203 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bana Hasan b. Müdrik, ona Yahya b. Hammâd, ona Ebu Avâne, ona Asım el-Ahvel, ona Ebu Osman, ona da Selman şöyle demiştir: İsâ ile Muhammed (sav) arasında altı yüz senelik bir zaman vardır.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zuhrî, ona Salim b. Abdullah b. Ömer, ona da Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben uyuduğum sırada kendimi Kâbe'yi tavaf ediyor olarak gördüm. O sırada esmer, salıverilmiş düz saçlı İki kişi arasında, başından su damlıyor gibi ıslak bir kişi gördüm. 'bu kimdir?' diye sordum. ' Meryem oğlu' dediler. Ona yönelmek üzere ilerlediğim sırada bir de baktım ki, kırmızı yüzlü, uzun boylu, başı kıvırcık saçlı, sağ gözü sakat, pörtlek, sanki üzüm salkımından dışarı fırlamış iri bir üzüm tanesi gibi biri. 'Bu kimdir?' diye sordum. 'Bu, Deccaldır' dediler. İnsanlar içinde ona en çok benzeye ibn Katan'dır." İbnu Katan, Huzâa kabilesinin bir kolu olan Mustalık oğulları boyundan bir adamdı.
Hatırla ki, Meryem oğlu İsa: Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim, demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince: Bu apaçık bir büyüdür, dediler.
Sonra bunların izinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik, ona İncil'i verdik; ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet vermiştik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, onu biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükâfatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.