118 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Mervan b. Muaviye, ona Abdullah b. Abdurrahman et-Tâifî, ona da Meymune bt. Kerdem el-Yesâriyye şöyle demiştir: "Meymune, babası ile birlikte iken Hz. Peygamber (sav) ile karşılaştı. Babası 'Ben, Büvâne'de deve kurban etmek üzere adakta bulundum' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Orada put var mı?' diye sordu. Babası 'Hayır (yok)' dedi. Hz. Peygamber de (sav) 'öyleyse adağını yerine getir' buyurdu." [Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İbn Dükeyn, ona Abdullah b. Abdurrahman, ona Yezid b. Miksem, ona Meymune bt. Kerdem, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.]
Açıklama: Abdullah b. Abdurrahman ile Meymune bt. Kerdem arasında inkıta' vardır.
Bize Hişam b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Osman b. Ebu Âtike el-Ezdî, ona Umeyr b. Hani el-Ansî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Mescide kim, ne niyetle gelirse nasibi ondan ibarettir."
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sözü hak olan Aziz ve Celil Allah 'Kulum, içinden bir iyilik yapmayı geçirirse, hemen ona bir sevap yazın. Eğer o iyiliği yaparsa on kat fazlasını yazın. Eğer bir kötülük yapmayı içinden geçirirse, onu yazmayın, şayet o kötülüğü işlerse ona bir günah yazın. Şayet ondan vazgeçerse veya onu yapmazsa ona bir sevap yazın' buyurmuştur. Rasulullah (sav) bunu söyledikten sonra 'Kim Allah'ın huzuruna iyi bir iş ve davranışla çıkarsa, bu yaptığının on katını kazanacaktır.' [En'am, 6/160] ayetini okudu." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis hasen sahihtir.]
Bize Muhammed b. Yahya ve Abdullah b. İshak el-Cevherî, onlara Abdullah b. Racâ, ona el-Mesudî, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Ben Büvane mevkiinde bir deve keseceğim diye adak adamıştım' dedi. Rasulullah (sav) 'Kalbinde cahiliyeden kalma bir inanç var mı?' diye sordu. Adam 'Hayır' diye cevap verince Rasulullah (sav) 'Öyleyse adağını yerine getir' buyurdu."
Bize Muhammed b. Yahya ve Abdullah b. İshak el-Cevherî, onlara Abdullah b. Racâ, ona el-Mesudî, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Ben Büvane mevkiinde bir deve keseceğim diye adak adamıştım' dedi. Rasulullah (sav) 'Kalbinde cahiliyeden kalma bir inanç var mı?' diye sordu. Adam 'Hayır' diye cevap verince Rasulullah (sav) 'Öyleyse adağını yerine getir' buyurdu."
Bana Yahya, ona Malik, ona Abdullah b. Abdullah b. Cabir b. Atik, ona Abdullah b. Abdullah b. Cabir'in anne tarafından dedesi olan Atik b. Haris, ona da Cabir b. Atik şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav), Abdullah b. Sabit'i ziyarete geldi. O, ruhunu teslim etmek üzereydi. Seslendi fakat cevap vermeyince 'Varlığımız, Allah içindir, sonun da ona dönecek ve hesaba çekileceğiz' [Bakara, 2/156] ayetini okudu ve 'Ebu Rabi'nin ölümü üzerine Allah'a boyun eğdik' buyurdu. Kadınlar, yüksek sesle ağlamaya başladılar. İbn Atik onları susturmaya çalıştı. Rasulullah (sav) 'Bırak onları, vacip olunca kimse ağlamasın' buyurdu. Oradakiler 'Vacip olmak nedir? Ey Allah'ın Rasulü!' dediler. 'Ölümdür' buyurdu. Abdullah b. Sabit'in kızı 'Ey babacığım, senin şehit olduğunu umuyorum, çünkü sen şehitlik için her şeyi hazırlamıştın' dedi. Bunun üzerine Rasulullah da (sav) 'Allah ona niyetine göre ecrini vermiştir. Şehitlikten ne anlıyorsunuz?' buyurdu. Orada bulunanlar da 'Allah yolunda ölmek veya öldürülmektir' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Allah yolunda öldürülmenin dışında şehitlik yedi çeşittir. Taun hastalığından ölen şehittir. İç hastalıklarından ölen şehittir. Suda boğularak ölen şehittir. Yıkıntı altında kalan şehittir. Zat'ül cenb (akciğer) hastalığından ölen şehittir. Yangında ölen şehittir. Doğum yaparken veya kadın hastalığından dolayı ölen kadın şehittir."