64 Kayıt Bulundu.
Bize Affân, ona Hammâd b. Seleme, ona Asım b. Behdele, ona da Zirr b. Hübeyş şöyle demiştir: Übeyy b. Ka'b'a “İbn Mesud Mushaf'ına Muavvizeteyn'i (Felâk ve Nas Surelerini) yazmıyor” dedim, Bana şöyle dedi: Ben şehadet ederim ki Hz. Peygamber (sav) bana şöyle haber vermiştir: Cebrail (as) O'na "kul eûzu bi-rabbi'l-felak şeklinde oku" dedi, (Hz. Peygamber de der ki:) "Ben de öyle söyledim. Sonra “kul eûzu bi-rabbi'n-nâs şeklinde oku” dedi ben de onu söyledim." Übeyy der ki: Biz de Hz. Peygamber (sav) ne dediyse onu söyleriz.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bana İshak b. İsa, ona Abdurrahman b. Zeyd, ona babası (Zeyd b. Eslem), ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Biz oturup Hz. Peygamber'den (sav) işittiklerimizi yazıyorduk. Hz. Peygamber (sav) çıkageldi ve "bu yazdıklarınız nedir?" diye sordu. Biz de “Senden işittiklerimiz” dedik. Hz. Peygamber (sav) "Allah'ın kitabının yanında başka bir kitap mı (yazıyorsunuz)!" Biz “Senden işittiklerimiz sadece” dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Allah'ın Kitabını yazın, sadece Allah'ın kitabını yazın. Allah'ın Kitabı ile birlikte başka bir kitap mı (yazıyorsunuz). Sadece ve sadece Allah'ın Kitabını yazın" buyurdu. Ebu Hureyre der ki: Bunun üzerine biz de onları bir tepede topladık ve hepsini yaktık. Sonra Rasulullah'a (sav) “ey Allah'ın Rasulü, Senden hadis rivayet edebilir miyiz?” dedik. "Evet benden hadis rivayet edebilirsiniz, bunda bir sakınca yoktur. Kim bile bile benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın" buyurdu. Biz “Ey Allah'ın Rasulü, İsrail oğullarından rivayette bulunabilir miyiz?” diye sorduk. "Evet, İsrail oğullarından da rivayette bulunabilirsiniz, bunda da bir sakınca yoktur. Onlardan yanında, sizin onlardan naklettiklerinizden daha acayip olanları vardır" buyurdu.
Açıklama: Bu isnad Abdurrahman b. Zeyd'in zaafından dolayı zayıftır. Ricalin gerisi "es-Sahih"in sikalarıdır.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zuhrî, ona İbn Sabbâk, ona da vahiy katiplerinden Zeyd b. Sabit el-Ensârî (ra) şöyle demiştir: Yemâme savaşında çok şehit olunca, Ebu Bekir, yanında Ömer de varken beni çağırdı ve şunları söyledi: Ömer bana geldi ve “Yemâme gününde çok insan insan öldürüldü. Savaş meydanlarında, şiddetli muharebelerde, Kur'an hafızlarının şehit olması sebebiyle, eğer kayıt altına alıp bir araya getirmezsek, ben Kur'an'ın büyük bir kısmının kaybolup gitmesinden endişe ediyorum. Ben senin Kur'ân'ı kayıt altına alıp toplaman gerektiği kanaatindeyim” dedi. Ben de Ömer'e “Rasulullah'ın (sav) yapmadığı şeyi ben nasıl yaparım?” dedim. Ömer “vallahi bu hayırlı bir iştir” dedi. Ömer, Allah benim yüreğime bir ferahlık verip de onun görüşünü benimseyinceye kadar, sürekli bana gelerek bu konuyu gündemde tuttu. Zeyd b. Sabit der ki: Ömer, onun yanında konuşmadan otururken, Ebu Bekir bana hitaben “şüphesiz genç ve akıllı bir adamsın. Biz seni itham edecek bir kusur da görmüyoruz. Rasulullah (sav) için vahyi yazıyordun, bu yüzden Kur'an'ı dikkatli araştırıp, sen bir araya topla” dedi. Vallahi eğer Ebu Bekir bana, dağlardan bir dağın taşınmasını teklif etmiş olsaydı, bu iş bana Kur'an'ı toplama işinden daha hafif gelirdi. Bu yüzden ben “Peygamber'in (sav) yapmadığı bir işi nasıl yapıyorsunuz?” dedim. Ebu Bekir “vallahi bu hayırlı bir iştir” dedi. Allah, Ömer ve Ebu Bekir'in gönlünü ferahlattığı gibi benim gönlümü de ferahlatıncaya kadar karşı koymaya devam ettim. Sonra (bu iş gönlüme yatınca) kalktım, Kur'an'ın gereği gibi araştırdım ve onu yazılı bulunduğu deri parçalarından, kürek kemiklerinden, hurma dallarından ve hafızların ezberlerinden alarak bir araya topladım. Tevbe Suresi'nden iki ayeti, sadece Ebu Huzeyme el-Ensârî'nin yanında buldum. O iki ayeti ondan başka kimsenin yanında bulmadım "Andolsun ki size kendi içinizden öyle bir Peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sizin sıkıntıya düşmeniz ona pek ağır gelir. O size çok düşkün, Müminlere karşı çok şefkatli ve çok merhametlidir. Rasulüm, bütün bunlara rağmen, onlar yine de sana inanmaktan yüz çevirirlerse de ki: “Bana Allah yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Yalnız O’na dayandım, O’na güvendim. O, büyük arşın Rabbidir.”" (Tevbe, 128-129). Kur'an'ın toplandığı sahifeler, vefat edinceye kadar Ebu Bekir'in, ardından vefat edinceye kadar Ömer'in, sonra da Hafsa bt. Ömer'in yanında kaldı. Bu hadisi, Yunus'un İbn Şihâb'dan rivayetinde Osman b. Ömer ve Leys b. Sa'd, Şuayb'e mutâbaat etmiştir. Leys der ki: Bana Abdurrahman b. Hâlid, bu hadisi İbn Şihâb'dan rivayet ederken “Ebu Huzeyme el-Ensârî'nin beraberinde buldum” ifadesini kullanmıştır. Mûsâ der ki: İbrahim, bu hadisi bize İbn Şihâb'dan rivayet ederken “Ebu Huzeyme'nin beraberinde” ifadesi ile aktarmıştır. Yakup b. İbrahim, bu hadisi babasından rivayetinde (Mûsâ b. İsmail'e) mutâbaat etmiştir. Ebu Sâbit der ki: Bize İbrahim b. Sa'd bu hadisi bize “Huzeyme'nin beraberinde” yahut “Ebu Huzeyme'nin beraberinde” ifadesi ile rivayet etmiştir.
Açıklama: Burada üzerinde durulması gereken iki husus bulunmaktadır: 1. Rivayette Hüzeyme’nin şahitliğinin iki kişinin şahitliğine denk olmasına dair ek bilgi yer almamaktadır. Oysa aynı ravilerden rivayet edilen diğer nakillerde böyle bir bilgi yer almaktadır. Bu durum da ilgili bilginin raviler tarafından Hüzeyme’nin kimliğini belirtmek için eklendiği ihtimalini güçlendirmektedir. 2. Zeyd b. Sâbit Hz. Peygamber’den (sav) sürekli işitmiş olduğu bir ayeti kaybettiğini ifade etmektedir. Bu ifade mantıksal bir tutarsızlık içermektedir. Çünkü hem ayetin bilinmesi hem de kaybolması bir çelişkidir. Tarihte İslam âlimleri bu tutarsızlığı gidermek için bir takım yorumlar yapmışlardır. Ancak olaya daha geniş bir çerçeveden bakıldığında, kaybedilenin ayetin kendisi değil, suredeki yeri olduğu söylenebilir. İlgili ayetin Ahzab suresinde olduğu bilinmekte ancak yeri tam olarak tespit edilememektedir. Muhtemelen bu ayetin yazılı olduğu malzeme, ki deri parçası, tahta, hurma yaprağı vs. olabilir, öncesi ve sonrası olmaksızın, bağımsız olarak bulunmaktadır. Öncesi ve sonrası ile ayetin bağlamı tespit edilmeye çalışılmış ve Hüzeyme’nin yanındaki sahifede öncesi ve sonrası bulununca suredeki yerine yerleştirilmiş olmalıdır.