166 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah Muhammed'den (sav) rivayette bulundu ve bazı hadisler nakletti. Onlardan birine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kadın kocası yanında iken onun izni (rızası) olmaksızın (nafile) oruç tutmasın! Kocası yanında (mukim) iken onun izni (rızası) dışında evine (kimsenin girmesine) izin vermesin! Kocasının izni (rızası) olmaksızın onun kazancından ne infak ederse, sevabının yarısı onun (kocasının) olur."
Açıklama: Hadiste “izin” diye belirtilen ifadenin “eşin rızası” şeklinde değerlendirilmesi daha uygundur. Hadisin son kısmındaki “izni (rızası) olmaksızın onun kazancından infak ederse” ifadesini kadının infâk ettiklerinin yarı ecri kocaya verilir anlamındadır. Yoksa zaten kadının kocasının malından onun rızası olmadan infakta bulunması kadın için ecir sağlamaz.
Bize Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, ona Zekeriyya b. Adî, ona Ubeydullah b. Amr, ona Zeyd, ona Adî b. Sabit, ona Ebu Hazim, ona Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in bazı münkerleri yasak ettiğini ve bazı iyilikleri tavsiye ettiği birçok hasletlerden söz ederek şöyle dediğini rivayet etti: "Her kim birine belli bir süre istifade edip sonra geri vermek üzere ödünç olarak sabah ve akşam bir sadaka yani sabah ve akşam sütü veren sağmal bir hayvan verirse (büyük bir ecre nail olur ve çok sevap kazanır.)"
Bize Yahya b. Yahya ve Kuteybe b. Said, o ikisine Hammâd b. Zeyd, ona Yahya (b. Yahya), ona Hammâd b. Zeyd, ona Harun b. Riyâb, ona Kinâne b. Nuaym el-Adevî, ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilâlî şöyle nakletmiştir. "Birisine kefil oldum ve Hz. Peygamber'e (sav) bu konuda yardım istemek için geldim. Hz. Peygamber (sav) bana 'Zekat malları gelinceye kadar bekle, gelince sana ondan verilmesini isteyelim' dedikten sonra şöyle buyurdu: Ey Kabîsa! İstemek (dilenmek), şu üç kişi hariç kimseye helal değildir. İlki, birisinin sorumluluğunu yüklenen kişidir ki onu ödeyinceye kadar başkasından isteyebilir (dilenebilir). Ancak borcunu kapattıktan sonra istemeyi bırakmalıdır. İkincisi, kendisine bir afet isabet edip de malını kaybeden kişidir. Bu da geçimini sağlayıncaya ya da ayakta durabilecek hale gelinceye kadar dilenebilir. Üçüncüsü ise kendi kabilesinden üç kişinin 'Bu kişi gerçekten ihtiyaç sahibidir' diye tanıklık ettiği kişidir ki onun da geçimini sağlayıncaya veya ayakta durabilecek hale gelinceye kadar dilenmesi helal olur. Ey Kabîsa! Bunların dışında dilenen kimsenin aldıkları haramdır, o kişi haram yemiş olur."
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzim, ona babası, ona Ba'ce, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İnsanlar içerisinde en hayırlı geçim yolları olan kimseler şunlardır: Allah yolunda atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir ses yahut bir feryat işitecek olsa, derhal atının sırtında uçarcasına öldürmek ya da ölmek umuduyla (cihad için) oraya doğru hareket eden kimse. Bir diğeri ise bu dağ tepelerinden birinde ya da vadilerden birinin derinliklerinde birkaç hayvanını güderek, insanlar ile hayırdan başka hiçbir alakası bulunmayıp, ölüm kendisine gelinceye kadar namazını dosdoğru kılıp, zekâtını veren ve Rabbine ibadeti sürdüren kimsedir."
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzim ve Yakub b. Abdurrahman el-Kârî onlara Ebû Hazim hadisi bu isnadla babasından, o Ba'ce'den, o da Ebu Hureyre'den benzer şekilde şöyle rivayet etmiştir: "İnsanlar içerisinde en hayırlı geçim yolları olan kimseler şunlardır: Allah yolunda atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir ses yahut bir feryat işitecek olsa, derhal atının sırtında uçarcasına öldürmek ya da ölmek umuduyla (cihad için) oraya doğru hareket eden kimse. Bir diğeri ise bu dağ tepelerinden birinde ya da vadilerden birinin derinliklerinde birkaç hayvanını güderek, insanlar ile hayırdan başka hiçbir alakası bulunmayıp, ölüm kendisine gelinceye kadar namazını dosdoğru kılıp, zekâtını veren ve Rabbine ibadeti sürdüren kimsedir." [Bir de Yahya rivayetinden farklı olarak Ba'ce b. Abdullah b. Bedr'den rivayeti 'Dağ yollarından birisinin derinliklerinde...' şeklinden şöyle nakletmiştir: İnsanlar içerisinde en hayırlı geçim yolları olan kimseler şunlardır: Allah yolunda atının dizginlerini tutan ve ne zaman korkutucu bir ses yahut bir feryat işitecek olsa, derhal atının sırtında uçarcasına öldürmek ya da ölmek umuduyla (cihad için) oraya doğru hareket eden kimse. Bir diğeri ise bu dağ tepelerinden birinde ya da vadilerden birinin derinliklerinde birkaç hayvanını güderek, insanlar ile hayırdan başka hiçbir alakası bulunmayıp, ölüm kendisine gelinceye kadar namazını dosdoğru kılıp, zekâtını veren ve Rabbine ibadeti sürdüren kimsedir.']