417 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Yahya, Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, İbn Nümeyr, Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, hepsi İbn Uyeyne'den (T); bana Ebu't-Tâhir ve Harmele, onlar İbn Vehb'den, o Yunus'tan (T); bize İshak b. İbrahim ve Abd b. Humeyd, onlar Abdürrezzak'tan, o Ma'mer'den, hepsi de Zührî'den bu isnatla bu hadisin benzerini rivayet etmişlerdir.
Bize Yahya b. Yahya, Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, İbn Nümeyr, Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, hepsi İbn Uyeyne'den (T), Bana Ebu't-Tâhir ve Harmele, onlar İbn Vehb'den, o Yunus'tan (T), Bize İshak b. İbrahim ve Abd b. Humeyd, onlar Abdürrezzak'tan, o Ma'mer'den, hepsi de Zührî'den bu isnatla bu hadisin benzerini rivayet etmişlerdir.
Bize Yahya b. Yahya, Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, İbn Nümeyr, Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, hepsine İbn Uyeyne (T) Bana Ebu't-Tâhir ve Harmele, onlara İbn Vehb, ona Yunus (T) Bize İshak b. İbrahim, Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak, ona Ma'mer, bu ravilerin hepsine de Zührî bu isnatla bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Yahya b. Yahya, Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, İbn Nümeyr, Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, hepsine İbn Uyeyne (T) Bana Ebu't-Tâhir ve Harmele, onlara İbn Vehb, ona Yunus (T) Bize İshak b. İbrahim, Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzak, ona Ma'mer, hepsi de Zührî'den bu isnatla bu hadisin benzerini rivayet etmişlerdir.
Bize Yahya b. Yahya, Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, İbn Nümeyr, Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, hepsi de İbn Uyeyne'den (T) Bana ayrıca Ebu't-Tâhir ile Harmele, İbn Vehb'den, o Yunus'tan (T) Bize İshak b. İbrahim ile Abd b. Humeyd, Abdürrezzak'tan, o Ma'mer'den, bu ravilerin hepsi Zührî'den bu isnatla bu hadisin benzerini rivayet etmişlerdir.
Muhammed b. Rumh, İbn Lehîa'dan (tahvil); ayrıca Ebu Kureyb, Hâtim b. İsmail'den, İbn Lehîa ile Hâtim'in ikisi de İbn Aclân'dan, o Amr b. Şuayb'dan, o babasından, o dedesi (Abdullah b. Amr)’dan rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr (r.a.) şöyle demiştir: "Resûlullah (s.a.v.) mescidde kayıp ilânı yapılmasını yasaklamıştır."
Ebu Bekir İbn Ebi Şeybe, İsmail b. İbrahim ile Ebu Muaviye'den, onlar Leys'ten, o Abdullah b. Hasan'dan, o annesinden, o da Resûlullah'ın (s.a.v.) kızı Fâtıma'dan (r.a.) rivayet ettiğine göre Fâtıma (r.a.) şöyle demiştir: "Resûlullah (s.a.v.) mescide girdiği zaman şöyle derdi: “Bismillah, selâm Allah'ın resûlüne olsun. Allahım! Günahlarımı bağışla ve rahmetinin kapılarını bana aç.” Resûlullah (S.a.v.) mescidden çıktığı zaman şöyle derdi: “Bismillah, selâm Allah'ın resulüne olsun. Allahım! Günahlarımı bağışla ve fazl u kereminin kapılarını bana aç.”
Amr b. Osman el-Hımsî ve Abdulvehhab ed-Dahhâk, İsmail b. Ayyaş'tan, o Umare b. Gaziyye'den, o Rabia'dan, o Abdülmelik b. Said'den, o da Ebu Humeyd es-Sâidî'den rivayet ettiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Mescide girdiğiniz zaman önce Peygamber'e (s.a.v.) selâm edin. Sonra şöyle deyin: “Allahım! Bana rahmetinin kapılarını aç". Mescitten çıkarken şöyle deyin: “Allahım! Fazl u kereminden talepte bulunuyorum."
Süfyan (b. Uyeyne) şöyle demiştir: "Amr’a şöyle sordum: 'Câbir (b. Abdullah) (r.a.) "Bir adam elinde oklarla mescide girmişti. Rasûlullah (s.a.v) ona: “Okların temrenlerini (uçlarını) elinle tut demişti” diye söylemiş, sen bunu Cabir'den duydun mu?' dedim. Amr da: “Evet” dedi.
Bize İsa b. Hammad, ona Leys, ona Said el-Makburî, ona da Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik şöyle demiştir: Bir adam, devesinin üzerinde mescide girdi. Deveyi ıhtırıp bağladıktan sonra Muhammed hanginiz? diye sordu. O sırada Hz. Peygamber (sav) ashabıyla birlikte oturuyordu. Adama işte şuradaki, yaslanıp oturan ak yüzlü zat! diye cevap verdik. Adam, Ey Abdülmuttalib'in oğlu! diye seslendi. Hz. Peygamber (sav), "buradayım, seni dinliyorum," buyurdu. Adam Ey Muhammed, sana bir şeyler soracağım dedi. (Bundan sonra ravi), hadisin kalan kısmını rivayet etti.