530 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğundar, ona Şu'be, ona Katâde şöyle rivayet etti; (T) Bana Halîfe, ona Yezîd b. Zurey, ona Saîd, ona Katâde, ona Ebu Âliye, ona da Peygamberinizin amcasının oğlu, yani İbn Abas'ın (ra.) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Gece seyahatine götürüldüğüm (miraç) gecesinde Hz. Musa'yı gördüm, esmer, uzun boylu ve kıvırcık saçlı biriydi, sanki Şenûe kabilesinin adamlarından biri gibiydi. O gece İsa'yı da gördüm, orta boylu, düzgün yapılı, çehresi kırmızı ile beyaz karışımı renginde, başı da salıverilmiş düz saçlı biriydi. O gece ayrıca cehennemin bekçisi Mâlik'i de gördüm." Rasulullah (sav), o gece Allah’ın kendisine gösterdiği çeşitli ayetler arasında Deccal'ı de gördü. "Andolsun biz Musa'ya kitabı vermiştik. Ona kavuşma hakkında şüphen olmasın!" (Secde, 23). Enes ve Ebu Bekre Hz. Peygamber'in "Melekler Medine'yi Deccal'dan korurlar" dediğini de rivayet etmiştir.
Açıklama: "Ona kavuşman hakkında şüphen olmasın!" meâlindeki âyette yer alan zamirin neyin veya kimin yerini tuttuğu konusunda farklı görüşler vardır: 1. O kitabın Musa'ya ulaşmış olmasından şüphe duyma! 2. Musa'nın Allah'a kavuşmasından, yani o kitabı vahiy yoluyla Allah'tan aldığından şüphen olmasın! 3. Musa'ya mi'rac gecesinde veya âhirette kavuşacağından şüphen olmasın! 4. Musa'nın karşılaştığı eziyetler ve zorluklarla senin de karşılaşacağından kuşkun olmasın! 5. Senin de Kitab'a kavuşacağından şüphen olmasın!
Aynı isnad ile (Bize Yezîd, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir): Yahudi'nin biri Medine çarşısında “Hz. Musa'yı bütün insanlardan üstün kılan (Allah)'a yemin olsun” dedi. Ensar'dan bir adam da Yahudi'ye bir tokat attı ve “Rasulullah (sav) aramızda iken sen böyle diyorsun” dedi Bunun üzerine Yahudi gelip Rasulullah'a (sav) durumu anlattı. Hz. Peygamber (sav) de "O gün sûra üflenir; Allah’ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde kim varsa kıyâmetin dehşetinden çarpılıp cansız yere serilir. Sonra sûra bir daha üflenir; bir de bakarsın ki, bütün ölüler dirilip kabirlerinde ayağa kalkmış, merak ve endişe içinde etraflarına bakınıp duruyorlar" (Zümer, 68) ayetini okuyup şöyle buyurdu: "Şüphesiz ilk dirilen ben olurum ve bir de bakarım ki Musa, Arş'ın direklerinden birine tutunmuş duruyor. Artık bilemiyorum, acaba benden önce mi uyandı, yoksa Allah'ın istisna ettiklerinden miydi? Kim, benim, Yunus b. Mettâ'dan daha hayırlı olduğumu söylerse yalan söylemiş olur."
Açıklama: Hadis sahih isnad ise Muhammed b. Amr dolayısıyla hasendir.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğundar, ona Şu'be, ona Katâde şöyle rivayet etti; (T) Bana Halîfe, ona Yezîd b. Zurey, ona Saîd, ona Katâde, ona Ebu Âliye, ona da Peygamberinizin amcasının oğlu, yani İbn Abas'ın (ra.) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Gece seyahatine götürüldüğüm (miraç) gecesinde Hz. Musa'yı gördüm, esmer, uzun boylu ve kıvırcık saçlı biriydi, sanki Şenûe kabilesinin adamlarından biri gibiydi. O gece İsa'yı da gördüm, orta boylu, düzgün yapılı, çehresi kırmızı ile beyaz karışımı renginde, başı da salıverilmiş düz saçlı biriydi. O gece ayrıca cehennemin bekçisi Mâlik'i de gördüm." Rasulullah (sav), o gece Allah’ın kendisine gösterdiği çeşitli ayetler arasında Deccal'ı de gördü. "Andolsun biz Musa'ya kitabı vermiştik. Ona kavuşma hakkında şüphen olmasın!" (Secde, 23). Enes ve Ebu Bekre Hz. Peygamber'in "Melekler Medine'yi Deccal'dan korurlar" dediğini de rivayet etmiştir.
Açıklama: “Ona kavuşma hakkında şüphen olmasın” meâlindeki âyette yer alan zamirin neye veya kime delâlet ettiği açık değildir. Bu konuda farklı görüşler vardır: 1. O kitabın Mûsâ’ya ulaşmış olmasından şüphen olmasın. 2. Mûsâ’nın Allah’a kavuşmasından yani o kitabı vahiy yoluyla Allah’tan aldığından şüphe etme. 3. Mûsâ’ya mi‘rac gecesinde veya âhirette kavuşacağından kuşkun olmasın. 4. Mûsâ’nın karşılaştığı zorluklar ve eziyetlerle senin de karşılaşacağından şüphen olmasın. 5. Senin de kitaba kavuşacağından şüphen olmasın.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adiy, ona İbn Avn, ona da Mücahid şöyle demiştir: Biz, İbn Abbas'ın yanındaydık. Oradakiler Deccal hakkında konuşuyor ve Peygamber'in (sav): "Onun iki gözü arasında kafir yazılmıştır" buyurduğunu rivayet ediyorlardı. Bunun üzerine İbn Abbas “ben, Peygamber'den (sav) bunu işitmedim, ama şunu söyledi” dedi "Musa'ya gelince, onun vadi içinde, telbiye getirerek, aşağı doğru inişi hala gözlerimin önünde."
Bize Muhammed b. Müsannâ, ona İbn Ebu Adiyy, ona İbn Avn, ona da Mucâhid şöyle rivayet etmiştir: Biz İbn Abbâs'ın, yanında idik. Mecliste bulunanlar Deccâl'den bahsedip “onun iki gözünün arasında "Kâfir" yazılıdır” dediler. Bunun üzerine İbn Abbâs “ben Rasulullah'ın (sav) bunu söylediğini duymadım, ama şöyle buyurdu: "İbrahim'e gelince, (onu görmek istiyorsanız, -Rasulullah kendisini kast ederek-) arkadaşınıza bakınız. Mûsâ ise buğday renkli, etli ve toplu gövdelidir. Onun lifle yular vurulmuş kızıl bir deve üzerinde, telbiye getirerek, vadiden akıp gidişi hala gözlerimin önünde."
Bize Beyân b. Amr, ona Nadr, ona İbn Avn, ona da Mucâhid şöyle rivayet etmiştir: İbn Abbâs'a (r.anhuma) Deccal'dan bahsedip “onun iki gözünün arasında "Kâfir" yahut "KFR" yazılmıştır” dediler. İbn Abbâs der ki: Ben bunu Rasulullah'tan (sav) işitmedim. Ama Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İbrahim'e gelince, (onu görmek istiyorsanız, -Rasulullah kendisini kast ederek-) arkadaşınıza bakınız. Mûsâ ise buğday renkli, etli ve toplu gövdelidir. Onun lifle yular vurulmuş kızıl bir deve üzerinde vadide akıp gidişi hala gözlerimin önünde."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Amr b. Yahya el-Mâzinî, ona babası (Yahya b. Umâre), ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: Yahudiler'den bir adam, yüzüne tokat atılmış bir halde Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve “ey Muhammed, ashabından, Ensar'lı bir adam yüzüme tokat vurdu” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "onu çağırın" buyurdu. Hemen o adamı çağırdılar. Hz. Peygamber (sav) "bunun yüzüne neden tokat attın?" diye sordu. O sahabi de “ey Allah'ın Rasulü, ben, Yahudiler'in yanına uğramıştım. Bu adamın 'Hz. Musa'yı bütün insanlardan üstün kılan (Allah)'a yemin olsun' dediğini duydum. Sonra da 'Muhammed üzerine de mi?' dedim, tam o sırada beni bir öfke kapladı ve ona tokat attım' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Peygamberler arasında beni daha hayırlı kılmayınız. Çünkü kıyamet günü insanlar cansız yere düşecekler. İlk ayılan ben olacağım. Bu sırada ben Musa'yı Arş'ın sütunlarından birine tutunmuş olarak görürüm. Bilemiyorum artık, acaba Musa benden önce mi ayıldı, yoksa Tûr'daki ilk bayılması ile mi hesaba çekildi."
Hz. Peygamber (sav) gece yürüyüşünden (İsrâ'dan) bahsetti ve "Mûsâ buğday renkli, uzun boylu olup, Şenûe kabilesinin adamlarından birini andırmaktadır" buyurdu. Ve yine Rasulullah (sav) "İsâ bedeni toplu ve orta boyludur" buyurdu. Konuşmasında cehennem bekçisi Mâlik'ten ve Deccal'den de bahsetti.
"Yoksa ben, kendisi zayıf ve neredeyse söz anlatamayacak durumda bulunan şu adamdan daha hayırlı değil miyim?"
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişam b. Yusuf, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İsra gecesi Musa (as) ile karşılaştım ve gördüm ki, o, Şenûe kabilesi adamlarından biri gibi zayıf ve hafif kıvırcık saçlı bir kimseydi. İsa (as) ile de karşılaştım, gördüm ki o, orta boylu, sanki hamamdan çıkmış gibi kırmızı tenliydi. Ben İbrahim'i de gördüm. Soyu içinde ona en çok benzeyeni benim. Sonra bana birinde süt, diğerinde şarap bulunan iki kap getirildi ve “bunların hangisini dilersen al” denildi. Ben sütü aldım ve onu içtim. Ardından bana “fıtratı aldın. Eğer şarabı almış olsaydın, ümmetin azgın olurdu” denildi."