyoruz!' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav); 'Şüphesiz ki ben, sonradan gördüğüm bu durumu önceden görmüş olsaydım, (Medine'den) hedy kurbanlıklarını getirmezdim. Eğer (Medine'den getirdiğim) hedy kurbanım olmasaydı ben de ihramdan çıkardım.' buyurdu."
Ravi (Cabir b. Abdullah) şöyle dedi: "Sürâka (b. Malik b. Cü'şum), Akabe Cemresi'ne taş atarken Rasulullah'la (sav) karşılaştı ve 'Ya Rasulallah! Bu şekildeki umre uygulaması sadece bize mi özgü?' diye sordu. Hz. Peygamber de (sav); 'Hayır. Aksine ebediyen böyle olacaktır.' diye cevap verdi."
Ayrıca ravi (Cabir b. Abdullah) şöyle dedi: "Hz. Âişe, hayız olduğu halde Mekke'ye gelmişti. Hz. Peygamber de (sav) ona, bütün hac ibadetlerini eda etmesini ancak hayızdan temizlenmedikçe Kâbe'yi tavaf etmemesini ve namaz kılmamasını emretti. Bu arada ashab, Bathâ denilen yerde konakladıklarında Hz. Âişe; 'Ya Rasulallah! Sizler hac ve umreye ile dönerken ben sadece hac ile mi döneceğim?' diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav), Abdurrahman b. Ebu Bekir es-Sıddık'a, Hz. Âişe ile birlikte Ten'im'e gitmesini emretti. Böylece Hz. Âişe, hac günleri sona erdikten sonra Zilhicce ayı içerisinde umre ibadetini yerine getirmiş oldu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Temennî 3, 2/716
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Muhammed Habib b. Zaide el-Muallim (Habib b. Zaide)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Ebu Ali Hasan b. Ömer el-Cermi (Hasan b. Ömer b. Şakik b. Esma)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Umre, Hac aylarında umre
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لاَ نَرَى إِلاَّ الْحَجَّ فَلَمَّا كُنَّا بِسَرِفَ أَوْ قَرِيبًا مِنْ سَرِفَ حِضْتُ فَدَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا أَبْكِى فَقَالَ مَالَكِ أَنَفِسْتِ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « إِنَّ هَذَا أَمْرٌ كَتَبَهُ اللَّهُ عَلَى بَنَاتِ آدَمَ فَاقْضِى الْمَنَاسِكَ كُلَّهَا غَيْرَ أَنْ لاَ تَطُوفِى بِالْبَيْتِ » . قَالَتْ وَضَحَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ نِسَائِهِ بِالْبَقَرِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30369, İM002963
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لاَ نَرَى إِلاَّ الْحَجَّ فَلَمَّا كُنَّا بِسَرِفَ أَوْ قَرِيبًا مِنْ سَرِفَ حِضْتُ فَدَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا أَبْكِى فَقَالَ مَالَكِ أَنَفِسْتِ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « إِنَّ هَذَا أَمْرٌ كَتَبَهُ اللَّهُ عَلَى بَنَاتِ آدَمَ فَاقْضِى الْمَنَاسِكَ كُلَّهَا غَيْرَ أَنْ لاَ تَطُوفِى بِالْبَيْتِ » . قَالَتْ وَضَحَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ نِسَائِهِ بِالْبَقَرِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe T Ali b. Muhammed (el-Kûfî), onlara Süfyan b. Uyeyne (el-Hilâlî), ona Abdurrahman b. Kasım (et-Teymî), ona babası (Kasım b. Muhammed et-Teymî), ona da Hz. Âişe (r. anhâ) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Rasulullah'la birlikte yola çıkmıştık. Hacdan başka bir amaç düşünmüyorduk. Serif denilen yere ya da Serif'e yakın bir yere vardığımızda hayız oldum. Ardından Rasulullah (sav) yanıma geldi. Bu esnada ben ağlıyordum. 'Neyin var? Hayız mı oldun?' buyurdu. 'Evet.' dedim. Bunun üzerine 'Bu, âdem'in kızları için Allah'ın yazdığı bir durumdur. Hac ibadetlerinin tamamını yap. Ancak Kâbe'yi tavaf etme.' buyurdu."
Hz. Âişe (r. anhâ) ayrıca şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), kurban olarak eşleri adına sığır kesmişti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 36, /481
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hayız, kadının bir kusuru değildir
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30961, İM003106
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ وَعُمَرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالُوا حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ نَاجِيَةَ الْخُزَاعِىِّ - قَالَ عَمْرٌو فِى حَدِيثِهِ وَكَانَ صَاحِبَ بُدْنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ أَصْنَعُ بِمَا عَطِبَ مِنَ الْبُدْنِ قَالَ « انْحَرْهُ وَاغْمِسْ نَعْلَهُ فِى دَمِهِ ثُمَّ اضْرِبْ صَفْحَتَهُ وَخَلِّ بَيْنَهُ وَبَيْنَ النَّاسِ فَلْيَأْكُلُوهُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe T Ali b. Muhammed T Ömer b. Abdullah, onlara Vekî' (b. Cerrah), ona Hişam b. Urve (el-Esedî), ona babası (Urve b. Zübeyr el-Esedî), ona da Nâciye el-Huzâî -bu arada ravi Amr (b. Abdullah el-Evdî), rivayet ettiği hadiste Nâciye el-Huzâî'nin, Hz. Peygamber'e (sav) ait hedy develerine eşlik eden kişi olduğunu söylemiştir- rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Dedim ki; 'Ya Rasulallah! Ne buyurursunuz? Hedy develerinden yürüyemeyecek hale gelene ne yapmalıyım?' Bunun üzerine Rasulullah (sav); 'Onu kes. Ardından da (hedy nişanesi olmak üzere boynuna asılı olan) terliği hayvanın kanını batır. Sonra da (hedy olduğunun anlaşılması için) o terliği hayvanın hörgücünün yan tarafına vur. Ardından insanlarla onu baş başa bırak, yesinler.' buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 101, /506
Senetler:
1. Naciye b. A'cem (Naciye b. Cündeb b. Kâ'b)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Osman Amr b. Abdullah el-Evdî (Amr b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ ذَبَحَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَمَّنِ اعْتَمَرَ مِنْ نِسَائِهِ فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ بَقَرَةً بَيْنَهُنَّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31302, İM003133
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ ذَبَحَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَمَّنِ اعْتَمَرَ مِنْ نِسَائِهِ فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ بَقَرَةً بَيْنَهُنَّ .
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona Velid b. Müslim, ona (Abdurrahman b. Amr) el-Evzaî, ona Yahya b. Ebu Kesir (et-Tâî), ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman ez-Zuhrî), ona Ebu Hureyre (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav), Veda Haccı esnasında eşlerinden [önce hac, sonra da] umre yapanlar adına -aralarında ortak olmak üzere- kurban olarak bir sığır kesti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Edâhî 5, /511
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Ebu Said Dühaym el-Kuraşî (Abdurrahman b. İbrahim b. Amr b. Meymun)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Kurban
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ الْمِصْرِىُّ أَبُو طَاهِرٍ أَنْبَأَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَنْبَأَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَمْرَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَحَرَ عَنْ آلِ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ بَقَرَةً وَاحِدَةً .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31307, İM003135
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ الْمِصْرِىُّ أَبُو طَاهِرٍ أَنْبَأَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَنْبَأَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَمْرَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَحَرَ عَنْ آلِ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ بَقَرَةً وَاحِدَةً .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Amr b. Serh el-Mısrî Ebu Tahir, ona Abdullah b. Vehb (el-Kuraşî), ona Yunus (b. Yezid el-Eylî), ona İbn Şihab (ez-Zührî), ona Amra (bt. Abdurrahman el-Ensâriyye), ona da Hz. âişe (r. anhâ) rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), Muhammed (sav) ailesi [yani eşleri] adına Veda Haccı esnasında kurban olarak bir sığır kesti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Edâhî 5, /511
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35974, MU000758
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ قَالَ سَأَلْتُ عَمْرَةَ بِنْتَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنِ الَّذِى يَبْعَثُ بِهَدْيِهِ وَيُقِيمُ هَلْ يَحْرُمُ عَلَيْهِ شَىْءٌ فَأَخْبَرَتْنِى أَنَّهَا سَمِعَتْ عَائِشَةَ تَقُولُ لاَ يَحْرُمُ إِلاَّ مَنْ أَهَلَّ وَلَبَّى .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik b. Enes, ona da Yahya b. Said rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Amra bt. Abdurrahman'a; Mekke'ye hedy kurbanını gönderip kendisi memleketinde kalan kişiye her hangi bir şey haram olur mu? [Yani ihram yasakları onun hakkında geçerli olur mu? diye sordum. Bunun üzerine bana, Hz. Âişe'nin (r. anhâ) şöyle dediğini duyduğunu rivayet etti: 'İhram yasakları sadece ihrama girip telbiye getiren kişi için geçerlidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 758, 1/121
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
Hac, İhramlıya Yasak Olan Şeyler
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36061, MU000845
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ أَهْدَى جَمَلاً فِى حَجٍّ أَوْ عُمْرَةٍ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona da Yahya b. Said'in rivayet ettiğine göre Ömer b. Abdülaziz, bir hac veya umre esnasında hedy kurbanı olarak erkek bir deve göndermiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 845, 1/137
Senetler:
1. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
Kurban, deve, koyun, keçi vs.
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهْدَى جَمَلاً كَانَ لأَبِى جَهْلِ بْنِ هِشَامٍ فِى حَجٍّ أَوْ عُمْرَةٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36058, MU000842
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهْدَى جَمَلاً كَانَ لأَبِى جَهْلِ بْنِ هِشَامٍ فِى حَجٍّ أَوْ عُمْرَةٍ .
Tercemesi:
Bana Yahya (b. Yahya), ona Malik (b. Enes), ona Nâfi' (mevla Abdullah b. Ömer), ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) bir hac veya umre esnasında Ebu Cehil b. Hişam'a ait bir erkek deveyi de hedy kurbanı olarak gönderdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 842, 1/136
Senetler:
1. Abdullah b. Ebu Bekir el-Ensari (Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
Konular:
Kurban, deve, koyun, keçi vs.
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi