Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
54065, KK9/71
Hadis:
وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَـئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللّهُ إِنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Tercemesi:
Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Tevbe 9/71, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
İbadet, Namaz
İbadet, Zekat
İslam, İslamın Şartları
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, NAMAZ,
Kulluk, Allah'ın emrine uymak
Müslüman, vasıfları
MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİNE KARŞI ÖDEVLERİ
Salih Amel, Allah'ın razı olacağı ameller
Teşvik edilenler, Ma'rufu emr/münkerden nehy
Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber'e itaat edin ki merhamet göresiniz.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
56228, KK24/56
Hadis:
وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
Tercemesi:
Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber'e itaat edin ki merhamet göresiniz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Nur 24/56, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
İbadet, Namaz
İbadet, Zekat
İslam, İslamın Şartları
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, NAMAZ,
Namaz, Farziyeti
Zekat, farziyeti
Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
56697, KK33/33
Hadis:
وَقَرْنَ فِي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْأُولَى وَأَقِمْنَ الصَّلَاةَ وَآتِينَ الزَّكَاةَ وَأَطِعْنَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ إِنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ لِيُذْهِبَ عَنكُمُ الرِّجْسَ أَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهِيرًا
Tercemesi:
Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Ahzâb 33/33, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, takdiri
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Ehl-i beyt
Hz. Peygamber, emrine uymak
Hz. Peygamber, hanımları
İbadet, Namaz
İbadet, Zekat
İslam, İslamın Şartları
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
KTB, NAMAZ,
Kulluk, Allah'ın emrine uymak
Namaz, Farziyeti
Zekat, farziyeti
نا الحسين بن إسماعيل ثنا أحمد بن محمد بن يحيى بن سعيد نا زيد بن الحباب نا معاوية بن صالح حدثني سليمان بن عامر قال سمعت أبا أمامة يقول سمعت رسول الله صلى الله عليه و سلم يقول وهو يخطب الناس على ناقته الجدعاء في حجة الوداع فتطاول في غرز الرحل فقال : ألا تسمعون فقال رجل من آخر القوم ما يقول أوما تريد فقال أطيعوا ربكم وصلوا خمسكم وأدوا زكاة أموالكم وصوموا شهركم وأطيعوا ذا أمركم تدخلوا جنة ربكم قلت لأبي أمامة منذ كم سمعت هذا الحديث قال سمعته وأنا بن ثلاثين سنة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
185999, DK002759
Hadis:
نا الحسين بن إسماعيل ثنا أحمد بن محمد بن يحيى بن سعيد نا زيد بن الحباب نا معاوية بن صالح حدثني سليمان بن عامر قال سمعت أبا أمامة يقول سمعت رسول الله صلى الله عليه و سلم يقول وهو يخطب الناس على ناقته الجدعاء في حجة الوداع فتطاول في غرز الرحل فقال : ألا تسمعون فقال رجل من آخر القوم ما يقول أوما تريد فقال أطيعوا ربكم وصلوا خمسكم وأدوا زكاة أموالكم وصوموا شهركم وأطيعوا ذا أمركم تدخلوا جنة ربكم قلت لأبي أمامة منذ كم سمعت هذا الحديث قال سمعته وأنا بن ثلاثين سنة
Tercemesi:
el- Hüseyin b. İsmaîl, Ahmed b. Muhammed b. Yahyâ b. Saîd’den, o Zeyd b. El-Habbâb’dan, o da Muâviye b. Salih’ten, o da Süleyman b. Âmir’den rivayet ettiğine göre, Süleyman, Ebû Ümâme’nin, Veda Haccı esnasında, burnu kesik devesi üzerinde daha uzaklardakiler görebilsinler diye ayakları devesinin palanının üzengisinde olduğu halde dikilerek şöyle diyen Rasûlüllah’ı (s.) dinlediğini rivayet etmiştir: “Beni dinleyin hele!” Topluluğun en gerisindeki bir adam “Ne diyor veya ne istiyor?” demişti. (Herkes pür dikkat kesildi). Hz. Peygamber bu hutbesinde şöyle dedi: “Rabbinize itaat ediniz! Beş vakit namazınız kılınız! Mallarınızın zekâtlarını da veriniz! Oruç ayınız olan Ramazan’da orucunuzu tutunuz! Emir sahiplerine (yöneticilerinize) itaat ediniz! Böyle yaparsanız Rabbinizin cennetine girebilirsiniz!” Süleyman b. Âmir eş-Şa’bî “Ben Ebû Ümâme’ye, ‘bu hadisi dinlediğinde kaç yaşındaydın?’ diye sordum. O “otuz yaşında iken duymuştum” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Hac 2759, 3/362
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Yahya Süleym b. Amir el-Kila'i (Süleym b. Amir)
3. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
4. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
5. Ahmed b. Muhammed el-Kattan (Ahmed b. Muhammed b. Yahya)
6. Hüseyin b. İsmail el-Mehamili (Hüseyin b. İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Said b. Eban)
Konular:
İbadet, Namaz
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, NAMAZ,
Oruç Olgusu
Yönetim, ulü'l-emre itaat
Zekat, Sadaka, Fitre
Bize Muaz b. Esed, ona Abdullah, ona Mamer, ona Zührî, ona Mahmud b. Rabî, ona da İtban b. Malik el-Ensarî demiştir:
Nebi (sav) izin istedi, ben de ona izin verdim, bana "Evinin neresinde namaz kılmamı istersin" buyurdu. Ben de ona namaz kılmasını istediğim yeri gösterdim. O kalktı, biz de arkasında saf durduk. Sonra selam verince biz de selam verdik.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4951, B000686
Hadis:
حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ أَسَدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى مَحْمُودُ بْنُ الرَّبِيعِ قَالَ سَمِعْتُ عِتْبَانَ بْنَ مَالِكٍ الأَنْصَارِىَّ قَالَ: اسْتَأْذَنَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَأَذِنْتُ لَهُ فَقَالَ "أَيْنَ تُحِبُّ أَنْ أُصَلِّىَ مِنْ بَيْتِكَ." فَأَشَرْتُ لَهُ إِلَى الْمَكَانِ الَّذِى أُحِبُّ ، فَقَامَ وَصَفَفْنَا خَلْفَهُ ثُمَّ سَلَّمَ وَسَلَّمْنَا .
Tercemesi:
Bize Muaz b. Esed, ona Abdullah, ona Mamer, ona Zührî, ona Mahmud b. Rabî, ona da İtban b. Malik el-Ensarî demiştir:
Nebi (sav) izin istedi, ben de ona izin verdim, bana "Evinin neresinde namaz kılmamı istersin" buyurdu. Ben de ona namaz kılmasını istediğim yeri gösterdim. O kalktı, biz de arkasında saf durduk. Sonra selam verince biz de selam verdik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 50, 1/326
Senetler:
1. İtban b. Malik el-Ensârî (İtban b. Malik b. Amr b. Aclân)
2. Mahmud b. Rabi' el-Hazreci (Mahmud b. Rabi' b. Süraka b. Amr b. Zeyd b. Abde b. Amira)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Esed el-Ğanevi (Muaz b. Esed b. Sehbere)
Konular:
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
Nafile Namaz, Evde ,
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ قَالَ حَدَّثَنَا سَيْفُ بْنُ سُلَيْمَانَ الْمَكِّىُّ سَمِعْتُ مُجَاهِدًا يَقُولُ أُتِىَ ابْنُ عُمَرَ - رضى الله عنهما - فِى مَنْزِلِهِ فَقِيلَ لَهُ هَذَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ دَخَلَ الْكَعْبَةَ قَالَ فَأَقْبَلْتُ فَأَجِدُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ خَرَجَ ، وَأَجِدُ بِلاَلاً عِنْدَ الْبَابِ قَائِمًا فَقُلْتُ يَا بِلاَلُ ، صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْكَعْبَةِ قَالَ نَعَمْ . قُلْتُ فَأَيْنَ قَالَ بَيْنَ هَاتَيْنِ الأُسْطُوَانَتَيْنِ . ثُمَّ خَرَجَ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ فِى وَجْهِ الْكَعْبَةِ . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَوْصَانِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِرَكْعَتَىِ الضُّحَى . وَقَالَ عِتْبَانُ غَدَا عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - بَعْدَ مَا امْتَدَّ النَّهَارُ وَصَفَفْنَا وَرَاءَهُ فَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ .
Bize Ebu Nuaym, ona Seyf b. Süleyman el-Mekkî, ona da Mücâhid şöyle rivayet etmiştir:
İbn Ömer’in (r.anhuma) yanına, o evinde iken gidildi. Ona, işte Rasulullah (sav) Kâbe’ye girmiş bulunuyor, denildi. (İbn Abbas) der ki: Ben de o tarafa gittiğimde Rasulullah’ın (sav) dışarı çıkmış, Bilal de henüz kapının yanında ayakta duruyordu. Ben “Ey Bilal, Rasulullah (sav) Kâbe’nin içinde namaz kıldı mı” dedim. “Evet” dedi. Ben “Nerede” dedim. “Şu iki sütun arasında” dedi. Sonra Rasulullah (sav) dışarı çıktı ve Kâbe’ye doğru iki rekât namaz kıldı.
Ebu Abdullah der ki: Ebu Hureyre (ra) “Rasulullah (sav) bana iki rekât kuşluk namazını kılmamı tavsiye etti” demiştir. İtban da “Rasulullah (sav) ile Ebu Bekr (ra) sabah vakti, günün gölgesi uzamış iken yanıma geldiler, onun arkasında saf olduk, bize iki rekât kıldırdı” demiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9102, B001167
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ قَالَ حَدَّثَنَا سَيْفُ بْنُ سُلَيْمَانَ الْمَكِّىُّ سَمِعْتُ مُجَاهِدًا يَقُولُ أُتِىَ ابْنُ عُمَرَ - رضى الله عنهما - فِى مَنْزِلِهِ فَقِيلَ لَهُ هَذَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ دَخَلَ الْكَعْبَةَ قَالَ فَأَقْبَلْتُ فَأَجِدُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ خَرَجَ ، وَأَجِدُ بِلاَلاً عِنْدَ الْبَابِ قَائِمًا فَقُلْتُ يَا بِلاَلُ ، صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْكَعْبَةِ قَالَ نَعَمْ . قُلْتُ فَأَيْنَ قَالَ بَيْنَ هَاتَيْنِ الأُسْطُوَانَتَيْنِ . ثُمَّ خَرَجَ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ فِى وَجْهِ الْكَعْبَةِ . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَوْصَانِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِرَكْعَتَىِ الضُّحَى . وَقَالَ عِتْبَانُ غَدَا عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - بَعْدَ مَا امْتَدَّ النَّهَارُ وَصَفَفْنَا وَرَاءَهُ فَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym, ona Seyf b. Süleyman el-Mekkî, ona da Mücâhid şöyle rivayet etmiştir:
İbn Ömer’in (r.anhuma) yanına, o evinde iken gidildi. Ona, işte Rasulullah (sav) Kâbe’ye girmiş bulunuyor, denildi. (İbn Abbas) der ki: Ben de o tarafa gittiğimde Rasulullah’ın (sav) dışarı çıkmış, Bilal de henüz kapının yanında ayakta duruyordu. Ben “Ey Bilal, Rasulullah (sav) Kâbe’nin içinde namaz kıldı mı” dedim. “Evet” dedi. Ben “Nerede” dedim. “Şu iki sütun arasında” dedi. Sonra Rasulullah (sav) dışarı çıktı ve Kâbe’ye doğru iki rekât namaz kıldı.
Ebu Abdullah der ki: Ebu Hureyre (ra) “Rasulullah (sav) bana iki rekât kuşluk namazını kılmamı tavsiye etti” demiştir. İtban da “Rasulullah (sav) ile Ebu Bekr (ra) sabah vakti, günün gölgesi uzamış iken yanıma geldiler, onun arkasında saf olduk, bize iki rekât kıldırdı” demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teheccüd 25, 1/418
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
3. Ebu Süleyman Seyf b. Ebu Süleyman el-Mahzumi (Seyf b. Süleyman)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
İbadet, Kabe'nin içinde
İbadet, Namaz
Kabe
KTB, NAMAZ,
Namaz, Nafile namazlar, Duha/Kuşluk Namazı
Namaz, Sünnet namazlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59704, KK107/4
Hadis:
فَوَيْلٌ لِّلْمُصَلِّينَ
Tercemesi:
Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Mâ'un 107/4, /
Senetler:
()
Konular:
İbadet, ibadetleri gösteriş için yapmak
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
Bize Amr b. Merzuk, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona İbn Ebu Leyla; (T)
Bize İbn Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona da İbn Ebu Leyla şöyle rivayet etmiştir: Namaz, üç evre geçirmiştir. Ashabımız, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Müslümanların -ravi yahut müminlerin dedi- namazlarının tek (bir imam tarafından cemaat halinde kılınması) benim hoşuma gidiyor. Bunun için namaz vaktinde insanları namaza çağıracak adamları mahallelere göndermeyi ve bazı adamlara, Medine'nin kalelerine çıkmalarını ve namaz vaktinde insanlara haber vermelerini emretmeyi bile düşündüm. Öyle ki çan çalmalarını emredecektim. -Ravi yahut neredeyse çan çalacaklardı dedi.- (Ravi İbn Ebu Leyla) şöyle devam etti: Ensar'dan bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve ona: Ya Rasulullah, senin düşünceli halini görüp, evime döndüğüm zaman, sanki üzerinde iki yeşil elbise olan bir adam gördüm. Adam, mescitte ayağa kalktı, ezan okudu, ardından biraz oturdu. Sonra yine kalktı, ezanın bir benzerini okudu. Ancak bu sefer 'namaz vakti geldi' cümlesini ilave etti. Eğer insanların -ravi İbn Müsenna, 'eğer sizin yalancı demenizden çekinmeseydim, uyurken değil de uyanıkken gördüğümü söylerdim' dedi. Bunun üzerine -İbn Müsenna'nın naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz ki Allah, sana hayrı gösterdi." -Diğer râvi Amr ise İbn Müsenna gibi dememiştir.-
"Bilal'e emret de ezan okusun." Ömer, ben de onun gördüğüne benzer bir rüya gördüm ancak haber vermekte gecikince utandım demiştir.
(İbn Ebu Leyla), ashabımız şöyle rivayet etmiştir dedi: Bir adam, mescide geldiğinde (namazın hangi rekatında olunduğunu) sorar, ona kaçırdığı rekatlar haber verilirdi. Ashab, kimilerinin ayakta, kimilerinin rukuda, kimilerinin oturur halde, kimilerinin de Hz. Peygamber'in (sav) yaptıklarını yapar halde Rasulullah (sav) ile namaz kılarlardı.
[İbn Müsenna dedi ki: Bana Amr, ona Husany, ona da İbn Ebu Leyla'nın rivayet ettiğine göre Muaz gelene kadar (bu durum böyle devam etti) dedi. Şube, ben bu rivayeti Muaz'ın hangi halde görürsem sözünden, Hz. Peygamber'in (sav) "(Muaz gibi) yapın" sözüne kadarki kısmı Husayn'dan işittim dedi.]
[Ebu Davud dedi ki: (Tüm bu açıklamalardan) sonra Amr b. Merzûk'un hadisine dönüyorum: Muaz geldi, ashab da ona kaçırdığı rekatları bildirdiler. Şube, ben bunu Husayn'dan duydum dedi. Muaz, ben, Rasulullah'ı (sav) hangi halde görürsem o şekilde namazı kılarım. Bunun üzerine Muaz, Hz. Peygamber'in (sav), "Muaz sizin için güzel bir sünnet ortaya koydu; (siz de onun yaptığını) yapın" buyurduğunu rivayet etti.
İbn Ebu Leyla, ashabımız bize şöyle rivayet ettiler dedi: Hz. Peygamber Medine'ye gelince, ashabına (ayın) üç gününü oruçlu geçirmelerini emretti. Sonra Ramazan orucu farz kılındı. Ashab, oruç tutmaya alışık değildi ve oruç onlara ağır geldi. Oruç tutamayanlar fakirleri doyururdu da "sizden Ramazan ayına erişen oruç tutsun" ayeti nazil oldu. Ayette sadece hasta ve yolculara ruhsat vardı, diğerleri oruç tutmakla emrolundular. İbn Ebu Leyla ashabımız şöyle rivayet etti dedi: Bir adam, iftar vakti geldiğinde bir şey yemeden uyursa ertesi güne kadar bir şey yiyemezdi. Ömer, oruç gecesi hanımı ile birlikte olmak istemiş, hanımı ise ona (iftar etmeden) uyuduğunu söylemişti. Ömer de hanımının bahane ürettiğini zannedip onunla birlikte olmuştu. Ensar'dan başka bir adam da iftar vakti yemek istemiş, ailesi de pişene kadar beklemesini söylemişlerdi. Ancak adam uyuya kalmıştı. Onlar, (bu vaziyette) sabahladıklarında "oruç gecesi hanımlarınıza yaklaşmanız sizlere helal kılındı" ayeti nazil oldu.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4931, D000506
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مَرْزُوقٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ أَبِى لَيْلَى ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ سَمِعْتُ ابْنَ أَبِى لَيْلَى قَالَ أُحِيلَتِ الصَّلاَةُ ثَلاَثَةَ أَحْوَالٍ - قَالَ - وَحَدَّثَنَا أَصْحَابُنَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"لَقَدْ أَعْجَبَنِى أَنْ تَكُونَ صَلاَةُ الْمُسْلِمِينَ - أَوْ قَالَ الْمُؤْمِنِينَ - وَاحِدَةً حَتَّى لَقَدْ هَمَمْتُ أَنْ أَبُثَّ رِجَالاً فِى الدُّورِ يُنَادُونَ النَّاسَ بِحِينِ الصَّلاَةِ وَحَتَّى هَمَمْتُ أَنْ آمُرَ رِجَالاً يَقُومُونَ عَلَى الآطَامِ يُنَادُونَ الْمُسْلِمِينَ بِحِينِ الصَّلاَةِ حَتَّى نَقَسُوا أَوْ كَادُوا أَنْ يَنْقُسُوا." قَالَ فَجَاءَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لَمَّا رَجَعْتُ - لِمَا رَأَيْتُ مِنَ اهْتِمَامِكَ - رَأَيْتُ رَجُلاً كَأَنَّ عَلَيْهِ ثَوْبَيْنِ أَخْضَرَيْنِ فَقَامَ عَلَى الْمَسْجِدِ فَأَذَّنَ ثُمَّ قَعَدَ قَعْدَةً ثُمَّ قَامَ فَقَالَ مِثْلَهَا إِلاَّ أَنَّهُ يَقُولُ قَدْ قَامَتِ الصَّلاَةُ وَلَوْلاَ أَنْ يَقُولَ النَّاسُ - قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى أَنْ تَقُولُوا - لَقُلْتُ إِنِّى كُنْتُ يَقْظَانًا غَيْرَ نَائِمٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى
"لَقَدْ أَرَاكَ اللَّهُ خَيْرًا." وَلَمْ يَقُلْ عَمْرٌو
"لَقَدْ أَرَاكَ اللَّهُ خَيْرًا فَمُرْ بِلاَلاً فَلْيُؤَذِّنْ."
قَالَ فَقَالَ عُمَرُ أَمَا إِنِّى قَدْ رَأَيْتُ مِثْلَ الَّذِى رَأَى وَلَكِنِّى لَمَّا سُبِقْتُ اسْتَحْيَيْتُ . قَالَ وَحَدَّثَنَا أَصْحَابُنَا قَالَ وَكَانَ الرَّجُلُ إِذَا جَاءَ يَسْأَلُ فَيُخْبَرُ بِمَا سُبِقَ مِنْ صَلاَتِهِ وَإِنَّهُمْ قَامُوا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ بَيْنِ قَائِمٍ وَرَاكِعٍ وَقَاعِدٍ وَمُصَلٍّ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى قَالَ عَمْرٌو وَحَدَّثَنِى بِهَا حُصَيْنٌ عَنِ ابْنِ أَبِى لَيْلَى حَتَّى جَاءَ مُعَاذٌ. قَالَ شُعْبَةُ وَقَدْ سَمِعْتُهَا مِنْ حُصَيْنٍ فَقَالَ لاَ أَرَاهُ عَلَى حَالٍ إِلَى قَوْلِهِ كَذَلِكَ فَافْعَلُوا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ ثُمَّ رَجَعْتُ إِلَى حَدِيثِ عَمْرِو بْنِ مَرْزُوقٍ قَالَ فَجَاءَ مُعَاذٌ فَأَشَارُوا إِلَيْهِ - قَالَ شُعْبَةُ وَهَذِهِ سَمِعْتُهَا مِنْ حُصَيْنٍ - قَالَ فَقَالَ مُعَاذٌ لاَ أَرَاهُ عَلَى حَالٍ إِلاَّ كُنْتُ عَلَيْهَا. قَالَ فَقَالَ : "إِنَّ مُعَاذًا قَدْ سَنَّ لَكُمْ سُنَّةً كَذَلِكَ فَافْعَلُوا." قَالَ وَحَدَّثَنَا أَصْحَابُنَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمَّا قَدِمَ الْمَدِينَةَ أَمَرَهُمْ بِصِيَامِ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ ثُمَّ أُنْزِلَ رَمَضَانُ وَكَانُوا قَوْمًا لَمْ يَتَعَوَّدُوا الصِّيَامَ وَكَانَ الصِّيَامُ عَلَيْهِمْ شَدِيدًا فَكَانَ مَنْ لَمْ يَصُمْ أَطْعَمَ مِسْكِينًا فَنَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ "(فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ)" فَكَانَتِ الرُّخْصَةُ لِلْمَرِيضِ وَالْمُسَافِرِ فَأُمِرُوا بِالصِّيَامِ. قَالَ وَحَدَّثَنَا أَصْحَابُنَا قَالَ وَكَانَ الرَّجُلُ إِذَا أَفْطَرَ فَنَامَ قَبْلَ أَنْ يَأْكُلَ لَمْ يَأْكُلْ حَتَّى يُصْبِحَ. قَالَ فَجَاءَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ فَأَرَادَ امْرَأَتَهُ فَقَالَتْ إِنِّى قَدْ نِمْتُ فَظَنَّ أَنَّهَا تَعْتَلُّ فَأَتَاهَا فَجَاءَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ فَأَرَادَ الطَّعَامَ فَقَالُوا حَتَّى نُسَخِّنَ لَكَ شَيْئًا فَنَامَ فَلَمَّا أَصْبَحُوا أُنْزِلَتْ عَلَيْهِ هَذِهِ الآيَةُ "(أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ إِلَى نِسَائِكُمْ)."]
Tercemesi:
Bize Amr b. Merzuk, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona İbn Ebu Leyla; (T)
Bize İbn Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona da İbn Ebu Leyla şöyle rivayet etmiştir: Namaz, üç evre geçirmiştir. Ashabımız, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Müslümanların -ravi yahut müminlerin dedi- namazlarının tek (bir imam tarafından cemaat halinde kılınması) benim hoşuma gidiyor. Bunun için namaz vaktinde insanları namaza çağıracak adamları mahallelere göndermeyi ve bazı adamlara, Medine'nin kalelerine çıkmalarını ve namaz vaktinde insanlara haber vermelerini emretmeyi bile düşündüm. Öyle ki çan çalmalarını emredecektim. -Ravi yahut neredeyse çan çalacaklardı dedi.- (Ravi İbn Ebu Leyla) şöyle devam etti: Ensar'dan bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve ona: Ya Rasulullah, senin düşünceli halini görüp, evime döndüğüm zaman, sanki üzerinde iki yeşil elbise olan bir adam gördüm. Adam, mescitte ayağa kalktı, ezan okudu, ardından biraz oturdu. Sonra yine kalktı, ezanın bir benzerini okudu. Ancak bu sefer 'namaz vakti geldi' cümlesini ilave etti. Eğer insanların -ravi İbn Müsenna, 'eğer sizin yalancı demenizden çekinmeseydim, uyurken değil de uyanıkken gördüğümü söylerdim' dedi. Bunun üzerine -İbn Müsenna'nın naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz ki Allah, sana hayrı gösterdi." -Diğer râvi Amr ise İbn Müsenna gibi dememiştir.-
"Bilal'e emret de ezan okusun." Ömer, ben de onun gördüğüne benzer bir rüya gördüm ancak haber vermekte gecikince utandım demiştir.
(İbn Ebu Leyla), ashabımız şöyle rivayet etmiştir dedi: Bir adam, mescide geldiğinde (namazın hangi rekatında olunduğunu) sorar, ona kaçırdığı rekatlar haber verilirdi. Ashab, kimilerinin ayakta, kimilerinin rukuda, kimilerinin oturur halde, kimilerinin de Hz. Peygamber'in (sav) yaptıklarını yapar halde Rasulullah (sav) ile namaz kılarlardı.
[İbn Müsenna dedi ki: Bana Amr, ona Husany, ona da İbn Ebu Leyla'nın rivayet ettiğine göre Muaz gelene kadar (bu durum böyle devam etti) dedi. Şube, ben bu rivayeti Muaz'ın hangi halde görürsem sözünden, Hz. Peygamber'in (sav) "(Muaz gibi) yapın" sözüne kadarki kısmı Husayn'dan işittim dedi.]
[Ebu Davud dedi ki: (Tüm bu açıklamalardan) sonra Amr b. Merzûk'un hadisine dönüyorum: Muaz geldi, ashab da ona kaçırdığı rekatları bildirdiler. Şube, ben bunu Husayn'dan duydum dedi. Muaz, ben, Rasulullah'ı (sav) hangi halde görürsem o şekilde namazı kılarım. Bunun üzerine Muaz, Hz. Peygamber'in (sav), "Muaz sizin için güzel bir sünnet ortaya koydu; (siz de onun yaptığını) yapın" buyurduğunu rivayet etti.
İbn Ebu Leyla, ashabımız bize şöyle rivayet ettiler dedi: Hz. Peygamber Medine'ye gelince, ashabına (ayın) üç gününü oruçlu geçirmelerini emretti. Sonra Ramazan orucu farz kılındı. Ashab, oruç tutmaya alışık değildi ve oruç onlara ağır geldi. Oruç tutamayanlar fakirleri doyururdu da "sizden Ramazan ayına erişen oruç tutsun" ayeti nazil oldu. Ayette sadece hasta ve yolculara ruhsat vardı, diğerleri oruç tutmakla emrolundular. İbn Ebu Leyla ashabımız şöyle rivayet etti dedi: Bir adam, iftar vakti geldiğinde bir şey yemeden uyursa ertesi güne kadar bir şey yiyemezdi. Ömer, oruç gecesi hanımı ile birlikte olmak istemiş, hanımı ise ona (iftar etmeden) uyuduğunu söylemişti. Ömer de hanımının bahane ürettiğini zannedip onunla birlikte olmuştu. Ensar'dan başka bir adam da iftar vakti yemek istemiş, ailesi de pişene kadar beklemesini söylemişlerdi. Ancak adam uyuya kalmıştı. Onlar, (bu vaziyette) sabahladıklarında "oruç gecesi hanımlarınıza yaklaşmanız sizlere helal kılındı" ayeti nazil oldu.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 28, /126
Senetler:
1. Ashabuna (Ashabuna)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Osman Amr b. Merzuk el-Bahilî (Amr b. Merzuk)
Konular:
Ezan, dinde alem oluşu
İbadet, Namaz
Namaz, namazı tamamlama
Oruç Olgusu
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli
Gizli bir şey konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59235, KK58/13
Hadis:
أَأَشْفَقْتُمْ أَن تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوَاكُمْ صَدَقَاتٍ فَإِذْ لَمْ تَفْعَلُوا وَتَابَ اللَّهُ عَلَيْكُمْ فَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَاللَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ
Tercemesi:
Gizli bir şey konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Mücâdele 58/13, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın ilmi, ilm-i ezeli
İbadet, Namaz
İbadet, Zekat
İslam, İslamın Şartları
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, NAMAZ,
Namaz, Farziyeti
Zekat, farziyeti
Bize Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona da Sevbân (ra), Rasullullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
"Dosdoğru olunuz! Ama yine de bunu tam olarak yapamazsınız. Bilin ki amellerinizin en hayırlısı namazdır. Sürekli abdestli olma halini sadece (hakiki) mü'min korur."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
71520, HM022737
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ عَنْ سَالِمٍ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
" اسْتَقِيمُوا وَلَنْ تُحْصُوا وَاعْلَمُوا أَنَّ خَيْرَ أَعْمَالِكُمْ الصَّلَاةُ وَلَنْ يُحَافِظَ عَلَى الْوُضُوءِ إِلَّا مُؤْمِنٌ. "
Tercemesi:
Bize Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona da Sevbân (ra), Rasullullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
"Dosdoğru olunuz! Ama yine de bunu tam olarak yapamazsınız. Bilin ki amellerinizin en hayırlısı namazdır. Sürekli abdestli olma halini sadece (hakiki) mü'min korur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Sevban b. Bücdüd 22737, 7/453
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Salim b. Ebu Ca'd el-Eşceî (Salim b. Rafi')
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
Konular:
Abdest, abdest ve namaza teşvik
Abdest, abdesti muhafaza etmek
Dürüstlük, doğruluk
İbadet, Namaz