433 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona Leys, ona İmran b. Ebu Enes, ona Hanzala b. Ali, ona da Hufaf b. İma el-Gıfârî, Rasulullah (sav) namazda şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah'ım, Lihyân oğullarına, Ri'l'e, Zekvân'a, Allah'a ve Rasulüne isyan eden Usayye'ye lanet et. Ğifar oğullarının, Allah günahlarını bağışlasın. Eslem'e (kabilesine), Allah esenlik versin."
Bize Hafs b. Ömer el-Havzî, ona Hemmam, ona da İshak, Enes'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav), içlerinde Süleym oğullarından bazı kişilerin bulunduğu yetmiş kişilik bir grubu Âmir oğullarına gönderdi. Oraya yaklaştıklarında dayım, 'Ben önden gideyim. Eğer bana emân (güvence) verirlerse (dokunmazlarsa), Rasulullah'ın (sav) mesajını onlara tebliğ ederim. Aksi hâlde siz hemen yakınlarda olursunuz.' dedi ve oraya doğru gitti. Onlar da (dayıma) emân (güvence) verdiler. Dayım onlara Hz. Peygamber'in (sav) mesajını anlatırken, aralarından birine göz işareti yaptılar. O kişi gelip dayıma mızrağını sapladı ve onu yaraladı. Dayım, 'Allahu ekber (Allah en büyüktür), Kâbe'nin Rabbbine yemin ederim ki, ben kazandım.' dedi. Sonra hemen saldırıya geçtiler ve geri kalan tüm arkadaşlarını öldürdüler. Yalnızca topal bir adam vardı; dağa doğru tırmanarak kaçıp kurtuldu. -Hadisin râvisi Hemmâm, 'Zannedersem onunla birlikte başka bir kişi daha kurtulmuştu.' dedi.- (Sonra) Cebrâîl (as), Nebi'ye (sav) gelip onların Rablerine kavuştuğunu, Allah'ın onlardan, onların da Allah'tan razı olduklarını haber verdi. Bizler, 'Kabilemize haber verin; biz Rabbimize kavuştuk. O bizden razı oldu; biz de ondan razı olduk' ayetini okurduk. Sonra bu ayet neshedildi. Rasulullah (sav), kırk sabah (boyunca) onlara; Ri'l'e, Zekvân'a, Lihyân oğullarına ve Allahâ ve rasulüne isyan eden Usayye oğullarına beddua etti."
Bize Hamid b. Ömer el-Bekrâvî, ona Davud Mescidi'nin imamı Mesleme b. Alkame el-Mâzinî, ona eş-Şa'bî, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) Temîm oğulları hakkında söylediği üç şeyi duyduktan sonra onlara olan sevgim daim oldu. Ebu Hureyre bu manadaki hadisin devamını zikretmiş ancak hadisinde; "onlar fitneler karşısında, insanların en güçlü duranıydı" demiş, deccâl ifadesini kullanmamıştır.
Açıklama: Hadisin tamamı için B004366 numaralı hadise bakınız.
Bize Hasan b. Ali, ona İbn Nümeyr, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, -ki, A'meş, ancak Ebû Salih'ten işittiğimi zannediyorum demiştir- ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) benzeri bir rivayette bulunmuştur.
Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona İbn Vehb, ona Leys, ona İmran b. Ebu Enes, ona Hanzala b. Ali, ona da Hufâf b. Îmâ el-Ğifarî, Rasulullah'ın (sav) namazda iken şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah'ım, Lihyân oğullarına, Ri'l'e, Zekvân'a, Allah'a ve Rasulüne isyan eden Usayye'ye lanet et. Ğifar oğullarının, Allah günahlarını bağışlasın, Eslem'e de Allah esenlik versin"
Bize Ebu Numan, ona da Sabit b. Yezid, Âsım’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: 'Enes b. Malik'e kunut hakkında soru sordum. 'Rukûdan önce (yapılır).' cevabını verdi. Ben: 'Falan kimse senin (kunutun) rukûdan sonra yapıldığını söylediğini iddia ediyor (buna ne dersin?)' deyince, Enes: 'O hata ediyor' dedi ve ardından şu açıklamayı yaptı: "Rasulullah (sav) bir ay boyunca rukûdan sonra Süleym oğullarına bağlı bazı kabilelere kunut yaptı."
Bize Abdussamed (b. Abdulvâris) ve Affan (b. Müslim), o ikisine Sabit (b. Yezid), ona Hilal (b. Habbab), ona da İkrime, İbn Abbas'ın şöyle dediğini haber vermiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir ay boyunca her gün öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazlarının arkasında kunut yapmıştır. Son rekâtta (rükudan doğrulduğunda) 'semiallahu limen hamideh (Allah, kendisine hamd edenleri işitir)' dediği zaman onlara, Süleym oğulları'na bağlı olan, Ri'l, Zekvân ve Usayye kabilelerine beddua etti. Arkasında bulunan cemaat de âmîn diyordu. Hz. Peygamber (sav) onlara İslam'a çağıracak davetçiler göndermişti de onlar bu kişileri öldürmüştü." Affân (b. Müslim) rivayetinde İkrime'nin şöyle dediğini haber vermiştir: İşte bu olay, kunutun başlangıcıdır.'