411 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî ve Ebu Bekir Muhammed b. Beşşâr ve başka bir kişi, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi', İbn Ömer'in şöyle anlattığını rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav), Âsiye ismini değiştirip, Cemile ismini verdi." Tirmizî, bu hadisin hasen-garib olduğunu söylemiştir. Yahya b. Said el Kattân bu hadisi Ubeydullah ve Nafi' vasıtası ile İbn Ömer'den müsned olarak rivayet etmiştir. Bazıları da bu hadisi Ubeydullah ve Nafi'den 'Muhakkak Ömer…' şeklinde rivayet etmişlerdir. Bu konuda Abdurrahman b. Avf, Abdullah b. Selam, Abdullah b. Muti', Aişe, el-Hakem b. Sa'd, Müslim, Üsâme b. Ahderî, Şüreyh b. Hâni, Şüreyh'in babası Hâni, Hayseme b. Abdurrahman ve babası Abdurrahman'dan hadis rivayet edilmiştir.
Bize Zekeriyya b. Adiyy, ona Mu'temir, ona er-Rükeyn, ona babası, Semura'nın şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) çocuklarımıza şu dört ismi vermemizi yasakladı: Eflah, Nâfi', Rebâh ve Necâh."
Bize Muhammed b. Râfi', ona Ebu Ahmed el-Bezzâr Hişâm b. Said et-Talkânî, ona Muhammed b. Muhacir el-Ensârî, ona Akîl b. Şebîb, ona sahabî olan Ebu Vehb, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Peygamberlerin isimlerini verin. Allah'a en sevimli olan isimler Abdullah ve Abdurrahman'dır. At besleyiniz, atın alnını ve kabasını okşayarak tozunu gideriniz. Atlara gem vurunuz (kolye takın) ancak bunu (cahiliye de olduğu gibi) kanını akıtarak (eziyet) yapmayınız. Alnı ve topukları beyaz asil atlar veya alnı ve topukları beyaz kumral atlar ya da alnı ve topukları beyaz karayağız atların her çeşidinden yetiştirin."
Bize Muhammed b. Müsennâ ve Muhammed b. Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katâde, ona Salim, ona Câbir b. Abdullah şöyle demiştir: Ensardan bir adamın oğlu oldu ve ona Muhammed ismini vermek istedi. Rasulullah'a (sav) gelerek bu konuyu sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ensar ne iyi etti. Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, Ebu Said el-Eşec, Muhammed b. Müsannâ el-Anberî -lafız İbn Nümeyr’e aittir-, onlara İbn İdris, ona babası, ona Simak b. Harb, ona Alkame b. Vâil, ona Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: 'Siz (Kur'an'da Meryem için) 'Ey Harun'un kız kardeşi' diye okuyorsunuz. Halbuki Musa, İsa'dan şu kadar sene öncedir. Rasulullah'ın (sav) yanına gelince bunu kendisine sordum. Bana "Onlar, önceki peygamberlerin ve salihlerin isimlerini koyarlardı." diyerek cevap verdi.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî, ona A'meş (T) Bize Ebu Said el-Eşec, ona Vekî, ona A'meş, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona Câbir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu nakletti: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın. Çünkü ben Ebü'l-Kâsım'ım! Aranızda taksim ediyorum." Ebu Bekir'in rivayetinde 'tekennev' yerine 'lâ tektenû' ibaresi yer almaktadır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, Ebu Said el-Eşec, Muhammed b. Müsannâ el-Anberî -lafız İbn Nümeyr’e aittir-, onlara İbn İdris, ona babası, ona Simak b. Harb, ona Alkame b. Vâil, ona Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: 'Siz (Kur'an'da Meryem için) 'Ey Harun'un kız kardeşi' diye okuyorsunuz. Halbuki Musa, İsa'dan şu kadar sene öncedir. Rasulullah'ın (sav) yanına gelince bunu kendisine sordum. Bana "Onlar, önceki peygamberlerin ve salihlerin isimlerini koyarlardı." diyerek cevap verdi.
Bana İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsame, onlara Velid b. Kesîr, ona Muhammed b. Amr b. Ata, ona Zeyneb bnt. Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Benim ismim Berre idi. Rasulullah (sav) bana Zeyneb ismini verdi."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, Ebu Said el-Eşec, Muhammed b. Müsannâ el-Anberî -lafız İbn Nümeyr'e aittir-, onlara İbn İdris, ona babası, ona Simak b. Harb, ona Alkame b. Vâil, ona Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: 'Siz (Kur'an'da Meryem için) 'Ey Harun'un kız kardeşi' diye okuyorsunuz. Halbuki Musa, İsa'dan şu kadar sene öncedir. Rasulullah'ın (sav) yanına gelince bunu kendisine sordum. Bana "Onlar, önceki peygamberlerin ve salihlerin isimlerini koyarlardı." diyerek cevap verdi.
Bize Osman b. Ebu Şeybe ile İshak b. İbrahim -Osman 'haddesenâ', İshak 'ahberanâ' tabirlerini kullandılar- onlara Cerîr, ona Mansur, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etti: Aramızdan birinin oğlu oldu ve adını Muhammed koydu. Bunun üzerine kavmi ona 'Rasulullah'ın (sav) ismini koymana müsaade etmeyiz.' dediler. O da çocuğunu sırtına alarak yola çıktı ve Hz. Peygamber'e (sav) getirerek şöyle dedi: 'Ya Rasulallah! Bir oğlum oldu ve adını Muhammed koydum. Ama kavmim bana 'Rasulullah'ın (sav) ismini koymana müsade etmeyiz.' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Benim ismimi verin, künyemi kullanmayın. Ben Kasım'ım! Aranızda taksim ediyorum."