411 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Osman b. Ömer, ona Şu'be, ona Simâk, ona Alkame b. Vâil ona da babasının (Vâil b. Hucr) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Üzüme) 'kerm [cömert, kerem sahibi]' demeyin, 'ıneb' ve 'habele' deyin."
Açıklama: Câhiliye döneminde kendisinden içki yapıldığı ve içki içen insanların kontrollerini kaybederek fazla harcama ve ikramda bulunmalarına sebep olduğu için üzüme cömert anlamında "kerm" denilmekteydi. Hz. Peygamber ise üzüme bu ismin verilmesini uygun görmemiştir (Nevevî, el-Minhâc [Beyrut, 1972], 15/4). Nitekim başka bir rivayette asıl cömert nitelemesini hak edeninin müslüman veya müslümanın kalbi olduğunu ifade etmiştir (Müslim, "Elfâz", 8, 9).
Bize Abdullah b. İshak el-Cevherî el-Basrî, ona Ebû Zeyd (Saîd b. Rabî'), ona Şu'be, ona Davud b. Ebû Hind, ona da Şa'bî'nin naklettiğine göre Ebû Cebîra b. Dahhak (ra) şöyle demiştir: Bizden bazılarının iki veya üç ismi olurdu ve bazen hoşlanmadığı halde bunlardan biri ile çağrılırdı. Bunun üzerine (birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayınız!) (Hucurat, 49/11) ayeti indirildi. Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu hadis hasen-sahihtir. Ebû Cebîra ensardan olup Sabit b. Dahhâk b. Halife'nin kardeşidir. Seneddeki Ebû Zeyd'in adı Saîd b. Rabî'dir. (Herat'tan getirilen kumaşları sattığı için) Sahibü'l-Heravî olarak anılan bu zat Basralı ve güvenilir bir kişidir. Bize Ebû Seleme Yahya b. Halef, ona Bişr b. Mufaddal, ona Davud b. Ebû Hind, ona da Şa'bî, Ebû Cebîra b. Dahhâk'tan bu hadisin bir benzerini rivâyet etmişlerdir. Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir, dedi.
Açıklama: Senedde adı geçen Ebu Zeyd Said b. Rabi'nin, Sahibü'l-Herevî olarak anılması ilk bakışta Herevî adlı birinin arkadaşı/talebesi olduğu intibaını uyandırsa da bu lakap kendisine Herat işi kumaş sattığı için verilmiştir.
Bize Abdullah b. İshak el-Cevherî el-Basrî, ona Ebû Zeyd, ona Şu'be, ona Davud b. Ebu Hind, ona da Şa'bî'nin rivayet ettiğine göre Ebu Cebîra b. Dahhak (ra) şöyle demiştir: Bizden bir kimsenin iki veya üç ismi olurdu, ama bazen bu isimlerden biri ile çağrılınca hoşuna gitmediği olurdu. Bunun üzerine "İnsanları kötü lakaplarla çağırmayınız" (Hucurat, 49/11) ayeti indirildi. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Cebira, ensardan olup Sabit b. Dahhâk b. Halife'nin kardeşidir. Ebû Zeyd ise Herat işi kumaş satan Basralı ve güvenilir bir kişidir, adı Saîd b. Rabî'dir. Bize Ebû Seleme Yahya b. Halef, ona Bişr b. Mufaddal, ona Davud b. Ebu Hind, ona Şa'bî, ona da Ebû Cebîra b. Dahhâk bu hadisin bir benzerini rivâyet etmişlerdir. Ebu İsa (Tirmizî): "Bu hadis hasen-sahihtir" dedi.
Bize Ebu Bekir, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona Câbir Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdulvehhâb es-Sekafî, ona Humeyd Enes'in şöyle anlattığını rivayet eti: Rasulullah Bakî denilen yerde iken bir adam başka bir adama 'Yâ Ebe’l-Kâsım!' diyerek seslendi. Rasulullah (sav) dönüp seslenen adama bakınca, adam 'seni kastetmedim' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın."
Bana Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ ve İbn Ebu Ömer -Ebu Küreyb 'ahberanâ', İbn Ebu Ömer 'haddesenâ' tabirlerini kullandılar. Lafız İbn Ebu Ömer'e aittir- onlara Mervan el-Fezârî, ona Humeyd, ona Enes şöyle dedi: Bir adam Bakî denilen yerde başka birine 'Ya Ebe'l-Kâsım!' diyerek seslendi. Rasulullah (sav) dönüp seslenen kişiye baktı. Adam 'Ya Rasulallah! Ben sizi kastetmedim. Filancaya seslendim.' deyince Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın."
Açıklama: Mücalid b. Saîd zayıftır.
Açıklama: لَا تُغْزَى مَكَّةُ بَعْدَ هَذَا الْعَامِ أَبَدًا kısmı hariç hadis sahihtir. Bu kısım ise hasendir.