Açıklama: hadisin başında geçen kıssa hariç, hadis sahihtir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
70972, HM022423
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَنَا شُعَيْبٌ حَدَّثَنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِي حُسَيْنٍ حَدَّثَنِي شَهْرُ بْنُ حَوْشَبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ غَنْمٍ وَهُوَ الَّذِي بَعَثَهُ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ إِلَى الشَّامِ يُفَقِّهُ النَّاسَ أَنَّ مُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ حَدَّثَهُ
عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ رَكِبَ يَوْمًا عَلَى حِمَارٍ لَهُ يُقَالُ لَهُ يَعْفُورٌ رَسَنُهُ مِنْ لِيفٍ ثُمَّ قَالَ ارْكَبْ يَا مُعَاذُ فَقُلْتُ سِرْ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ ارْكَبْ فَرَدَفْتُهُ فَصُرِعَ الْحِمَارُ بِنَا فَقَامَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَضْحَكُ وَقُمْتُ أَذْكُرُ مِنْ نَفْسِي أَسَفًا ثُمَّ فَعَلَ ذَلِكَ الثَّانِيَةَ ثُمَّ الثَّالِثَةَ فَرَكِبَ وَسَارَ بِنَا الْحِمَارُ فَأَخْلَفَ يَدَهُ فَضَرَبَ ظَهْرِي بِسَوْطٍ مَعَهُ أَوْ عَصًا ثُمَّ قَالَ يَا مُعَاذُ هَلْ تَدْرِي مَا حَقُّ اللَّهِ عَلَى الْعِبَادِ فَقُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ قَالَ فَإِنَّ حَقَّ اللَّهِ عَلَى الْعِبَادِ أَنْ يَعْبُدُوهُ وَلَا يُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا قَالَ ثُمَّ سَارَ مَا شَاءَ اللَّهُ ثُمَّ أَخْلَفَ يَدَهُ فَضَرَبَ ظَهْرِي فَقَالَ يَا مُعَاذُ يَا ابْنَ أُمِّ مُعَاذٍ هَلْ تَدْرِي مَا حَقُّ الْعِبَادِ عَلَى اللَّهِ إِذَا هُمْ فَعَلُوا ذَلِكَ قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ قَالَ فَإِنَّ حَقَّ الْعِبَادِ عَلَى اللَّهِ إِذَا فَعَلُوا ذَلِكَ أَنْ يُدْخِلَهُمْ الْجَنَّةَ
Tercemesi:
Abdurrahman b.Ganm'den:
Muaz b. Cebel (Radıyallahü anh) Hz. Peygamber'den şöyle bahsetti:
Bir gün Rasûlullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) Ya'fur adındaki yuları liften olan merkebine bindi. Sonra 'Ey Muaz, haydi sen de bin!' dedi. Ben 'Ey Allah'ın Rasûlü, sen devam et!' dedim. Tekrar 'bin!' deyince, ben de terkisine bindim ve merkep bizi yere düşürdü. Rasülullah gülerek kalktı, ben de (bunlar benim yüzümden oldu diye) kendime kızarak ayağa kalktım. Sonra ikinci, üçüncü kez denedik ve merkep bizi taşımaya başladı.
Peygamberimiz elini arkaya götürüp kamçısı (ya da asası) ile sırtıma
dokundu ve dedi ki:
"Ey Muaz, Allah'ın kulları üzerindeki hakkı nedir, bilir misin?"
Ben de: 'Allah ve Rasülü daha iyi bilir' dedim.
Rasülullah, "Allah'ın kulları üzerindeki hakkı, sadece O'na kulluk edip başkasını ortak koşmamalarıdır" buyurdu.
Sonra merkep Allah'ın dilediği kadar yoluna devam etti. Bir müddet
sonra Rasülullah tekrar elini arkaya götürüp sırtıma dokundu ve dedi ki:
"Peki Ey Muaz, ey Ümmü Muaz'ın oğlu, ya bu emredilenleri yerine getirdikleri takdirde kulların Allah üzerindeki hakkı nedir, bilir misin?"
Ben de 'Allah ve Rasülü daha iyi bilir' dedim.
Rasülullah: "Bu emredilenleri yerine getirdikleri takdirde kulların Allah üzerindeki hakkı, cennet'e konulmalarıdır" buyurdu.
Açıklama:
hadisin başında geçen kıssa hariç, hadis sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Muaz b. Cebel 22423, 7/365
Senetler:
()
Konular:
Haklar, Allah'ın kulları üzerindeki/Kulların Allah üzerindeki
Hz. Peygamber, bindiği hayvanlar
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Kavramlar, hak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30289, B003011
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ حَدَّثَنَا صَالِحُ بْنُ حَىٍّ أَبُو حَسَنٍ قَالَ سَمِعْتُ الشَّعْبِىَّ يَقُولُ حَدَّثَنِى أَبُو بُرْدَةَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَاهُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « ثَلاَثَةٌ يُؤْتَوْنَ أَجْرَهُمْ مَرَّتَيْنِ الرَّجُلُ تَكُونُ لَهُ الأَمَةُ فَيُعَلِّمُهَا فَيُحْسِنُ تَعْلِيمَهَا ، وَيُؤَدِّبُهَا فَيُحْسِنُ أَدَبَهَا ، ثُمَّ يُعْتِقُهَا فَيَتَزَوَّجُهَا ، فَلَهُ أَجْرَانِ ، وَمُؤْمِنُ أَهْلِ الْكِتَابِ الَّذِى كَانَ مُؤْمِنًا ، ثُمَّ آمَنَ بِالنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَهُ أَجْرَانِ ، وَالْعَبْدُ الَّذِى يُؤَدِّى حَقَّ اللَّهِ وَيَنْصَحُ لِسَيِّدِهِ » . ثُمَّ قَالَ الشَّعْبِىُّ وَأَعْطَيْتُكَهَا بِغَيْرِ شَىْءٍ وَقَدْ كَانَ الرَّجُلُ يَرْحَلُ فِى أَهْوَنَ مِنْهَا إِلَى الْمَدِينَةِ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Ebu Hasan Sâlih b. Hay, ona Şa'bî, ona Ebu Bürde, ona da babası (Ebu Musa el-Eş'arî), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Üç (sınıf insanın) sevabı iki kere verilir. Bir adamın cariyesi olur da ona (dinini) güzelce öğretir, güzelce edeplendirir, ardından onu azat edip kendisi ile evlenir. (İşte) ona iki sevap vardır. Ehl-i Kitab'a müntesip olup ardından Nebî'ye (sav) iman eden edene iki sevap vardır. Allah'ın hakkını eda edip efendisine karşı samimi olan köleye de iki sevap vardır.
Ardından (râvi) Şa'bî, "Karşılıksız olarak o hadisi sana rivayet ettim. Kişi, bundan daha önemsiz (bir şey için) Medine'ye yolculuk yapardı" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 145, 1/796
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Hay Salih b. Salih es-Sevrî (Salih b. Salih b. Müslim b. Hay)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Eğitim, terbiyeyi güzelce yapmak
Ehl-i kitap, ehl-i kitap olup da müslüman olanın mükafaatı
Haklar, Allah'ın kulları üzerindeki/Kulların Allah üzerindeki
Hitap, köle veya cariyenin efendisine hitap şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278942, M001666-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَابْنُ بَشَّارٍ جَمِيعًا عَنْ مُعَاذِ بْنِ هِشَامٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ مِثْلَهُ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim ve İbn Beşşar, onlara Muaz b. Hişam, ona babası, ona Katade, bu isnad ile aynısını rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1666, /283
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ümmü Sahba Muaze bt. Abdullah el-Adeviyye (Muaze bt. Abdullah)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Haklar, Allah'ın kulları üzerindeki/Kulların Allah üzerindeki
KTB, NAMAZ,
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن أبي إسحاق عن عمرو بن ميمون عن معاذ بن جبل قال : كنت ردف النبي صلى الله عليه وسلم ، فقال : أتدري يا معاذ ! ما حق الله على الناس ؟ قال : قلت : الله ورسوله أعلم ، قال : حقه عليهم أن يعبدوه ولا يشركوا به شيئا ، أتدري يا معاذ ! ما حق الناس على الله فعلوا ذلك ؟ قال : قلت : الله ورسوله أعلم ، قال : فإن حق الناس على الله أن لا يعذبهم ، قال : قلت : يا رسول الله ! ألا أبشر الناس ؟ قال : دعهم يعملون.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
89483, MA020546
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن أبي إسحاق عن عمرو بن ميمون عن معاذ بن جبل قال : كنت ردف النبي صلى الله عليه وسلم ، فقال : أتدري يا معاذ ! ما حق الله على الناس ؟ قال : قلت : الله ورسوله أعلم ، قال : حقه عليهم أن يعبدوه ولا يشركوا به شيئا ، أتدري يا معاذ ! ما حق الناس على الله فعلوا ذلك ؟ قال : قلت : الله ورسوله أعلم ، قال : فإن حق الناس على الله أن لا يعذبهم ، قال : قلت : يا رسول الله ! ألا أبشر الناس ؟ قال : دعهم يعملون.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20546, 11/282
Senetler:
()
Konular:
Haklar, Allah'ın hakkına riayet
Haklar, Allah'ın kulları üzerindeki/Kulların Allah üzerindeki
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن أبي إسحاق عن كهيل بن زياد عن أبي هريرة قال : كنت أمشي مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في حق لبعض أهل المدينة ، فقال يا أبا هريرة ! هلك المكثرون إلا من قال كذا وكذا ، وهكذا وهكذا ، وقليل ما هم ، ثم مشى ساعة ، ثم قال : يا أبا هريرة ! ألا أدلك على كنز من كنوز الجنة ؟ فقلت : بلى يا رسول الله ! قال : تقول : لا حول ولا قوة إلا بالله العلي العظيم ، ولا ملجأ من الله إلا إليه ، قال : ثم مشى ساعة فقال : يا أبا هريرة ! هل تدري ما حق الله على الناس ، وما حق الناس على الله ؟ قال : قلت : الله ورسوله أعلم ، قال : حق الله على الناس أن يعبدوه ولا يشركوا به شيئا ، فإذا فعلوا ذلك فحق على الله أن لا يعذبهم.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
89485, MA020547
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن أبي إسحاق عن كهيل بن زياد عن أبي هريرة قال : كنت أمشي مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في حق لبعض أهل المدينة ، فقال يا أبا هريرة ! هلك المكثرون إلا من قال كذا وكذا ، وهكذا وهكذا ، وقليل ما هم ، ثم مشى ساعة ، ثم قال : يا أبا هريرة ! ألا أدلك على كنز من كنوز الجنة ؟ فقلت : بلى يا رسول الله ! قال : تقول : لا حول ولا قوة إلا بالله العلي العظيم ، ولا ملجأ من الله إلا إليه ، قال : ثم مشى ساعة فقال : يا أبا هريرة ! هل تدري ما حق الله على الناس ، وما حق الناس على الله ؟ قال : قلت : الله ورسوله أعلم ، قال : حق الله على الناس أن يعبدوه ولا يشركوا به شيئا ، فإذا فعلوا ذلك فحق على الله أن لا يعذبهم.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20547, 11/283
Senetler:
()
Konular:
Dua, La havle... duasının fazileti
Dünya, Mülk, Hz. Peygamberin mala-mülke karşı tavrı
Haklar, Allah'ın kulları üzerindeki/Kulların Allah üzerindeki