75 Kayıt Bulundu.
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Zeyd b. Eslem, ona bir adam, ona da Ebu Said, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Yol üzerinde oturmaktan sakının!" Ma'mer şöyle demiş olabilir: “Ana yollarda (oturmaktan sakının)!”. Bunun üzerine ashâb-ı kiramdan bazıları şöyle dediler: “Ey Allah'ın Rasulü, oturup konuşmayı nasıl bırakalım?”. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): “Öyleyse oturmanın hakkını verin.” buyurdu. Onlar “Yolun hakkı nedir?” diye sordular. Hz. Peygamber (sav): “Selamı alın, gözlerinizi (haram bakışlardan) sakının, yol soranlara yol gösterin, iyiliği emredin ve kötülükten sakındırın.”
Açıklama: Sahih hadistir. Ebu Said'den nakleden râvînin ibhamından dolayı zayıftır.
Bize Muâz b. Fadâle, ona Ebu Ömer Hafs b Meysera, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra)’nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Sakın yol üstüne oturmayın”. Bunu üzerine ashâb-ı kiramdan bazıları “Ey Allah’ın resulü! Bazen konuşmak için oturmamız gerekebiliyor. Ne yapmamız gerekir” dediler. Hz. Peygamber “Eğer illa oturacaksanız, yola hakkını veriniz” buyurdu. “Yol hakkı nedir?” diye sordular. Hz. Peygamber “Gözü haramdan sakınmak, yoldan geçenlere rahatsızlık vermemek, selamı almak, iyiliği emredip kötülükten alıkoymaktır” buyurdu.
Abdulah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "' Sakın yollarda oturmayın.' Bunun üzerine ashâb-ı kiramdan bazıları; 'Ey Allah’ın Rasulü! Oturup konuşmamız gerekebiliyor' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), 'eğer oturursanız, yola hakkını verin' buyurdu. 'Yolun hakkı nedir?' diye sorduklarında, 'gözü (harama bakmaktan) sakınmak, yolda eziyet veren bir şey varsa kaldırmak, verilen selamı almak, iyiliği emredip kötülükten alıkoymaktır' buyurdu."
Bize Hasan b. İsa en-Nîsâbûrî, ona İbn Mübarek, ona Cerîr b. Hazım, ona İshak b. Süveyd, ona da İbn Huceyr el-Adevi'den şöyle rivayet etti: Ömer b. Hattab'ın (ra) bu konuda Hz. Peygamber'den (sav) şöyle naklettiğini duydum: "Yardım isteyenin imdadına koşmanız ve yolunu kaybedene doğru yolu göstermeniz."
Bize Muhammed b. İsa b. et-Tabba' ve Kesir b. Ubeyd, o ikisine Mervan – İbn İsa, Humeyd'den dedi-, ona da Enes rivayet etmiştir: "Bir kadın Allah Rasulü'nün yayına gelerek; 'Ey Allah'ın Rasulü! Sana anlatmam gereken bir ihtiyacım var' dedi. Hz. Peygamber ona 'Ey Falanın annesi! Sokağın istediğin bir tarafına otur da, yanına oturup seni dinleyeyim' buyurdu. Kadın bir yere oturdu, Peygamberimiz de yanına oturdu ve kadın (Peygamberin) yardımıyla ihtiyacını karşıladı." [İbn İsa kadın ihtiyacını karşıladı ifadesini zikretmedi. Kesir hadisi rivayet ederken haddesenâ ifadesini kullanmayıp an Humeyd, an Enes şeklinde (mu'an'an olarak) rivayet etmiştir.]
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey‘, ona Abdurrahman, ona Saîd b. Ebû Saîd, ona da Ebû Hureyre, Rasulullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Rasûlullah (sav) ev önlerinde ve yollarda oturulmasını yasakladı. Müslümanlar, bunu yapamayız, buna güç yetiremeyiz, dediler. Rasûlullah, eğer buralarda oturacaksanız, o zaman mekânların hakkını veriniz, buyurdu. Onlar, buraların hakkı nedir, dediler. Rasûlullah, gözleri (haramdan) korumak, yolcuya (yol bilmeyene, sorana) yol göstermek, aksırdığında Allah’a hamd edene يرحمك الله/Allah sana rahmet etsin demek ve selama karşılık vermektir, buyurdu."
Bize Affan, ona Abdulvâhid b. Ziyad, ona Osman b. Hakîm, ona İshak b. Abdullah b. Ebû Talha, ona da babası, Ebû Talha'nın şöyle dediğini rivayet etti: "Avlularda oturuyorduk. Rasûlullah (sav) bize uğradı ve şöyle dedi: Sizin yollarda/avlularda oturmakla ne işiniz olur? Yollarda oturmaktan kaçınınız.' Biz, 'Ya Rasûlallah! Herhangi bir sıkıntı vermek için değil, aramızda (meselelerimizi) müzakere etmek ve konuşmak için oturuyoruz' dedik. 'Öyleyse buralarda oturmanın hakkını verin' buyurdu. 'Buraların hakkı nedir?' diye sorduk. ' Gözleri (haramdan) korumak, selama karşılık vermek ve güzel söz söylemektir' buyurdu."
Bize Affân, ona Abdülvahid b. Ziyâd, ona Osman b. Hakim, ona İshak b. Abdullah b. Ebû Talha, ona da babası Abdullah b. Ebu Talha rivayet etti: " Yol üzerindeki avlulardan birinde oturuyorduk. Hz. Peygamber (sav) yanımıza geldi ve 'Buralarda neden oturuyorsunuz; yol kenarlarında oturmaktan uzak durun' buyurdu. 'Ey Allah’ın Resulü! kimseye zarar vermeden oturup aramızda konuşuyorduk' diye karşılık verdi. Bunun üzerine Allah Rasulü, 'Öyleyse oturduğunuz yerin hakkını verin' buyurdu. 'Onun hakkı nedir? Ey Allah’ın Resulü!' diye sorunca, 'Gözü kötü bakışlardan sakındırmak, verilen selamı almak ve güzel şeyler konuşmaktır' buyurdu."
Açıklama: Not: Arâyâ, belli bir miktar kuru hurmanın tahminen aynı miktardaki taze hurmayla değiştirilmesi anlamında kullanılmaktadır.