Açıklama: İsnadı zayıftır. Ebu Süleyman el-Leysî ve Abdullah b. Velîd hakkında 11335. rivayette bahis gemiştir. (tah. Arnavût, Müessesetü'r-Risâle)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51853, HM011546
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْمَرُ بْنُ بِشْرٍ أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَنْبَأَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِي أَيُّوبَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْوَلِيدِ عَنْ أَبِي سُلَيْمَانَ اللَّيْثِيِّ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ
عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ مَثَلُ الْمُؤْمِنِ وَمَثَلُ الْإِيمَانِ كَمَثَلِ الْفَرَسِ فِي آخِيَّتِهِ يَجُولُ ثُمَّ يَرْجِعُ إِلَى آخِيَّتِهِ وَإِنَّ الْمُؤْمِنَ يَسْهُو ثُمَّ يَرْجِعُ إِلَى الْإِيمَانِ فَأَطْعِمُوا طَعَامَكُمْ الْأَتْقِيَاءَ وَأَوْلُوا مَعْرُوفَكُمْ الْمُؤْمِنِينَ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı zayıftır. Ebu Süleyman el-Leysî ve Abdullah b. Velîd hakkında 11335. rivayette bahis gemiştir. (tah. Arnavût, Müessesetü'r-Risâle)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Said el-Hudrî 11546, 4/141
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Süleyman el-Leysî (Ebu Süleyman)
3. Ebu Muhammed Abdullah b. Velid el-Mısri (Abdullah b. Velid b. Kays b. Ehrem)
4. Ebu Yahya Said b. Miklas el-Huzaî (Said b. Miklas)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Amr Ya'mer b. Bişr el-Mervezî (Ya'mer b. Bişr)
Konular:
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı
İkram, ikram etmek, paylaşmak
İman
KTB, İMAN
Müslüman, Mü'min
Müslüman, mü'minin kişiliği
Yönetim, Yöneticilik
Yönetim, yöneticilikte ehliyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28410, N004234
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا بِشْرٌ - وَهُوَ ابْنُ الْمُفَضَّلِ - عَنْ خَالِدٍ وَرُبَّمَا قَالَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ وَرُبَّمَا ذَكَرَ أَبَا قِلاَبَةَ عَنْ نُبَيْشَةَ قَالَ نَادَى رَجُلٌ وَهُوَ بِمِنًى فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا كُنَّا نَعْتِرُ عَتِيرَةً فِى الْجَاهِلِيَّةِ فِى رَجَبٍ فَمَا تَأْمُرُنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « اذْبَحُوا فِى أَىِّ شَهْرٍ مَا كَانَ وَبَرُّوا اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَأَطْعِمُوا » . قَالَ إِنَّا كُنَّا نُفْرِعُ فَرَعًا فَمَا تَأْمُرُنَا قَالَ « فِى كُلِّ سَائِمَةٍ فَرَعٌ تَغْذُوهُ مَاشِيَتُكَ حَتَّى إِذَا اسْتَحْمَلَ ذَبَحْتَهُ وَتَصَدَّقْتَ بِلَحْمِهِ » .
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Bişr -b. el-Mufaddal-, ona Hâlid, -yahut Ebu'l-Müleyh veya Ebu Kulabe-, ona Nübeyşe (ra) şöyle rivayet etmiştir: Mina'da bulunan bir adam "Ey Allah'ın resulü! Biz cahiliye zamanında Recep ayında atîre denilen bir kurban keserdik. Şimdi bu konuda bize ne emredersin?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Bu kurbanı istediğiniz ayda kesin ve Allah'ın rızasını isteyin, başkalarına da yedirin" buyurdu. Adam "Biz devenin ilk yavrusunu kurban ederdik. Bu konuda bize ne emredersin?" diye sordu. "Çayırda otlayan her sürü için bir kurban kesersin. Kurban edeceğin hayvan sürüde beslenir, büyüdüğünde (yavrulayacak çağa veya taşıma çağına geldiğinde) onu keser ve etini sadaka olarak dağıtırsın." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ferağ ve'l-atîra 2, /2364
Senetler:
1. Nübeyşe el-Hüzeli (Nübeyşe b. Abdullah b. Attab)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Kurban, fera, atire denilen
Kurban, kurbanın toplumsal fonksiyonu
Sadaka, tasadduk, açları doyurmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28414, N004236
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الأَشْعَثِ أَحْمَدُ بْنُ الْمِقْدَامِ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ - وَهُوَ ابْنُ زُرَيْعٍ - قَالَ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ عَنْ نُبَيْشَةَ قَالَ نَادَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ فَقَالَ إِنَّا كُنَّا نَعْتِرُ عَتِيرَةً يَعْنِى فِى الْجَاهِلِيَّةِ فِى رَجَبٍ فَمَا تَأْمُرُنَا قَالَ « اذْبَحُوهَا فِى أَىِّ شَهْرٍ كَانَ وَبَرُّوا اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَأَطْعِمُوا » . قَالَ إِنَّا كُنَّا نُفْرِعُ فَرَعًا فِى الْجَاهِلِيَّةِ . قَالَ « فِى كُلِّ سَائِمَةٍ فَرَعٌ حَتَّى إِذَا اسْتَحْمَلَ ذَبَحْتَهُ وَتَصَدَّقْتَ بِلَحْمِهِ فَإِنَّ ذَلِكَ هُوَ خُيْرٌ » .
Tercemesi:
Bize Ebü'l-Eş'as Ahmed b. el-Mikdâm, ona Yezîd-b. Zürey'-, ona Hâlid, ona Ebu'l-Melîh, ona Nübeyşe şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'a (sav) seslendi ve "Biz cahiliye döneminde Recep ayında atîre adında bir kurban keserdik. Bu konuda ne buyurursunuz?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Bu kurbanı her hangi bir ayda Allah rızası için kesebilir ve insanları onunla doyurabilirsiniz." Adam "Biz cahiliye döneminde devenin ilk doğurduğu yavruyu kurban ederdik." dedi. Hz. Peygamber (sav) "Her sürüden biri kurban için ayrılır ve kurban edilecek hale gelince kurban edilip eti sadaka olarak dağıtılır. Bu daha hayırlıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ferağ ve'l-atîra 3, /2365
Senetler:
1. Nübeyşe el-Hüzeli (Nübeyşe b. Abdullah b. Attab)
2. Ebu Melih b. Üsame el-Hüzeli (Amir b. Üsame b. Umeyr b. Amir)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Ebu Eşas Ahmed b. Mikdam el-Icli (Ahmed b. Mikdam b. Süleyman b. Eşas)
Konular:
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Kurban, fera, atire denilen
Kurban, kurbanın toplumsal fonksiyonu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31357, İM003167
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بِشْرٍ بَكْرُ بْنُ خَلَفٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ عَنْ نُبَيْشَةَ قَالَ نَادَى رَجُلٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا كُنَّا نَعْتِرُ عَتِيرَةً فِى الْجَاهِلِيَّةِ فِى رَجَبٍ فَمَا تَأْمُرُنَا قَالَ « اذْبَحُوا لِلَّهِ عَزَّ وَجَلَّ فِى أَىِّ شَهْرٍ كَانَ وَبَرُّوا لِلَّهِ وَأَطْعِمُوا » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا كُنَّا نُفْرِعُ فَرَعًا فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَمَا تَأْمُرُنَا بِهِ قَالَ « فِى كُلِّ سَائِمَةٍ فَرَعٌ تَغْذُوهُ مَاشِيَتُكَ حَتَّى إِذَا اسْتَحْمَلَ ذَبَحْتَهُ فَتَصَدَّقْتَ بِلَحْمِهِ - أُرَاهُ قَالَ - عَلَى ابْنِ السَّبِيلِ فَإِنَّ ذَلِكَ هُوَ خَيْرٌ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bişr Bekir b. Halef, ona Yezîd b. Zürey', ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebu'l-Müleyh, ona Nüşeybe şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) seslenerek "Ey Allah'ın resulü! Biz cahiliye döneminde Recep aylarında atire adında bir kurban keserdik. Bu konuda bize ne emredersin?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Hangi ayda olursa olsun kurban kesin, Allah için iyilik yapın ve insanları doyurun" buyurdu. "Ey Allah'ın resulü cahiliye döneminde devenin ilk yavrusunu keserdik. Bize bu konuda ne emredersin?" diye sordular. Hz. Peygamber (sav) "Yılın çoğunu otlayarak geçiren yüz adetlik sürü için, sürüde beslenen bir yavru kurban edilir. Bu yavru çiftleşme veya yük taşıma çağına gelince onu kesip etini sadaka olarak insanlara dağıtırsın" buyurdu. Ravi şöyle demiştir: "Sanırım şöyle dedi: Onu yolculara dağıtırsın, çünkü bu senin için daha hayırlıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zebâih 2, /516
Senetler:
1. Nübeyşe el-Hüzeli (Nübeyşe b. Abdullah b. Attab)
2. Ebu Melih b. Üsame el-Hüzeli (Amir b. Üsame b. Umeyr b. Amir)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Ebu Bişr Bekir b. Halef el-Basri (Bekir b. Halef)
Konular:
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Kurban, fera, atire denilen
Kurban, hangi hayvanlardan kurban edilebilir, edilemez
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278963, N004234-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا بِشْرٌ - وَهُوَ ابْنُ الْمُفَضَّلِ - عَنْ خَالِدٍ وَرُبَّمَا قَالَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ وَرُبَّمَا ذَكَرَ أَبَا قِلاَبَةَ عَنْ نُبَيْشَةَ قَالَ نَادَى رَجُلٌ وَهُوَ بِمِنًى فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا كُنَّا نَعْتِرُ عَتِيرَةً فِى الْجَاهِلِيَّةِ فِى رَجَبٍ فَمَا تَأْمُرُنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « اذْبَحُوا فِى أَىِّ شَهْرٍ مَا كَانَ وَبَرُّوا اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَأَطْعِمُوا » . قَالَ إِنَّا كُنَّا نُفْرِعُ فَرَعًا فَمَا تَأْمُرُنَا قَالَ « فِى كُلِّ سَائِمَةٍ فَرَعٌ تَغْذُوهُ مَاشِيَتُكَ حَتَّى إِذَا اسْتَحْمَلَ ذَبَحْتَهُ وَتَصَدَّقْتَ بِلَحْمِهِ » .
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Bişr -b. el-Mufaddal-, ona Hâlid, -yahut Ebu'l-Müleyh veya Ebu Kulabe-, ona Nübeyşe (ra) şöyle rivayet etmiştir: Mina'da bulunan bir adam "Ey Allah'ın resulü! Biz cahiliye zamanında Recep ayında atîre denilen bir kurban keserdik. Şimdi bu konuda bize ne emredersin?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Bu kurbanı istediğiniz ayda kesin ve Allah'ın rızasını isteyin, başkalarına da yedirin" buyurdu. Adam "Biz devenin ilk yavrusunu kurban ederdik. Bu konuda bize ne emredersin?" diye sordu. "Çayırda otlayan her sürü için bir kurban kesersin. Kurban edeceğin hayvan sürüde beslenir, büyüdüğünde (yavrulayacak çağa veya taşıma çağına geldiğinde) onu keser ve etini sadaka olarak dağıtırsın." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ferağ ve'l-atîra 2, /2364
Senetler:
1. Nübeyşe el-Hüzeli (Nübeyşe b. Abdullah b. Attab)
2. Ebu Melih b. Üsame el-Hüzeli (Amir b. Üsame b. Umeyr b. Amir)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Kurban, fera, atire denilen
Kurban, kurbanın toplumsal fonksiyonu
Sadaka, tasadduk, açları doyurmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
70352, HM014636
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ ثَابِتٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَجٌّ مَبْرُورٌ لَيْسَ لَهُ جَزَاءٌ إِلَّا الْجَنَّةَ قَالُوا يَا نَبِيَّ اللَّهِ مَا الْحَجُّ الْمَبْرُورُ قَالَ إِطْعَامُ الطَّعَامِ وَإِفْشَاءُ السَّلَامِ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Cabir b. Abdullah el-Ensarî 14636, 5/113
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Muhammed b. Sabit el- Bünânî (Muhammed b. Sabit b. Eslem)
4. Ebu Sehl Abdussamed b. Abdulvâris et-Temimî (Abdussamed b. Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
Konular:
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hac, fazileti
İkram, ikram etmek, paylaşmak
KTB, SELAM
Selam, selamı yaymak
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti