491 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakıd, Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, -lafız Züheyr'e aittir-, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Enes şöyle rivayet etti: Ben on yaşındayken Hz. Peygamber (sav) Medine'ye geldi. Ben yirmi yaşındayken de vefat etti. Annelerim (annem ve teyzem) beni Ona (sav) hizmet etmeye teşvik ederlerdi. Bir gün Rasulullah (sav) evimize geldi. Onun için evde beslediğimiz bir koyundan süt sağdım. Evdeki kuyunun suyundan (sütün) içine biraz kattık. Rasulullah (sav) ondan içti. Ebu Bekir O'nun (sav) sol tarafındaydı. Ömer; ey Allah'ın Rasulü! Suyu Ebu Bekir'e ver dedi. Hz. Peygamber (sav), su tasını sağ tarafındaki bedeviye verdi ve "sağdan, sağdan sırayla" buyurdu.
Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve Ali b. Hucr, onlara İsmail -b. Cafer-, ona Abdullah b. Abdurrahman b. Mamer b. Hazm Ebu Tuvâle el-Ensarî, ona da Enes b. Malik; (T) Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb -lafız ona aittir-, ona Süleyman -b. Bilal-, ona Abdullah b. Abdurrahman, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) evimize gelip içecek bir şey istedi. Onun için koyunumuzu sağdık. Sonra sağılan süte kuyumuzun suyundan kattım ve süt kabını Rasulullah'a (sav) verdim. Biraz içti. Ebu Bekir sol tarafında, Ömer karşısında, bir bedevi ise sağ yanında oturuyordu. Rasulullah (sav) sütü içmeyi bitirince Ömer, işte Ebu Bekir, Ey Allah'ın Rasulü diyerek onu gösterdi. Ama Rasulullah (sav) Ebu Bekir ve Ömer'i bırakıp süt kabını bedeviye verdi ve "sağdan, sağdan, sağdan sırayla" buyurdu. [Enes, üç defa bu (sağdan başlamak), sünnettir demiştir.]
Bize el-Hasan b. Ali el-Hulvânî, ona Vehb b. Cerir, ona babası, ona Cerir b. Zeyd, ona Amr b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: "(Üvey babam) Ebu Talha, Rasulullah'ı (sav) mescitte mescitte kıvranırken gördü; bazen sırt üstü, bazen de yüzü koyun dönüyordu. Hemen (karısı) Ümmü Süleym'e gitti ve ben Rasulullah'ın mescitte uzanmış, kâh yüz üstü, kâh sırt üstü dönerken gördüm. Sanırım karnı aç dedi." Ravi böyle başlayarak hadisi rivayet etti. [Şöyle ki; Ebu Talha yemek hazırladı ve kendisini yemeğe çağırmam için beni Rasulullah'a (sav) gönderdi. Rasulullah'a (sav) gittiğimde yanında başka insanlar da vardı. Bana bakınca, ben utandım ve sadece Ebu Talha'nın davetine buyur dedim. Bunun üzerine oradakilere; "haydi kalkın gidelim" buyurdu. Eve gidince Ebu Talha; ey Allah'ın Rasulü! Ben ancak sana yetecek kadar yemek yapmıştım dedi. Rasulullah (sav) yemeğe dokundu ve bereket diledi. Ardından; "ashabımdan on kişiyi sofraya çağır" dedi. Geldiklerinde onlara; "buyurun, yiyin" dedi ve parmaklarının arasından onlar için bir şey çıkardı. Hepsi doyuncaya kadar yediler ve dışarı çıktılar. Sonra; "on kişi daha çağır" dedi. Onlar da doyuncaya kadar yediler. Böylece onar kişilik guruplar halinde içeri girip yemeye, sonra da çıkmaya devam ettiler. Sonunda eve girip doyuncaya kadar yemek yemeyen kimse kalmadı. Sonra yine sofrayı hazırladı, baktılar ki herkes yediği halde yemek aynen duruyordu.] [Enes rivayetine şöyle devam etti: Sonra Rasulullah (sav), Ebu Talha, Ümmü Süleym ve Enes b. Malik de yemeklerini yediler. Buna rağmen bir miktar yemek de artmıştı, onu da komşularımıza hediye ettik.]
Bize İbrahim b. Musa, ona Cerir, ona Ata b. Sâib, ona babası, ona da Abdullah b. Amr (ra), Rasûlullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Rahman'a kulluk ediniz, selamı yayınız ve yemek yediriniz ki cennetlere giresiniz."
Bize Kuteybe b. Said, ona Malik b. Enes, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: "Bir terzi Rasulullah'ı (sav) kendi yaptığı bir yemeğe davet etmişti. Ben de Rasulullah (sav) ile birlikte bu yemeğe gitmiştim. Kendisine arpa ekmeği, içinde kabak ve kurutulmuş et bulunan yemek takdim edildi. Rasulullah'ın tabağın içindeki kabakları aradığını gördüm. O günden beri kabağı çok severim."
Bize Muhammed b. Müsenna el-Anezî, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Yezid b. Humeyr, ona Abdullah b. Büsr şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) babama misafir olmuştu. Biz de kendisine (sav) yemek ve çorba ikram ettik. Onlardan yedi. Sonra (kuru) hurma getirildi. Hurmayı yiyor ve işaret parmağıyla orta parmağını birleştirerek hurmanın çekirdeğini atıyordu. Şu'be şöyle demiştir: Sanırım çekirdekleri iki parmağı arasına alıp atıyordu. Sonra Hz. Peygamber'e (sav) içecek getirildi. Ondan içti ardından sağında oturan kişiye verdi. Babam Hz. Peygamber'in (sav) hayvanının geminden tutarak; bizim için Allah'a dua edin dedi. Hz. Peygamber (sav) de şöyle dua etti: "Allah'ım! Onların rızıklarına bereket ver. Onları affet ve onlara merhamet eyle."