34 Kayıt Bulundu.
Bize Adem, ona Şu'be, ona Sâbit el-Bünânî, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ebu Talha, Nebî (sav) döneminde, gazâ için çıktığında, oruç tutmazdı. Hz. Peygamber (sav) vefat edince Ramazan ya da Kurban (bayramları) günü dışında onu oruçsuz görmedim.
Bize Ahmed b. Salih ve Vehb b. Beyan, onlara İbn Vehb, ona Muaviye, ona da Rabî'a b. Yezid, Kaze'a'nın şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Ebu Said el-Hudrî'nin yanına geldim. O sırada insanlara fetva veriyordu. İnsanlar başına toplanmışlardı. Onun yalnız kalmasını bekledim. Yalnız kalınca ona yolculukta Ramazan orucu hakkında sordum. Ebu Said şöyle cevap verdi: 'Fetih yılında Ramazan ayında Resûlullah (sav) ile birlikte yola çıktık. Rasulullah da (sav) biz de oruç tutuyorduk. Nihayet bir konaklama yerine geldiğimizde bize "Sizler düşmanınıza yaklaştınız. Artık oruç açmanız, sizi daha kuvvetli yapar" buyurdu. Sabah olduğunda bazılarımız oruçluydu; bir kısmımız ise iftar etmişti. Yolumuza devam ettik. Başka bir konaklama yerine vardığımızda: "Sabah düşmanla karşılaşacaksınız. Orucunuzu açmanız sizin daha kuvvetli olmanızı sağlar. Orucunuzu açın!" buyurdu. Artık bu, Rasulullah'tan (sav) bir azimet (kesin bir emir) olmuştu.' [Ebu Said şöyle demiştir: 'Bu hadiseden önce ve sonra, Nebî (sav) ile (seferde) hep oruç tuttuğumu bilirim.']
Bize Ebu Rabî Süleyman b. Dâvûd, ona İsmail b. Zekeriyya, ona Âsım, ona Müverrik el-Iclî, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber ile birlikte bir seferde iken bir çoğumuz elbisesi ile gölgelenmekte idi. Oruç tutanlar iş yapmadı, oruç tutmayanlar ise hayvanların sevk ve idaresi ile meşgul olup, hizmet ederek her işe koştular. Bunun üzerine Nebî (sav) "Bugün oruç tutmayanlar sevabı götürdüler" buyurdu.