413 Kayıt Bulundu.
Bize Yezid b. Harun, ona Muhammed (İbn İshâk), ona Salih b. İbrahim, ona Abdurrahman A'rec ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Üzüm bağına, 'kerm [cömert, kerem sahibi]' demeyin. 'Kerm', ancak müslüman kişidir."
Açıklama: Câhiliye döneminde kendisinden içki yapıldığı ve içki içen insanların kontrollerini kaybederek fazla harcama ve ikramda bulunmalarına sebep olduğu için üzüme cömert anlamında "kerm" denilmekteydi. Hz. Peygamber ise üzüme bu ismin verilmesini uygun görmemiştir (Nevevî, el-Minhâc [Beyrut, 1972], 15/4). Hadisin bu tarikinde yer alan ünlü siyer âlimi İbn İshak hadis âlimleri tarafından müdellis olarak nitelenmiştir. Bu nedenle, hadisin isnadında İbn İshak'ın, Sâlih'ten "an" rivayet lafzı ile rivayette bulunması rivayeti teknik olarak zayıf durumuna düşürmüştür. Fakat hadisin sahih başka tarikleri vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Ebu Avâne, ona Ebu Husayn, ona Ebu Salih, ona Ebu Hureyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın. Her kim beni rüyada görürse beni gerçekte görmüştür. Çünkü şeytan benim suretime bürünemez. Benim adıma bilerek yalan uyduran kişi cehennemdeki yerine hazırlansın."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Eyyub, ona Muhammed ona Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın."
Bize Ebu Bekir, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona Câbir Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdulvehhâb es-Sekafî, ona Humeyd Enes'in şöyle anlattığını rivayet eti: Rasulullah Bakî denilen yerde iken bir adam başka bir adama 'Yâ Ebe’l-Kâsım!' diyerek seslendi. Rasulullah (sav) dönüp seslenen adama bakınca, adam 'seni kastetmedim' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın."
Bana Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ ve İbn Ebu Ömer -Ebu Küreyb 'ahberanâ', İbn Ebu Ömer 'haddesenâ' tabirlerini kullandılar. Lafız İbn Ebu Ömer'e aittir- onlara Mervan el-Fezârî, ona Humeyd, ona Enes şöyle dedi: Bir adam Bakî denilen yerde başka birine 'Ya Ebe'l-Kâsım!' diyerek seslendi. Rasulullah (sav) dönüp seslenen kişiye baktı. Adam 'Ya Rasulallah! Ben sizi kastetmedim. Filancaya seslendim.' deyince Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd, Züheyr b. Harb ve İbn Nümeyr, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Eyyûb, ona Muhammed b. Sîrîn, ona Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini nakletmiştir: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın." Amr, bu hadisi 'an Ebî Hureyre' Ebu Hureyre'den şeklinde nakletmiş 'semi'tu' ben işittim ifadesini kullanmamıştır.
Bize Muhammed b. Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katâde, ona Salim, ona Câbir b. Abdullah şöyle demiştir: Ensardan bir adamın oğlu oldu ve ona Muhammed ismini vermek istedi. Rasulullah'a (sav) gelerek bu konuyu sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ensar ne iyi etti. Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın."
Bize Osman b. Ebu Şeybe ile İshak b. İbrahim -Osman 'haddesenâ', İshak 'ahberanâ' tabirlerini kullandılar- onlara Cerîr, ona Mansur, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etti: Aramızdan birinin oğlu oldu ve adını Muhammed koydu. Bunun üzerine kavmi ona 'Rasulullah'ın (sav) ismini koymana müsaade etmeyiz.' dediler. O da çocuğunu sırtına alarak yola çıktı ve Hz. Peygamber'e (sav) getirerek şöyle dedi: 'Ya Rasulallah! Bir oğlum oldu ve adını Muhammed koydum. Ama kavmim bana 'Rasulullah'ın (sav) ismini koymana müsade etmeyiz.' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın. Ben Kasım'ım! Aranızda taksim ediyorum."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî, ona A'meş (T) Bize Ebu Said el-Eşec, ona Vekî, ona A'meş, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona Câbir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu nakletti: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın. Çünkü ben Ebü'l-Kâsım'ım! Aranızda taksim ediyorum." Ebu Bekir'in rivayetinde 'tekennev' yerine 'lâ tektenû' ibaresi yer almaktadır.