491 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Saîd b. Ebu Saîd el-Makburî, ona da Ebu Şurayh el-Ka'bî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin. Misafir bir gün izzet ve ikramla ağırlanır. Misafirlik üç gündür. Üç günden fazla (olan misafirlik) ise (ev sahibi için misafire yapılan) bir sadakadır. Misafirin ev sahibini sıkana kadar misafirliği uzatması, helal değildir." Bize İsmail, ona Mâlik benzer bir hadisi nakletmiş ve şu ifadeyi ilave etmiştir: "Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin yahut sussun."
Açıklama: Hadiste geçen "câize" kelimesi, misafire özel olarak hazırlanan hediye (câize) mahiyetindeki bir gün ve bir gecelik yemek/ikram anlamına gelir.
Bize Ebu Velîd, ona Leys, ona Saîd el-Makburî, ona da Ebu Şurayh el-Huzâî şöyle rivayet etmiştir "(Peygamber (sav) bu hadisi tebliğ ederken) Kulaklarım (Onu (sav)) duydu, kalbim (Onun (sav) sözünü) iyice ezberledi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu 'Misafirlik üç gündür. (Bu üç günden birinci gün ve gece) misafirin câizesidir.' 'Onun câizesi nedir?" diye soruldu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu '(Misafirin câizesi) bir gündür (bir gün ve bir gecelik ağırlanma). Her kim Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin. Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin ya da sussun'."
Açıklama: Hadiste geçen "câize" kelimesi, misafire özel olarak hazırlanan hediye (câize) mahiyetindeki bir gün ve bir gecelik yemek/ikram anlamına gelir.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Hâlid b. Hâris, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Ümmü Süleym'in yanına girmişti. Ümmü Süleym, Ona (sav) hurma ve yağ getirip ikram etti. "Yağınızı tuluma, hurmanızı da kabına geri koyun, ben oruçluyum" buyurdu. Sonra evin bir tarafına gitti ve (iki rekat) nafile namaz kıldı. Ümmü Süleym ve aile fertleri için dua etti. Ümmü Süleym, "Ey Allah’ın Rasulü! Benim küçük bir hizmetçim var (ona da dua buyur)" dedi. Hz. Peygamber (sav), "O da nedir?" diye sorunca "Senin hizmetçin Enes!" diye cevap verdi. (Enes dedi ki) "Hz. Peygamber (sav), dünya ve ahiretteki her türlü hayır ve iyilik için bana dua etti. 'Allah'ım! Ona mal ve evlat ver. Ona onları mübarek kıl' buyurdu. Ben, Ensâr'ın en zengin olanlarındanım." (Enes şöyle dedi: 'Kızım Ümeyne, bana Haccâc'ın Basra'ya geldiği sene (hicri 75 senesi) o güne kadar benim soyumdan gelen yüz yirmi küsür kişinin gömüldüğünü söyledi.) (Buhârî dedi ki; Bize İbn Ebu Meryem, ona Yahya, ona Humeyd, ona Enes (ra), Hz. Peygamber'den (sav) böyle rivayet etmiştir.)
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Yezîd, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'e "İslam'da hangi davranış hayırlıdır?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Yemek yedirmen ve tanıdığın tanımadığın herkese selam vermen" buyurdu.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona İbn Ebu Hâzim, ona babası (Seleme b. Dinar), ona da Sehl şöyle demiştir: "Cuma günleri biz çok sevinirdik." Kendisine "Neden sevinirdiniz?" diye sordum, şu cevabı verdi: "Bizim yaşlı bir ninemiz vardı. Budâ'a'ya -İbn Mesleme buranın Medîne'de bir hurmalık olduğunu söyledi- birilerini gönderirdi, pazı köklerini alır, onları bir tencereye koyar, içine biraz da arpa tanesi katardı. Cuma namazını kılıp mescitten ayrıldığımızda ona selam verirdik, o da bize yaptığı yemekten verirdi. Bunun için çok sevinirdik. Cumaları ancak cuma namazından sonra yemek yer ve öğle uykusuna yatardık."
Bize Abdülazîz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden, ya hayır söylesin ya da sussun. Allah'a ve ahiret gününe iman eden, komşusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden, misafirine ikram etsin."
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsâme, ona Büreyd, ona Ebu Bürde şöyle rivayet etmiştir: Medine'ye geldim, beni orada Abdullah b. Selâm karşıladı ve bana şöyle dedi: 'Evime gel de sana Rasulullah'ın (sav) içtiği tastan bir şeyler içireyim. Hz. Peygamber'in (sav) namaz kıldığı mescitte sen de namaz kıl' dedi. Ben de onunla birlikte evine gittim. Bana sevik (şerbet) içirdi ve hurma yedirdi. Hz. Peygamber'in (sav) mescidinde de namaz kıldım.
Bize Haccac ve Ebu Kamil, onlara Leys b. Sa'd, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Şureyh el-Adevî şöyle rivayet etmiştir: Ben bizzat kulaklarım ve gözlerimle Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim ve gördüm: "Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ihtimam (câize) göstersin.” (Ashâb) “Ey Allah'ın Rasulü câize nedir?’” diye sordular. Hz. Peygamber (sav) “Bir gün ve bir gece misafire ikramda bulunmakta ihtimam [hassas davranmaktır] göstermektir. Misafirlik ise üç gündür. Bu süreden sonra [kimse ikram hususunda zorlanmaz, günlük yaşantısını giderdiği miktarlar oranında misafire ikramda bulunması] gönüllü olarak yapılan sadaka gibidir. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun!" buyurdu. Ebu Kâmil, 'Ev sahibini zor durumda bırakıncaya kadar orada kalmaz' dedi.
Bize Haccâc ve Ebu Kâmil, onlara Leys b. Sa'd, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Şureyh el-Adevî şöyle rivayet etmiştir: Ben bizzat kulaklarım ve gözlerimle Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim ve gördüm: "Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ihtimam (câize) göstersin.” (Ashâb) “Ey Allah'ın Rasulü câize nedir?’” diye sordular. Hz. Peygamber (sav) “Bir gün ve bir gece misafire ikramda bulunmakta ihtimam [hassas davranmaktır] göstermektir. Misafirlik ise üç gündür. Bu süreden sonra [kimse ikram hususunda zorlanmaz, günlük yaşantısını giderdiği miktarlar oranında misafire ikramda bulunması] gönüllü olarak yapılan sadaka gibidir. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun!" buyurdu. Ebu Kâmil, '(Misafir) Ev sahibini zor durumda bırakıncaya kadar orada kalmaz' dedi.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Hâlid b. Hâris, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Ümmü Süleym'in yanına girmişti. Ümmü Süleym, Ona (sav) hurma ve yağ getirip ikram etti. "Yağınızı tuluma, hurmanızı da kabına geri koyun, ben oruçluyum" buyurdu. Sonra evin bir tarafına gitti ve (iki rekat) nafile namaz kıldı. Ümmü Süleym ve aile fertleri için dua etti. Ümmü Süleym, "Ey Allah’ın Rasulü! Benim küçük bir hizmetçim var (ona da dua buyur)" dedi. Hz. Peygamber (sav), "O da nedir?" diye sorunca "Senin hizmetçin Enes!" diye cevap verdi. (Enes dedi ki) "Hz. Peygamber (sav), dünya ve ahiretteki her türlü hayır ve iyilik için bana dua etti. 'Allah'ım! Ona mal ve evlat ver. Ona onları mübarek kıl' buyurdu. Ben, Ensâr'ın en zengin olanlarındanım." (Enes şöyle dedi: 'Kızım Ümeyne, bana Haccâc'ın Basra'ya geldiği sene (hicri 75 senesi) o güne kadar benim soyumdan gelen yüz yirmi küsür kişinin gömüldüğünü söyledi.) (Buhârî dedi ki; Bize İbn Ebu Meryem, ona Yahya, ona Humeyd, ona Enes (ra), Hz. Peygamber'den (sav) böyle rivayet etmiştir.)