35 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Mansur, ona Rib'î b. Hirâş, ona da Huzeyfe'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Melekler, sizden önceki milletlerden bir adamın ruhunu karşıladı ve '(Dünya'dayken) hayır türü bir şey işledin mi?' diye sordular. Adam 'Hizmetçilerime eli darda olan borçlularıma süre vermelerini, ödeme imkanı olan borçlularıma da müsamahakâr davranmalarını emrederdim.' dedi. Bunun üzerine melekler de ona karşı müsamahakâr davrandılar." Ebu Malik'in söylediğine göre Rib'î'nin nakli şöyledir: "Ödeme imkanı olanlara esnek davranır, eli darda olanlara ise süre verirdim." Şu'be, ona Abdülmelik, ona da Rib'î bu rivayet ile aynı içerikte başka bir rivayette bulunmuştur. Ebu Avâne'nin rivayet ettiğine göre de Rib'î şöyle demiştir: "Ödeme imkanı olanlara esnek davranıyor, eli darda olanlara ise süre veriyorum." Nuaym b. Ebu Hind'in rivayet ettiğine göre de Rib'î şöyle demiştir: "Ödeme imkanı olandan kabul ediyor, ödeme imkanı olmayana ise esnek davranıyorum."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Sa'd b. Târık arasında inkıta vardır.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Mansur, ona Rib'î b. Hirâş, ona da Huzeyfe'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Melekler, sizden önceki milletlerden bir adamın ruhunu karşıladı ve '(Dünya'dayken) hayır türü bir şey işledin mi?' diye sordular. Adam 'Hizmetçilerime eli darda olan borçlularıma süre vermelerini, ödeme imkanı olan borçlularıma da müsamahakâr davranmalarını emrederdim.' dedi. Bunun üzerine melekler de ona karşı müsamahakâr davrandılar." Ebu Malik'in söylediğine göre Rib'î'nin nakli şöyledir: "Ödeme imkanı olanlara esnek davranır, eli darda olanlara ise süre verirdim." Şu'be, ona Abdülmelik, ona da Rib'î bu rivayet ile aynı içerikte başka bir rivayette bulunmuştur. Ebu Avâne'nin rivayet ettiğine göre de Rib'î şöyle demiştir: "Ödeme imkanı olanlara esnek davranıyor, eli darda olanlara ise süre veriyorum." Nuaym b. Ebu Hind'in rivayet ettiğine göre de Rib'î şöyle demiştir: "Ödeme imkanı olandan kabul ediyor, ödeme imkanı olmayana ise esnek davranıyorum."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Vazzâh b. Abdullah arasında inkıta vardır.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Mansur, ona Rib'î b. Hirâş, ona da Huzeyfe'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Melekler, sizden önceki milletlerden bir adamın ruhunu karşıladı ve '(Dünya'dayken) hayır türü bir şey işledin mi?' diye sordular. Adam 'Hizmetçilerime eli darda olan borçlularıma süre vermelerini, ödeme imkanı olan borçlularıma da müsamahakâr davranmalarını emrederdim.' dedi. Bunun üzerine melekler de ona karşı müsamahakâr davrandılar." Ebu Malik'in söylediğine göre Rib'î'nin nakli şöyledir: "Ödeme imkanı olanlara esnek davranır, eli darda olanlara ise süre verirdim." Şu'be, ona Abdülmelik, ona da Rib'î bu rivayet ile aynı içerikte başka bir rivayette bulunmuştur. Ebu Avâne'nin rivayet ettiğine göre de Rib'î şöyle demiştir: "Ödeme imkanı olanlara esnek davranıyor, eli darda olanlara ise süre veriyorum." Nuaym b. Ebu Hind'in rivayet ettiğine göre de Rib'î şöyle demiştir: "Ödeme imkanı olandan kabul ediyor, ödeme imkanı olmayana ise esnek davranıyorum."
Bize Hişam b. Ammar, ona Yahya b. Hamza, ona (Muhammed b. Velid) ez-Zübeydî, ona (Muhammed b. Şihab) ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da Ebu Hureyre (ra), Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "İnsanlara borç veren bir tacir vardı. Borçluyu maddi sıkıntıda gördüğü zaman hizmetçilerine, onu geçin (bir şey almayın); umulur ki Allah'da bize müsamaha eder, derdi. (Bu ameli ve niyeti sebebiyle) Allah da o taciri affeti."
Bize Harun b. Abdullah, ona Ebu Âmir, ona Muhammed b. Hilal ona da babasının (Hilal b. Ebu Hilal) rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Meclislerde Hz. Peygamber (sav) bizimle oturur ve sohbet ederdi. O kalktığında biz de kalkardık; hatta bazı eşlerinin odasına girdiğini görürdük. Bir gün sohbet ettik, kalktığında biz de kalktık. O esnada bir bedevînin (arkasından) O'na yaklaştığını ve ridasını çektiğini gördük. (Öyle ki) elbise Hz. Peygamber'in (sav) boğazını kızarttı. Ebu Hureyre şöyle devam etti: Ridası sert bir kumaştandı. Hz. Peygamber (geriye) döndüğünde bedevî şu iki deveme (mal) yükle! Bunlar ne senin ne de babanın malı dedi. Hz. Peygamber de (sav) ona "hayır! Estağfurullah, hayır! Estağfurullah, hayır! Estağfurullah" dedi. Sonra, "benim boğazımı çektiğin şekilde, senin boğazını çekmeme izin vermediğin sürece yüklemem." dedi. O'nun bu sözlerine karşılık bedevî hayır, bunu sana yaptırmam dedi. (Ebu Hureyre) rivayeti sonuna kadar aktardı. Sonra Hz. Peygamber yanına bir adamı çağırdı ve "bunları onun develerine yükle; birisine arpa, diğerine de hurma (yükle)" dedi. Hz. Peygamber (sav) sonra bize döndü ve "Allah'ın bereketiyle haydi gidiniz" buyurdu.