433 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ârim, ona Hammad b. Zeyd, ona Haccac es-Savvâf, ona Ebu'z-Zübeyr ona da Cabir b. Abdullah rivâyet etmiştir: Tufeyl b. Amr Hz. Peygamber’e “Devs kabilesi gibi bir kalen ve kuvvetin olmasını ister misin? diye sordu. Hz. Peygamber, Alah bu şerefi Ensara saklandığı için kabul etmedi. Bunun üzerine Tufeyl hicret etti. Onunla birlikte kavminden biri daha hicret etti. Adam hastalandı ve dayanamadı -ya da buna benzer bir şey söyledi-. Adam ok torbasına doğru gitti ve ucu keskin bir ok alarak bileklerini kesti, sonra da öldü. Tufeyl onu rüyasında gördü ve 'Sana nasıl muamele edildi?' diye sordu. Rabbim beni Hz. Peygamber'e (sav) hicretim nedeniyle bağışladı. "Elinin hali ne?" diye sordum. Adam: “Bana elinin halini düzeltmeyeceğiz denildi.” dedi. Tufeyl bu rüyayı Hz. Peygamber'e anlatınca, Hz. Peygamber (sav) ellerini kaldırarak onun için "Ey Rabbim! Ellerini de bağışla!" diye dua etti.
Bize Yezid, ona Hammâd b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona da Ebu Bekir b. Enes, şöyle rivayet etmiştir: Zeyd b. Erkâm, Harre vakası zamanında, evlatlarından ve kavminden şehit olanlar dolayısıyla, taziye vermek üzere Enes b. Malik'e bir mektup yazdı ve şöyle dedi: Seni Aziz ve Celil Allah'ın bir müjdesiyle müjdeliyorum. Ben Hz. Peygamber'i (sav) işittim, şöyle buyuruyordu: "Allah'ım, Ensar'ı, evlatlarını, torunlarını, kadınlarını, kadınlarının oğullarını, kadınlarının torunlarını bağışla."
Açıklama: Sahih bir hadistir. Bu ise Ali b. Zeyd b. Cüd'an'ın zayıflığı sebebiyle zayıf bir isnaddır.
Bize Vekî, ona Hammad b. Seleme, ona Ebu Teyyah, ona da Enes b. Mâlik şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) Medine'deki mescidinin yeri, Neccâr oğulları kabilesine aitti. Orada hurma ağaçları ve müşriklerin kabirleri bulunuyordu. Peygamber (sav), o kabileye 'Bu yeri para mukabilinde bana veriniz' buyurdu. Onlar da 'Bu yer için asla para almayız' dediler. Hz. Peygamber (sav), mescidi yapıyor, Sahabe de O'na (malzeme) veriyor, diğer yandan da 'bilmiş olun ki gerçek hayat ahiret hayatıdır. (Allah'ım) Ensâr ve Muhacire mağfiret eyle' beytini söylüyordu. Hz. Peygamber (sav), mescit yapmadan önce namazı vaktine eriştiği yerde kılardı."
Bize Süleyman b. Davud, ona Şu'be, ona Katâde, ona Nadr b.Enes, ona da Zeyd b. Erkâm'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ım, Ensar'ı, evlatlarını ve torunlarını bağışla."
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be ve Haccâc, onlara Katâde, ona Nadr b.Enes, ona da Zeyd b. Erkâm'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ım, Ensar'ı, evlatlarını ve torunlarını bağışla."
Bize Muâz, ona İbn Avn, ona Hasan, ona annesi, ona da Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Hiç unutmuyorum, Hendek günü Hz. Peygamber (sav), göğsü toz toprak içinde, bir yandan (mescidi inşa eden sahabeye) kerpiç veriyor, bir yandan da 'Allah'ım, gerçek hayır, ahiret hayrıdır. Sen Ensâr'a ve Muhâcire mağfiret eyle.' diyordu. Râvi der ki: Bu sırada Ammar geldi ve Hz. Peygamber (sav) onu görünce 'eyvah olsun sana Sümeyye'nin oğlu, seni azgın bir topluluk öldürecek' buyurdu." [Ravi der ki: Ben bu hadisi Muhammed'e rivayet ettim, bunun üzerine bana “annesinden mi? Annesi Hz. Peygamber'in hanımlarının yanına rahatça girerdi” dedi.]
Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Katâde, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ım, Ensar'ı, evlatlarını ve torunlarını bağışla."
Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Salim, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) Hâlid b. Velîd'i Cezîme üzerine gönderdi ve onları İslam'a davet etti. Onlar “Müslüman olduk (أَسْلَمْنَا)” kelimesini iyi söyleyemedikleri için (Müslüman olduklarını ifade etmek üzere, şirki kast ederek) “biz dinden çıktık, biz dinden çıktık (صَبَأْنَا صَبَأْنَا)” demeye başladılar. Ancak Hâlid (dediklerini anlamadığı için) öldürmeye ve esir etmeye başladı ve her birimize bir esir verdi. Ertesi gün olunca bize esirlerimizi öldürmemizi emretti. İbn Ömer der ki: Bunun üzerine ben “Vallahi ben ve arkadaşlarımdan hiçbiri esirini öldürmeyecek” dedim. Hz. Peygamber'e (sav) gelip (Halid'in yaptığını anlattık). Hz. Peygamber ellerini kaldırıp iki defa "Allah'ım, ben Halid b. Velîd'in işlediği bu cürümden beri olduğumu sana bildiriyorum" buyurdu.