590 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Veki', ona Misar, ona Amr b. Mürre, ona Aneze'den bir adam, ona Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im'den (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: "Allahü ekber kebîra ve'l-hamdülillahi kesîra ve sübhanallahi bükraten ve esîla. Allahümme inni eûzü bike mine'ş şeytani'r-racîm min hemzihi ve nefsihî ve nefhıhi (Allah en büyüktür, hem de çok büyük, Hamd Allah’a mahsustur, hem de bolca! Sabah akşam Allah’ı tesbih ederim! Allah'ım kovulmuş şeytan çarpmasından, üflemesinden ve üfürmesinden Sana sığınırım.) Ravi (sahabi) der ki: Ben (Hz. Peygamber'e (sav)) 'Şeytanın çarpması (هَمْزِ) ne demektir?' diye sordum, 'sara nöbeti, ruhsal sıkıntı' cevabını verdi. 'Üfürmesi (نَفْخِ) nedir?' dedim, 'kibir' dedi. Peki 'üflemesi (نَفْثِ) ne demektir?' dedim, 'şiir (batıl söz)' dedi."
Açıklama: Bu isnad zayıftır.
[Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre] Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ezan okunduğunda, şeytan ezanı işitmemek için geri dönüp yellenerek oradan kaçar. Ezan bittiğinde geri gelir. Namaz için kamet getirildiğinde tekrar kaçar. Kamet bittiğinde tekrar geri gelir ve insan ile nefsi arasına girer vesvese verir; 'şunu hatırla', 'şunu düşün' diyerek insanın aklında olmayan şeyleri aklına getirir. Öyle ki, insan kaç rekat namaz kıldığını bilemez."
Bize Yahya, ona Ebu Seleme şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) geceleyin (namaza) kalktığında 'Allah'ım! Kovulmuş Şeytanın çarpmasından (ruh ve beden sağlığına zarar veren etkilerinden), üflemesinden (vesvese ve bâtıl sözlerle bizi etkilemesinden) ve üfürmesinden (kibir ve gurur duygularını içimize üflemesinden) Sana sığınırım' diye dua eder ve sahabesine 'Kovulmuş Şeytanın çarpmasından, üflemesinden ve üfürmesinden Allah'a sığının' tavsiyesinde bulunurdu. Sahabe 'Ey Allah'ın Rasulü, Şeytanın çarpması (هَمْزُهُ), üflemesi (نَفْثُهُ) ve üfürmesi (نَفْخُهُ) nedir?' diye sorunca Rasulullah (sav) 'Şeytanın çarpması (هَمْزِ) sara nöbeti, ölüm nöbeti, ruhsal sıkıntı; üflemesi (نَفْثِ) şiir (batıl söz); üfürmesi (نَفْخِ) de kibirdir' buyurdu."
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ezan okunduğunda şeytan, ezanı duyamayacağı yere kadar yellenerek kaçar, ezan bittiğinde ise geri gelir. Kamet getirildiğinde de kaçar, bittiğinde yine gelir. Kişi ile nefsi arasına girip aklında olmayan şeyleri ona hatırlatmaya çalışır; şunu düşün, şunu hatırla der. Nihayet kişi kaç rekât namaz kıldığını bilemez."