Öneri Formu
Hadis Id, No:
14790, T000823
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ نَوْفَلٍ أَنَّهُ سَمِعَ سَعْدَ بْنَ أَبِى وَقَّاصٍ وَالضَّحَّاكَ بْنَ قَيْسٍ وَهُمَا يَذْكُرَانِ التَّمَتُّعَ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَقَالَ الضَّحَّاكُ بْنُ قَيْسٍ لاَ يَصْنَعُ ذَلِكَ إِلاَّ مَنْ جَهِلَ أَمْرَ اللَّهِ . فَقَالَ سَعْدٌ بِئْسَ مَا قُلْتَ يَا ابْنَ أَخِى . فَقَالَ الضَّحَّاكُ بْنُ قَيْسٍ فَإِنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَدْ نَهَى عَنْ ذَلِكَ . فَقَالَ سَعْدٌ قَدْ صَنَعَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَصَنَعْنَاهَا مَعَهُ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Mâlik b. Enes, ona İbn Şihâb, ona Muhammed b. Abdullah b. el-Hâris b. Nevfel’in rivayet ettiğine göre o, Sa‘d b. Ebu Vakkas ile ed-Dahhâk b. Kays’ı, hac vaktine kadar umre yapıp ihramdan çıkmak suretiyle temettu’ yapmayı aralarında karşılıklı konuştuklarını işitmiştir. Ed-Dahhâk b. Kays: Böyle bir işi ancak Allah’ın emrini bilmeyen kişi yapar, dedi. Bu sefer Sa‘d: Kardeşimin oğlu, ne de kötü bir söz söyledin, dedi. ed-Dahhâk b. Kays dedi ki: Şüphesiz Ömer b. el-Hattâb bunu yasaklamıştı. Bu sefer Sa‘d: Ama bunu Rasulullah (sav) da yaptı, biz de onunla birlikte yapmıştık, dedi.
(Tirmizi) dedi ki: Bu, sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 12, 3/185
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hz. Peygamber, veda haccı
Umre
Umre, Hz. Peygamber'in
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ أَهَلَّ فَانْطَلَقَ يُهِلُّ فَيَقُولُ لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ إِنَّ الْحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْمُلْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ . قَالَ وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ يَقُولُ هَذِهِ تَلْبِيَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَكَانَ يَزِيدُ مِنْ عِنْدِهِ فِى أَثَرِ تَلْبِيَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَبَّيْكَ لَبَّيْكَ وَسَعْدَيْكَ وَالْخَيْرُ فِى يَدَيْكَ لَبَّيْكَ وَالرَّغْبَاءُ إِلَيْكَ وَالْعَمَلُ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14800, T000826
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ أَهَلَّ فَانْطَلَقَ يُهِلُّ فَيَقُولُ لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ إِنَّ الْحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْمُلْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ . قَالَ وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ يَقُولُ هَذِهِ تَلْبِيَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَكَانَ يَزِيدُ مِنْ عِنْدِهِ فِى أَثَرِ تَلْبِيَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَبَّيْكَ لَبَّيْكَ وَسَعْدَيْكَ وَالْخَيْرُ فِى يَدَيْكَ لَبَّيْكَ وَالرَّغْبَاءُ إِلَيْكَ وَالْعَمَلُ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona el-Leys, ona Nâfi’in rivayet ettiğine göre İbn Ömer ihrama girip telbiye getirmeye başladı. Telbiye getirirken şöyle diyordu: “Lebbeyk Allahumme lebbeyk lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk inne’l-hamde ve’n-nimete leke ve’l-mülk lâ şerike lek: Buyur Allah’ım buyur, buyur senin hiçbir ortağın yoktur, buyur şüphesiz hamd de nimet de mülk de yalnız senindir, senin hiçbir ortağın yoktur.” (Nâfi) dedi ki: Abdullah b. Ömer ayrıca: İşte Rasulullah’ın (sav) getirdiği telbiye lafızları bunlardı. Ayrıca o, Rasulullah’ın (sav) telbiye getirirken söylediği lafızlardan sonra kendiliğinden: “Lebbeyk, lebbeyke ve sa‘deyk ve’l-hayru fi yedeyk, lebbeyke ve’r-rağbâu ileyke ve’l-amel: Buyur, buyur, ben emrine uydum, yardımlar sendendir, her türlü hayır senin elindedir. Buyur, bütün arzu ve dileklerimiz, amellerimiz yalnız sanadır” lafızlarını eklerdi.
(Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 13, 3/188
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Umre
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ تَلْبِيَةَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم كَانَتْ « لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ إِنَّ الْحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْمُلْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَجَابِرٍ وَعَائِشَةَ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَيْهِ عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . قَالَ الشَّافِعِىُّ وَإِنْ زَادَ فِى التَّلْبِيَةِ شَيْئًا مِنْ تَعْظِيمِ اللَّهِ فَلاَ بَأْسَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ وَأَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يَقْتَصِرَ عَلَى تَلْبِيَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ الشَّافِعِىُّ وَإِنَّمَا قُلْنَا لاَ بَأْسَ بِزِيَادَةِ تَعْظِيمِ اللَّهِ فِيهَا لِمَا جَاءَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَهُوَ حَفِظَ التَّلْبِيَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ زَادَ ابْنُ عُمَرَ فِى تَلْبِيَتِهِ مِنْ قِبَلِهِ لَبَّيْكَ وَالرَّغْبَاءُ إِلَيْكَ وَالْعَمَلُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14797, T000825
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ تَلْبِيَةَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم كَانَتْ « لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ إِنَّ الْحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْمُلْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَجَابِرٍ وَعَائِشَةَ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَيْهِ عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . قَالَ الشَّافِعِىُّ وَإِنْ زَادَ فِى التَّلْبِيَةِ شَيْئًا مِنْ تَعْظِيمِ اللَّهِ فَلاَ بَأْسَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ وَأَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يَقْتَصِرَ عَلَى تَلْبِيَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ الشَّافِعِىُّ وَإِنَّمَا قُلْنَا لاَ بَأْسَ بِزِيَادَةِ تَعْظِيمِ اللَّهِ فِيهَا لِمَا جَاءَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَهُوَ حَفِظَ التَّلْبِيَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ زَادَ ابْنُ عُمَرَ فِى تَلْبِيَتِهِ مِنْ قِبَلِهِ لَبَّيْكَ وَالرَّغْبَاءُ إِلَيْكَ وَالْعَمَلُ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî‘, ona İsmail b. İbrahim, ona Eyyûb, ona Nâfi, ona da İbn Ömer’in rivayet ettiğine göre Nebi’nin (sav) getirdiği telbiye: “Lebbeyk Allahumme lebbeyk, lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk inne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk lâ şerike lek: Buyur Allah’ım buyur, buyur senin hiçbir ortağın yoktur, buyur şüphesiz hamd de nimet de mülk de yalnız senindir, senin hiçbir ortağın yoktur” şeklinde idi.
(Tirmizi) dedi ki: Bu hususta İbn Mesud, Câbir, Âişe, İbn Abbas ve Ebu Hureyre’den gelmiş rivayetler de bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: İbn Ömer’in rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. Uygulama da Nebi’nin (sav) ashabı ve onların dışındakiler arasındaki kimi ilim ehline göre buna göredir. Bu aynı zamanda Süfyan, Şâfiî, Ahmed ve İshak’ın da görüşüdür. Şâfiî dedi ki: Telbiye getirirken Allah’ı tazim türünden daha başka ilaveler de yapacak olursa –inşallah- bir sakıncası olmaz. Bununla birlikte Rasulullah’ın (sav) telbiye sözleri ile yetinerek onlara bir şey eklememesini daha çok severim. Şâfiî dedi ki: Telbiyeye, Allah’ı tazim ifade eden bir takım ilavelerde bir sakınca yoktur, deyişimizin sebebi ise Rasulullah’ın (sav) telbiyesini hıfz edip bellemiş bir kişi olduğu halde İbn Ömer’in daha sonra kendiliğinden telbiyeye: Lebbeyke ve’r-rağbâu ileyke ve’l-amel: Buyur Allah’ım, bütün rağbetimiz yönelişimiz yalnız sanadır, amellerimiz de yalnız senin içindir” ibaresini kendiliğinden eklemiş olmasıdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 13, 3/187
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14812, T000830
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى زِيَادٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَعْقُوبَ الْمَدَنِىُّ عَنِ ابْنِ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ خَارِجَةَ بْنِ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ رَأَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم تَجَرَّدَ لإِهْلاَلِهِ وَاغْتَسَلَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَقَدِ اسْتَحَبَّ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ الاِغْتِسَالَ عِنْدَ الإِحْرَامِ وَبِهِ يَقُولُ الشَّافِعِىُّ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Ebu Ziyâd, ona Abdullah b. Yakub el-Medenî, ona İbn Ebu’z-Zinâd, ona babası, ona Hârice b. Zeyd b. Sabit, ona babasının rivayet ettiğine göre o, Nebi’nin (sav) ihrama girmek için üzerindeki elbiseleri çıkartıp guslettiğini görmüştür.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen garip bir hadistir. İlim ehlinden kimileri, ihrama girileceği sırada gusletmeyi müstehab kabul etmişlerdir. Şâfiî de bu görüştedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 16, 3/192
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihrama girmek
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14816, T000834
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ الضَّبِّىُّ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ زَيْدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « الْمُحْرِمُ إِذَا لَمْ يَجِدِ الإِزَارَ فَلْيَلْبَسِ السَّرَاوِيلَ وَإِذَا لَمْ يَجِدِ النَّعْلَيْنِ فَلْيَلْبَسِ الْخُفَّيْنِ » . حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ عَمْرٍو نَحْوَهُ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَجَابِرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ قَالُوا إِذَا لَمْ يَجِدِ الْمُحْرِمُ الإِزَارَ لَبِسَ السَّرَاوِيلَ وَإِذَا لَمْ يَجِدِ النَّعْلَيْنِ لَبِسَ الْخُفَّيْنِ . وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ عَلَى حَدِيثِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « إِذَا لَمْ يَجِدْ نَعْلَيْنِ فَلْيَلْبَسِ الْخُفَّيْنِ وَلْيَقْطَعْهُمَا أَسْفَلَ مِنَ الْكَعْبَيْنِ » . وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَالشَّافِعِىِّ وَبِهِ يَقُولُ مَالِكٌ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbî el-Basrî, ona Yezid b. Zürey‘, ona Eyyûb, ona Amr b. Dinar, ona Câbir b. Zeyd, İbn Abbas’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: “İhramlı bir kimse eğer izâr (belden aşağısını örten ihram parçası) bulamayacak olursa, o zaman şalvar giyinsin. Eğer nalın/terlik bulamıyorsa, o takdirde mest giyinsin.”
Bize Kuteybe, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr bu hadise yakın olarak rivayet etti. (Tirmizi) dedi ki: Bu hususta İbn Ömer ve Câbir’den de gelmiş hadisler vardır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. Kimi ilim adaMinâ göre uygulama buna göredir. Onlar şöyle demişlerdir: İhramlı bir kimse izâr (belden aşağısını örten ihram bezi) bulamayacak olursa şalvar giyinir, nalın/terlik bulamayan kimse mest giyinir. Ahmed’in görüşü de budur. Kimileri de İbn Ömer’in Nebi’den (sav) diye rivayet ettiği şu hadise uygun kanaat belirtmişlerdir: “Eğer nalın/terlik bulamazsa, o zaman topuklarından aşağısını keserek mest giyinsin.” Bu, Süfyan es-Sevrî’nin ve Şâfiî’nin de benimsediği görüş olup, Mâlik de bu görüştedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 19, 3/195
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, giyilebilecek şeyler, giyme biçimi
Hac, ihrama girmek
Umre
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى سُلَيْمَانَ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ قَالَ رَأَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَعْرَابِيًّا قَدْ أَحْرَمَ وَعَلَيْهِ جُبَّةٌ فَأَمَرَهُ أَنْ يَنْزِعَهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14824, T000835
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى سُلَيْمَانَ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ يَعْلَى بْنِ أُمَيَّةَ قَالَ رَأَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَعْرَابِيًّا قَدْ أَحْرَمَ وَعَلَيْهِ جُبَّةٌ فَأَمَرَهُ أَنْ يَنْزِعَهَا .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Abdullah b. İdris, ona Abdülmelik b. Ebu Süleyman, ona Atâ, Ya’lâ b. Ümeyye’nin kendisine şunları söylediğini rivayet etmiştir: Nebi (sav) üzerinde cübbe bulunduğu halde ihrama girmiş bir bedevi gördü, ona o cübbeyi çıkarmasını emir buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 20, 3/196
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, giyilebilecek şeyler, giyme biçimi
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15226, T000931
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّنْعَانِىُّ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ عَلِىٍّ عَنِ الْحَجَّاجِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم سُئِلَ عَنِ الْعُمْرَةِ أَوَاجِبَةٌ هِىَ؟ قَالَ « لاَ وَأَنْ تَعْتَمِرُوا هُوَ أَفْضَلُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهُوَ قَوْلُ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ قَالُوا الْعُمْرَةُ لَيْسَتْ بِوَاجِبَةٍ . وَكَانَ يُقَالُ هُمَا حَجَّانِ: الْحَجُّ الأَكْبَرُ يَوْمَ النَّحْرِ وَالْحَجُّ الأَصْغَرُ الْعُمْرَةُ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ الْعُمْرَةُ سُنَّةٌ لاَ نَعْلَمُ أَحَدًا رَخَّصَ فِى تَرْكِهَا وَلَيْسَ فِيهَا شَىْءٌ ثَابِتٌ بِأَنَّهَا تَطَوُّعٌ وَقَدْ رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِإِسْنَادٍ وَهُوَ ضَعِيفٌ لاَ تَقُومُ بِمِثْلِهِ الْحُجَّةُ وَقَدْ بَلَغَنَا عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ كَانَ يُوجِبُهَا . قَالَ أَبُو عِيسَى كُلُّهُ كَلاَمُ الشَّافِعِىِّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdüla‘lâ es-San’ânî, ona Ömer b. Ali, ona Haccâc, ona Muhammed b. el-Münkedir, ona Câbir’in rivayet ettiğine göre Nebi’ye (sav) umreye dair: O, vacip midir? diye soruldu. O: “Hayır, bununla birlikte umre yapmanız elbette daha faziletlidir” buyurdu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. Kimi ilim adamının görüşü de budur. Onlar şöyle der: Umre vacip (farz) değildir. Aslında iki tane hac vardır. Biri kurban bayramı birinci günü yapılan büyük hac, diğeri ise küçük hac olan umredir, denilirdi.
Şâfiî dedi ki: Umre sünnettir, herhangi bir kimsenin onu terk etmeye ruhsat verdiğini bilmiyoruz. Bununla birlikte, umrenin tatavvu (nafile) bir ibadet olduğuna dair sabit bir şey bulunmamaktadır. Her ne kadar Nebi’den (sav) senedi zikredilerek (tatavvu/ nafile olduğu) rivayeti nakledilmekte ise de bu rivayetin senedi zayıftır ve böyle bir senetle gelen rivayet, delil olmaya elverişli değildir. Diğer taraftan İbn Abbas’dan onun umreyi vacip (farz) kabul ettiği rivayeti de ulaşmış bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bütün bunlar Şâfiî’nin sözleridir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 88, 3/270
Senetler:
()
Konular:
Hac, Umre, hac ve umre birlikte
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15228, T000932
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ الضَّبِّىُّ حَدَّثَنَا زِيَادُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى زِيَادٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « دَخَلَتِ الْعُمْرَةُ فِى الْحَجِّ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ سُرَاقَةَ بْنِ مَالِكِ بْنِ جُعْشُمٍ وَجَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عَبَّاسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَمَعْنَى هَذَا الْحَدِيثِ أَنْ لاَ بَأْسَ بِالْعُمْرَةِ فِى أَشْهُرِ الْحَجِّ . وَهَكَذَا قَالَ الشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . وَمَعْنَى هَذَا الْحَدِيثِ أَنَّ أَهْلَ الْجَاهِلِيَّةِ كَانُوا لاَ يَعْتَمِرُونَ فِى أَشْهُرِ الْحَجِّ. فَلَمَّا جَاءَ الإِسْلاَمُ رَخَّصَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى ذَلِكَ فَقَالَ « دَخَلَتِ الْعُمْرَةُ فِى الْحَجِّ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ » . يَعْنِى لاَ بَأْسَ بِالْعُمْرَةِ فِى أَشْهُرِ الْحَجِّ . وَأَشْهُرُ الْحَجِّ شَوَّالٌ وَذُو الْقَعْدَةِ وَعَشْرٌ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ لاَ يَنْبَغِى لِلرَّجُلِ أَنْ يُهِلَّ بِالْحَجِّ إِلاَّ فِى أَشْهُرِ الْحَجِّ . وَأَشْهُرُ الْحُرُمِ رَجَبٌ وَذُو الْقَعْدَةِ وَذُو الْحِجَّةِ وَالْمُحَرَّمُ . هَكَذَا قَالَ غَيْرُ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbî, ona Ziyâd b. Abdullah, ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona Mücâhid, ona da İbn Abbas’ın rivayetine göre Nebi (sav): “Umre kıyamet gününe kadar haccın içine girmiştir” buyurdu.
(Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Surâka b. Mâlik b. Cu‘şum ile Câbir b. Abdullah’tan rivayet edilmiş hadisler de vardır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: İbn Abbas’ın hadisi hasen bir hadistir. Bu hadisin manası da: Hac aylarında umre yapmakta bir sakınca olmadığı şeklindedir. Şâfiî, Ahmed ve İshak da böyle demişlerdir. Bu hadisin manasına göre cahiliye dönemi insanları hac aylarında umre yapmazlardı. İslam gelince Nebi (sav) bu hususta müsaade vermiş ve: “Kıyamet gününe kadar umre haccın içine girmiştir” buyurmuştur ki bu hac aylarında umre yapmakta bir sakınca yoktur, demektir. Hac ayları ise Şevval, Zülka’de ve Zülhicce ayının ilk on günüdür. Herhangi bir kimsenin hac ayları dışındaki bir zamanda hac niyetiyle ihrama girmemesi gerekir. Haram aylar ise Receb, Zülka’de, Zülhicce ve Muharrem aylarıdır. Nebi’nin (sav) ashabı arasından ve başkaları arasından ilim ehli olan birçok kimse böyle demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 89, 3/271
Senetler:
()
Konular:
Hac, Umre, hac ve umre birlikte
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15258, T000949
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ حُمَيْدٍ سَمِعَ السَّائِبَ بْنَ يَزِيدَ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ الْحَضْرَمِىِّ يَعْنِى مَرْفُوعًا قَالَ « يَمْكُثُ الْمُهَاجِرُ بَعْدَ قَضَاءِ نُسُكِهِ بِمَكَّةَ ثَلاَثًا » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ بِهَذَا الإِسْنَادِ مَرْفُوعًا .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Meni‘, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Abdurrahman b. Humeyd’in rivayet ettiğine göre o es-Sâib b. Yezid’in kendisine el-Alâ b. el-Hadramî’nin – Nebi’ye isnad ederek merfu sened ile- şöyle buyurduğunu naklettiğini dinlemiştir: “Muhacir bir kimse hac ibadetini tamamladıktan sonra Mekke’de üç gün kalabilir.”
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih bir hadistir. Ayrıca bundan başka bir yolla bu isnâd ile (senedi ile Efendimize isnâd edilerek) merfû’ olarak da rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 103, 3/284
Senetler:
()
Konular:
Hac, arafattan dönüş
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
69841, T000816
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْعَطَّارُ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم اعْتَمَرَ أَرْبَعَ عُمَرٍ عُمْرَةَ الْحُدَيْبِيَةِ وَعُمْرَةَ الثَّانِيَةِ مِنْ قَابِلٍ وَعُمْرَةَ الْقَضَاءِ فِى ذِى الْقَعْدَةِ وَعُمْرَةَ الثَّالِثَةِ مِنَ الْجِعِرَّانَةِ وَالرَّابِعَةِ الَّتِى مَعَ حَجَّتِهِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَنَسٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عَبَّاسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَرَوَى ابْنُ عُيَيْنَةَ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم اعْتَمَرَ أَرْبَعَ عُمَرٍ . وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ . قَالَ حَدَّثَنَا بِذَلِكَ سَعِيدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمَخْزُومِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عِكْرِمَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Davud b. Abdurrahman el-Attâr, ona Amr b. Dinar, ona İkrime, ona da İbn Abbas’ın rivayet ettiğine göre Nebi (sav) dört umre yapmıştır. (Birincisi) Hudeybiye umresidir, ikincisi ertesi sene Zülka’de ayında yaptığı kaza umresi, üçüncüsü Ci’râne’den yaptığı umre, dördüncüsü ise Veda haccı ile birlikte yaptığı umresidir.
(Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Enes, Abdullah b. Amr ve İbn Ömer’den de gelmiş rivayetler vardır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: İbn Abbas’ın rivayet ettiği hadis hasen garip bir hadistir. İbn Uyeyne’den de bu hadis Amr b. Dinar, ona İkrime’nin rivayeti olarak zikredilmiştir, buna göre Nebi (sav) dört umre yapmıştır. Bu rivayette ise (İkrime) İbn Abbas’dan rivayet ettiğini zikretmemektedir. Dedi ki: Bunu bize Saîd b. Abdurrahman el-Mahzûmî, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona İkrime’nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav)… hadisi buna yakın olarak zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 7, 3/180
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Umre
Umre, Hac aylarında umre
Umre, Hz. Peygamber'in