Giriş

Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Uveyd b. Ebî İmran el-Cevni, ona babası, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle dedi: “Rasûlullah (sav) bana beş şeyi yapmamı tenbihledi ve şöyle dedi: "Ya Enes! Abdesti tam al ki ömrün uzasın. Ümmetimden kiminle karşılaşırsan selam ver ki sevapların artsın. Evine girdiğin zaman ev halkına da selam ver ki evinin hayrı çoğalsın. Kuşluk namazı kıl. Çünkü kuşluk namazı, senden önceki çok tevbe edenlerin namazıdır. Ey Enes! Küçüklere merhamet et, büyüklere saygı göster ki kıyamet günü benim arkadaşlarımdan olasın."


Açıklama: Evvabin (رجع) "döndü" manasına (آب إلى كذا) fiilinden türemedir. Evvabinden maksat, kötülükten iyiliğe dönenler, tövbe edenler ve istiğfarda bulunanlar demektir.

    Öneri Formu

Bize Süfyan b. Veki’, ona Abdula’la b. Abdula’la, ona el-Cüreyri, ona da Ebu Nadra Ebu Sai’d’in şöyle dediğini rivayet etti: "Ebu Musa, Ömer’in yanına girmek için ‘es-Selamu aleykum, girebilir miyim?’ dedi. Ömer ‘Bu bir’ dedi. Sonra Ebu Musa bir süre sesini çıkarmadı ve tekrar ‘es-Selamu aleykum girebilir miyim?’ diye sordu. Ömer ‘Bu iki’ dedi. Ebu Musa bir süre sessiz kaldı ve tekrar ‘es-Selamu aleykum girebilir miyim?’ dedi. Ömer ‘Bu üç’ dedi. Sonra Ebû Musa döndü gitti. Ömer kapıcısına ‘Ne yaptı?’ dedi. Kapıcı ‘Döndü gitti’ diye cevap verdi. Ömer ‘Onu bana getirin’ dedi. Ebu Musa geri gelince ‘Bu yaptığın iş nedir?’ diye sordu. Ebû Musa ‘Sünnet budur’ diye cevap verdi. Ömer, ‘Sünnet mi?’ dedin, Vallahi buna dair apaçık bir delil veya beyyine (şâhit) getireceksin ya da ben sana yapacağımı bilirim’ dedi. Ebû Saîd olayın devamını şöyle anlattı: 'Ömer’in bu emri üzerine Ebû Musa yanımıza geldi. O sırada Ensâr’dan birkaç arkadaşla (oturmakta idik.) Bize ‘Ey Ensâr topluluğu! Müslümanlardan Rasûlullah’ın (sav) hadislerini en iyi bilen sizler değil misiniz? Hz. Peygamber (sav) 'İzin istemek, üç defadır, eğer izin verilirse, gir; verilmezse dön' buyurmadı mı?’ diye sordu. Bunun üzerine oradakiler kendisiyle şakalaşmaya başladılar. Ebû Saîd şöyle devam etti: 'Sonra başımı Ebu Musa’ya doğru kaldırdım ve bu konuda sana her ne ceza verilirse ortağım’ dedim. Ebû Musa, Ömer’e vararak durumu kendisine bildirdi. Bunun üzerine Ömer ‘bunu bilmiyordum’ dedi." [Bu konuda Ali ve Sa’d’ın azadlısı Ümmü Tarık’tan da rivâyet edilen hadis vardır. (Tirmizî şöyle dedi:) "Bu hadis hasendir. Cüreyri’nin ismi Sa’îd b. İyas’tır, Ebû Mes’ûd diye künyelenir. Bu hadisi Cüreyrî’den başkası da Ebû Nadre’den rivâyet etmiştir. Ebû Nadre el Abdî’nin adı, Münzir b. Mâlik b. Kut’a’dır."]


    Öneri Formu
15873 T002690 Tirmizi, İsti’zan ve Âdâb, 3

Bize Ravh, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Dahhak b. Mahled ona İbn Cüreyc; (T) Bize Abdullah b. el-Haris, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Ebu Safvan (Dahhak ve Abdullah b. el-Haris’in nakline göre Amr b. Abdullah b. Safvan) Kelede b. Hanbel’nin şöyle dediğini rivayet etti: Safvan b. Ümeyye Kelede ile birlikte Hz. Peygamber’e bir miktar süt, bir keçi yavrusu ve birkaç değâbîs (kuşkonmaza benzer bir bitki) göndermişti. Rasul-i Ekrem o sırada vadinin en yukarısında bulunmaktaydı. Kelede şöyle der: Hz. Peygamber'in huzuruna selâm vermeden ve izin almadan girdim. Bunun üzerine bana: "Geri dön ve es-selamu aleykum. Girebilir miyim de!" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. Amr (b. Ebu Süfyan) dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvan, Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. (Fakat) Bunu ondan işittim demedi. Dahhak ve İbnü’l-Haris, bu hadise Safvan Müslüman olduktan sonra olmuştur demiştir. Dahhak ve Abdullah b. el-Haris, rivayetlerinde “(bir miktar) süt ve keçi yavrusu” ifadesini kullanmışlar (ancak “değâbîs” ten söz etmemişlerdir.)


    Öneri Formu
63519 HM015503 İbn Hanbel, III, 414

Bize Ravh, ona İbn Cüreyc; (T) bize Dahhak b. Mahled ona İbn Cüreyc; (T) bize Abdullah b. el-Haris, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Ebu Safvan (Dahhak ve Abdullah b. el-Haris’in nakline göre Amr b. Abdullah b. Safvan) Kelede b. Hanbel’nin şöyle dediğini rivayet etti: Safvan b. Ümeyye Kelede ile birlikte Hz. Peygamber’e (bir miktar) bir miktar süt, bir keçi yavrusu ve birkaç dağâbîs (kuşkonmaza benzer bir bitki) göndermişti. Rasul-i Ekrem o sırada vadinin en yukarısında bulunmaktaydı. Kelede şöyle şöyle der: Hz. Peygamber'in huzuruna selâm vermeden ve izin almadan girdim. Bunun üzerine bana: "Geri dön ve es-selamu aleykum. Girebilir miyim de!" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. Amr (b. Ebu Süfyan) dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvan, Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. (Fakat) Bunu ondan işittim demedi. Dahhak ve İbnü’l-Haris, bu hadise Safvan Müslüman olduktan sonra olmuştur demiştir. Dahhak ve Abdullah b. el-Haris, rivayetlerinde “Bir miktar süt ve bir keçi yavrusu” ifadesini kullanmışlar (ancak “dağâbîs” ten söz etmemişlerdir.)


    Öneri Formu
271315 HM015503-2 İbn Hanbel, III, 414

Bize Ravh, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Dahhak b. Mahled ona İbn Cüreyc; (T) Bize Abdullah b. el-Haris, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Ebu Safvan (Dahhak ve Abdullah b. el-Haris’in nakline göre Amr b. Abdullah b. Safvan) Kelede b. Hanbel’nin şöyle dediğini rivayet etti: Safvan b. Ümeyye Kelede ile birlikte Hz. Peygamber’e (bir miktar) süt, bir keçi yavrusu ve dağâbîs (kuşkonmaza benzer bir bitki) göndermişti. Rasul-i Ekrem o sırada vadinin en yukarısında bulunmaktaydı. Kelede şöyle der: Hz. Peygamber'in huzuruna selâm vermeden ve izin almadan girdim. Bunun üzerine bana: "Geri dön ve es-selâmu aleykum. Girebilir miyim de!" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. Amr (b. Ebu Süfyan) dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvan, Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. (Fakat) Bunu ondan işittim demedi. Dahhak ve İbnü’l-Haris, bu hadise Safvan Müslüman olduktan sonra olmuştur demiştir. Dahhak ve Abdullah b. el-Haris, rivayetlerinde “Bir miktar süt ve bir keçi yavrusu” ifadesini kullanmışlar (ancak “dağâbîs” ten söz etmemişlerdir.)


    Öneri Formu
271316 HM015503-3 İbn Hanbel, III, 414


    Öneri Formu


    Öneri Formu


    Öneri Formu
271487 BS017727-2 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,552

Bize Yahya b. Eyyub, ona Muhammed b. el-Hasen b. Ebu Yezid es-Sudâî, ona Abbad el-Minkarî, ona Ali b. Zeyd, ona Sa’îd b. el-Müseyyeb Enes b. Mâlik’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber Medine’ye geldiğinde ben sekiz yaşında bir çocuktum. Annem beni elimden tutup Rasul-i Ekrem’e götürdü ve “Ey Allah’ın elçisi! Ensar’dan sana hediye vermeyen hiçbir kadın ve erkek kalmadı. Bense sana şu oğlumdan başka hediye verecek durumda değilim. Onu al ve istediğin şekilde sana hizmet etsin” dedi. (Böylece) Hz. Peygamber’e on yıl hizmet ettim. (Bu süre zarfında bir gün olsun bana) bir fiske vurmadı, kötü bir söz söylemedi, beni azarlamadı ve yüzünü ekşitmedi. Bana verdiği ilk emir şu olmuştur: “Evladım! Sırrımı gizli tut ki (iyi bir) mü’min olasın!” Annem ve Efendimiz’in (sav) eşleri bana onun sırrını sorarlardı da söylemezdim. Ben Rasul-i Ekrem’in sırrını kimseye asla söylemedim. Hz. Peygamber (bir keresinde) bana dedi ki: “Evladım! Abdesti tam ve eksiksiz al ki hafaza meleklerin seni sevsinler ve ömrün de uzasın. Ey Enes! Cünüplükten (çıkmak için) boy abdesti alırken çok titiz ol! Çünkü sen yıkandığın yerden çıkarken üzerinde hiçbir günah ve kabahat kalmıyor.” “Boy abdesti alırken nasıl titiz olunur?” diye sordum. Bana “Saç diplerini iyice ıslatacaksın. Cildini temizleyeceksin” dedi. (Sonra şöyle devam etti) “Oğulcuğum! Becerebilirsen hep abdestli ol! Çünkü kime ölüm abdestli iken gelirse kelime-i şehadeti getirme imkânı bahşedilir. Oğulcuğum! Sürekli namaz kılmaya gücün yeterse kıl. Çünkü bunu yaptığın sürece melekler de sana dua ederler. Ey Enes! Rükua eğildiğin zaman ellerinle dizlerini kavra! Parmak aralarını aç! Dirseklerini yana doğru kaldır! Oğulcuğum! Başını rükûdan kaldırırken her organın tam olarak yerli yerine gelsin! (sükûnete ersin). Çünkü Yüce Allah kıyamet günü rükudan doğrulduktan sonra secdeye gitmeden önce belini doğrultmayan kimseye (rahmet nazarıyla) bakmaz. Oğulcuğum! Secdeye gittiğin zaman alnını ve ellerini yere koy. (Secde ederken) Horozun tane topladığı gibi kafanı (acele ile) yere koyup kaldırma! Secdede köpeklerin yaptığı gibi –Hz. Peygamber ya da tilkilerin yaptığı gibi demiş olabilir- kollarını yere yapıştırma! Sakın namazda yüzünü sağa sola çevirme! Çünkü namazda böyle yapmak helaktır. Eğer bunu mutlaka yapmak zorundaysan farz namazlarda değil nafilelerde yap! Oğulcuğum! Evinden çıktığında ehl-i kıbleden (Müslümanlardan) kimi görürsen mutlaka selam ver. (Böyle yaparsan evine) günahların bağışlanmış olarak dönersin. Oğulcuğum! Evine girdiğin zaman kendine ve ev halkına selam ver. Oğulcuğum! Eğer becerebilirsen sabahtan akşama ve akşamdan sabaha kalbinde kimseye karşı hile, ihanet besleme! Çünkü kalbin temiz olusa hesabını daha kolay verirsin. Oğulcuğum! Bu öğütlerime uyarsan hiçbir şey sana ölümden daha sevimli gelmez.”


    Öneri Formu


Açıklama: İsnad, Sellâm Ebû'l-Münzir ve Âsım b. Ebî'n-Necûd dolayısıyla hasendir.

    Öneri Formu
62466 HM016050 İbn Hanbel, III, 482