Giriş

Bize Muhammed b. Rumh, ona el-Leys b. Sa'd, ona Ebû'z-Zübeyr, ona Süfyan b. Abdullah, ona -zannederim- Asım b. Süfyan es-Sekafî şöyle rivâyet etti: "Ashâb, Selasil gazvesine gitmişlerdi, ancak savaş vuku bulmamıştı. Bir süre orada beklediler. Sonra halife Muâviye'nin yanına döndüler. O sırada Muâviye'nin yanında Ebû Eyyub ile Ukbe b. Amir de bulunuyordu. Asım şöyle dedi: "- Ey Ebû Eyyub! Bu yıl savaşa katılamadık. Bize bildirildiğine göre dört mescidde namaz kılanın günahı bağışlanırmış." Ebû Eyyub şu cevabı verdi: "- Ey kardeşimin oğlu! Seni bundan çok daha kolay bir hayra yönlendireyim: Ben Rasûlullah'ı (sav) 'Kim emredildiği şekilde abdestini alır ve yine emredildiği şekilde namazını kılarsa daha önce işlemiş olduğu günahları bağışlanır' buyurduğunu işitmiştim." Sonra Ebû Eyyub; "- Öyle değil mi ey Ukbe!" deyince Ukbe de; "- Evet gerçekten öyle" diye karşılık verdi.


Açıklama: Hadist geçen "فرابطوا" kelimesi "Savaşa katılamadıklarından dolayı kaçırdıkları sevabı elde etmek amacıyla ibadet ve taatte bulundular." şeklinde de çevrilebilir. Ancak hadisin devamındaki ifadeler, kaçırılan sevabı telafi etme çabasının Muaviye'nin yanına geldikten sonra ortaya çıktığını ihsas ettirmektedir. Bu sebeple söz konusu kelime "Düşman ordusunun geçiş güzergahında bir süre gizlendiler" anlamındadır. el-Vellevî'nin izahı da bu mana takdirini desteklemektedir. Bk. el-Vellevî, Zahîretu'l-ukbâ, III, 365.

    Öneri Formu
270941 İM001396-2 İbn Mâce İkâmetu's-Salavât, 193

Bize Muhammed b. Rumh, ona el-Leys b. Sa’d, ona Ebû’z-Zübeyr, ona -zannederim- Süfyan b. Abdullah, ona da Asım b. Süfyan es-Sakafî rivâyet etti: "Müslümanlar, Selâsil gazasına çıkmışlardı, ancak savaş vuku bulmadı. Ordu bir müddet orada bekledikten sonra halife Muâviye’nin (ra) yanına döndüler. O sırada Muâviye'nin yanında Ebû Eyyub (ra) ile Ukbe b. Âmir (ra) de vardı. Asım; “- Ey Ebû Eyyub! Bu yıl gazadan mahrum kaldık. Bize, 'Dört mescitte namaz kılanın günahı af olunur' diye haber verilmişti” dedi. Ebû Eyyub cevaben; “- Ey kardeşimin oğlu, sana bundan daha kolayını sana söyleyeyim mi? Ben Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim" dedi: “Emredildiği gibi abdest alan ve emrolunduğu gibi namazı kılanın daha önceki işlediği günahları bağışlanır." Ebû Eyyub, yanında bulunan Ukbe'ye dönerek; "- Öyle değil mi, ya Ukbe?” diye sordu. O da; “- Evet” diye karşılık verdi.


    Öneri Formu
14278 İM001396 İbn Mâce İkâmetu's-Salavât, 193

Bize Said b. Âmir, ona Avf, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medine'ye vardığında -ki halk onun gelişini gözlemeye çıkmıştı- : "Allah'ın elçisi geldi, Allah'ın elçisi geldi." dediler. (Onu karşılamak için) çıkanlarla birlikte ben de çıkmıştım. Onun yüzünü görünce bu yüzün yalancı yüzü olmadığını anladım. Ondan ilk işittiğim söz şuydu: "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla sıla-i rahim yapınız, insanlar uyurken namaz kılınız ki selametle Cennete giresiniz."


    Öneri Formu
40677 DM001501 Darimi, Salat, 156


    Öneri Formu
34840 MU000160 Muvatta, Salât, 2


    Öneri Formu
32583 B003269 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 11


    Öneri Formu
281335 M000906-2 Müslim, Salât, 64


    Öneri Formu
281492 M000922-2 Müslim, Salât, 78


    Öneri Formu
281493 M000934-2 Müslim, Salât, 88


    Öneri Formu
101522 MŞ002075 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 241


    Öneri Formu
141100 BS004328 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, II, 572