644 Kayıt Bulundu.
Bize Zekeriya b. Adî, ona Ubeydullah b. Amr er-Rakkî, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Cebele b. Sühaym, ona Ebu Müsennâ el-Abdî, ona da İbnü'l-Hasâsıyye es-Sedûsî şöyle rivayet etmiştir: "Biat etmek üzere Rasulullah'ın (sav) yanına geldiğimde bana (biat için) şunları şart koştu: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmemi, namaz kılmamı, zekat vermemi, İslam'ın farz kıldığı haccı eda etmemi, ramazan ayında oruç tutmamı ve Allah yolunda cihad etmemi. Ben de 'Ey Allah'ın Rasulü! Bunlardan ikisi var ki vallahi benim onlara gücüm yetmez; onlar da cihad ve sadakadır. Çünkü insanlar, savaştan kaçana Allah'ın gazap ettiğini söylüyorlar. Savaşa katılacak olsam, belki de nefsimi korku kaplar ve ölmeyi arzu etmez. Sadakaya gelince, benim malım küçük bir koyun sürüsü ve on deveden ibarettir. Bunlar da ailemin geçim kaynağı ve bineğidir' dedim. Rasulullah (sav) elimi tuttu, sonra salladı, sonra da şöyle buyurdu: 'Sadaka olmadan, cihad olmadan cennete nasıl gireceksin?' Bunun üzerine 'Ey Allah'ın Rasulü! Sana biat ediyorum' dedim ve koştuğu şartların hepsi için biat ettim."
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzim, ona babası, ona Ba'ce, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İnsanlar içerisinde en hayırlı geçim yolları olan kimseler şunlardır: Allah yolunda atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir ses yahut bir feryat işitecek olsa, derhal atının sırtında uçarcasına öldürmek ya da ölmek umuduyla (cihad için) oraya doğru hareket eden kimse. Bir diğeri ise bu dağ tepelerinden birinde ya da vadilerden birinin derinliklerinde birkaç hayvanını güderek, insanlar ile hayırdan başka hiçbir alakası bulunmayıp, ölüm kendisine gelinceye kadar namazını dosdoğru kılıp, zekâtını veren ve Rabbine ibadeti sürdüren kimsedir."
Bize Ebu Velîd Hişâm b. Abdülmelik, ona Şu'be, ona Velîd b. Ayzâr, ona da Ebu Amr eş-Şeybânî, Abdulllah b. Mesud'un evini işaret ederek 'Bana bu evin sahibi şöyle rivayet etmiştir' demiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) 'Hangi amel Allah'a daha sevimli gelir?' diye sorduğumda, 'Vaktinde kılınan namaz" buyurdu. 'Sonra hangisidir?' dediğimde, 'Anne babaya iyilik etmek' dedi. 'Sonra hangisidir?' diye sorduğumda 'Allah yolunda cihat etmektir' cevabını verdi. Bana bunların hepsini söylemiştir. Daha fazlasını sorsaydım, daha fazlasını da söylerdi."
Ey Meryem! Rabbine ibadet et; secdeye kapan, (O'nun huzurunda) eğilenlerle beraber sen de eğil.
"Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti."
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzim ve Yakub b. Abdurrahman el-Kârî onlara Ebû Hazim hadisi bu isnadla babasından, o Ba'ce'den, o da Ebu Hureyre'den benzer şekilde şöyle rivayet etmiştir: "İnsanlar içerisinde en hayırlı geçim yolları olan kimseler şunlardır: Allah yolunda atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir ses yahut bir feryat işitecek olsa, derhal atının sırtında uçarcasına öldürmek ya da ölmek umuduyla (cihad için) oraya doğru hareket eden kimse. Bir diğeri ise bu dağ tepelerinden birinde ya da vadilerden birinin derinliklerinde birkaç hayvanını güderek, insanlar ile hayırdan başka hiçbir alakası bulunmayıp, ölüm kendisine gelinceye kadar namazını dosdoğru kılıp, zekâtını veren ve Rabbine ibadeti sürdüren kimsedir." [Bir de Yahya rivayetinden farklı olarak Ba'ce b. Abdullah b. Bedr'den rivayeti 'Dağ yollarından birisinin derinliklerinde...' şeklinden şöyle nakletmiştir: İnsanlar içerisinde en hayırlı geçim yolları olan kimseler şunlardır: Allah yolunda atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir ses yahut bir feryat işitecek olsa, derhal atının sırtında uçarcasına öldürmek ya da ölmek umuduyla (cihad için) oraya doğru hareket eden kimse. Bir diğeri ise bu dağ tepelerinden birinde ya da vadilerden birinin derinliklerinde birkaç hayvanını güderek, insanlar ile hayırdan başka hiçbir alakası bulunmayıp, ölüm kendisine gelinceye kadar namazını dosdoğru kılıp, zekâtını veren ve Rabbine ibadeti sürdüren kimsedir.']
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve Ebu Küreyb, onlara Vekî, ona Üsâme b. Zeyd, ona Ba'ce b. Abdullah el-Cühenî, ona da Ebu Hureyre, Nebi'den (sav) bu hadisi Ebu Hâzim'in Ba'ce'den rivayet ettiği hadise yakında bir şekilde şöyle rivayet etmiştir: "İnsanlar içerisinde en hayırlı geçim yolları olan kimseler şunlardır: Allah yolunda atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir ses yahut bir feryat işitecek olsa, derhal atının sırtında uçarcasına öldürmek ya da ölmek umuduyla (cihad için) oraya doğru hareket eden kimse. Bir diğeri ise bu dağ tepelerinden birinde ya da vadilerden birinin derinliklerinde birkaç hayvanını güderek, insanlar ile hayırdan başka hiçbir alakası bulunmayıp, ölüm kendisine gelinceye kadar namazını dosdoğru kılıp, zekâtını veren ve Rabbine ibadeti sürdüren kimsedir." [Ancak hadisi yukarıdakinden farklı olarak '...Dağ yollarından birisine çekilip...' şeklinde nakletmiştir.]
Bize Kuteybe b. Saîd ve Utbe b. Abdullah, onlara Malik (b. Enes), ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da Abdullah es-Sunabihî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Mümin bir kul abdest aldığında: Ağzını çalkaladığında (ağzıyla işlemiş olduğu) günahlar ağzından çıkar gider. Burnuna su verip onu iyice temizlediğinde, günahlar burnundan çıkar. Yüzünü yıkadığında günahlar yüzünden çıkar. O kadar ki (günahları) kirpiklerinin altından süzülür gider. Ellerini (ve kollarını) yıkadığında günahları ellerinden (kollarından) çıkar. O kadar ki, (günahları) el tırnaklarının arasından bile çıkıp gider. Başını mesh ettiğinde günahları başından, hatta kulaklarından bile, çıkar gider. Ayaklarını yıkadığında günahları ayaklarından, ayak tırnaklarının altından bile, çıkar. (Bu abdestten sonra) Onun (namaz için) mescide kadar yürümesi ve namaz kılması onun için nafile olur." [Kuteybe (hadisi naklederken): 'es-Sunabihî'nin (eda sigası olarak 'an' lafzı yerine) '(Enne'n-Nebiyye Sallallahu aleyhi ve sellem (Nebi (sav) şöyle buyurmuştur)' ifadelerini kullandığını' söylemiştir.]
Bize Ahmed b. Amr b. Serh ile Hâris b. Miskîn, o ikisine İbn Vehb, ona Mâlik ve Yunus, onlara İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim Allah (ac) yolunda ikişer ikişer (çokça) infak ederse, cennette ona 'Ey Allah’ın kulu! İşte bu gerçek bir hayırdır' diye nida edilir. Namaz ehlinden/namaza özenle devam edenler, cennete namaz kapısından; cihadı çokça yapanlar, cihad kapısından; sadakayı bol bol verenler, sadaka kapısından; oruca devam edenler de Reyyân kapısından çağırılacaklardır. Ebu Bekr es-Sıddîk 'Ey Allah’ın Rasulü! Bir kişinin illa da bu kapılardan birinden çağrılması zorunlu mudur? Peki bütün bu kapıların hepsinden çağırılacak bir kimse var mıdır?' diye sorduğunda, Rasulullah (sav) 'Evet vardır. Ben senin de o kimselerden olacağını umuyorum' buyurdu."