644 Kayıt Bulundu.
Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir.
Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber'e itaat edin ki merhamet göresiniz.
Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
Bize Muaz b. Esed, ona Abdullah, ona Mamer, ona Zührî, ona Mahmud b. Rabî, ona da İtban b. Malik el-Ensarî demiştir: Nebi (sav) izin istedi, ben de ona izin verdim, bana "Evinin neresinde namaz kılmamı istersin" buyurdu. Ben de ona namaz kılmasını istediğim yeri gösterdim. O kalktı, biz de arkasında saf durduk. Sonra selam verince biz de selam verdik.
Bana Muhammed b. Abdurrahim, ona Affan b. Müslim, ona Vüheyb, ona Yahya b. Said b. Hayyan, ona Ebu Zür‘a, ona da Ebu Hureyre’nin (r.a) rivayet ettiğine göre, bir bedevi Peygamber'e (sav) gelerek: "'Bana yerine getirmem halinde, cennete girmeme sebep olacak bir amel göster' dedi. Rasulullah (sav): "Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak üzere ibadet etmen, farz kılınmış olan namazı kılman, farz olan zekâtı eda etmen ve ramazan ayı orucunu tutmandır" buyurdu. Adam: 'Nefsim elinde olana yemin ederim ki, buna hiçbir şey katmayacağım.' Adam arkasını dönüp gidince Nebi (sav): "Cennet ehlinden birisini görmeyi arzu eden bir kimse, bu adama baksın" buyurdu."
Bize Ebu Nuaym, ona Seyf b. Süleyman el-Mekkî, ona da Mücâhid şöyle rivayet etmiştir: İbn Ömer’in (r.anhuma) yanına, o evinde iken gidildi. Ona, işte Rasulullah (sav) Kâbe’ye girmiş bulunuyor, denildi. (İbn Abbas) der ki: Ben de o tarafa gittiğimde Rasulullah’ın (sav) dışarı çıkmış, Bilal de henüz kapının yanında ayakta duruyordu. Ben “Ey Bilal, Rasulullah (sav) Kâbe’nin içinde namaz kıldı mı” dedim. “Evet” dedi. Ben “Nerede” dedim. “Şu iki sütun arasında” dedi. Sonra Rasulullah (sav) dışarı çıktı ve Kâbe’ye doğru iki rekât namaz kıldı. Ebu Abdullah der ki: Ebu Hureyre (ra) “Rasulullah (sav) bana iki rekât kuşluk namazını kılmamı tavsiye etti” demiştir. İtban da “Rasulullah (sav) ile Ebu Bekr (ra) sabah vakti, günün gölgesi uzamış iken yanıma geldiler, onun arkasında saf olduk, bize iki rekât kıldırdı” demiştir.
Gizli bir şey konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Bize Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona da Sevbân (ra), Rasullullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Dosdoğru olunuz! Ama yine de bunu tam olarak yapamazsınız. Bilin ki amellerinizin en hayırlısı namazdır. Sürekli abdestli olma halini sadece (hakiki) mü'min korur."