442 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyub, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Nebî'ye (sav) hacc yaparken soru soruldu. Birisi, “taş atmadan önce kurban kestim” dedi. Hz. Peygamber (sav) eliyle işaret ederek "sakınca yoktur" dedi. Bir başkası, “kurban kesmeden önce tıraş oldum” dedi. Hz. Peygamber (sav) eliyle işaret ederek "sakınca yoktur" dedi.
Bize Züheyr b. Harb, ona Şebabe, ona Verka, ona Ebu Zinâd, ona A'rac, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah Mekke'nin fethini nasip ettiğinde, inşallah bir sonraki varacağımız yer, Müşriklerin küfür üzere yemin edip anlaştıkları Hayf olacaktır."
Bize Hennâd b. Serî, ona İbn Ebu Zâide, ona Abdülaziz, ona er-Rabî b. Sebre, ona da babası (Sebre b. Ma'bed) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte sefere çıktık, Usfan’a vardığımızda Surâka b. Mâlik el-Mudlicî “ey Allah’ın Rasulü, sen bizlere bugün doğmuş kimselere açıklama yaparcasına açıklama yap” dedi. Rasulullah (sav) da şöyle buyurdu: "Yüce Allah sizin bu haccınızın içine de bir umreyi yerleştirmiş bulunuyor. Bu sebeple, yanında hediyelik kurbanlık bulunanlar hariç, (Mekke'ye) vardığınızda Beyt'i tavaf edip, Safa ile Merve arasında sa'y eden bir kimse ihramdan çıkmış olacak.
ِBize Ali b. Meymûn er-Rakkî, ona Süfyân, ona Eyyûb es-Sahtiyânî, Eyy^ü. b. Musa, İsmail b. Ümeyye ve Übeydullah b. Nâfi, onlara Nafi şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer Umre için yola çıktı, Zülhuleyfe’ye gelince, ihrama girdi. Biraz yol aldıktan sonra Kâbe’yi tavaf etmesine engel olunacağından korkup “Eğer Kâbe’yi tavaf etmem engellenirse Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi yaparım. Vallahi haccın yolu yordamı ile umrenin yolu yordamı aynı. Şahit olun, umre ile haccı beraber yapmaya karar verdim” dedi ve yola devam etti. Kudeyd denilen yere gelince oradan bir kurban satın alıp Mekke’ye gelerek Kâbe’yi yedi şaftla tavaf etti, ardından Safa ile Merve arasında Sa’y yaptı ve “Rasulullah'ın (sav) da böyle yaptığını gördüm” dedi.
Bize Ca'fer b. Avn, ona Abdülaziz b. Ömer b. Abdülaziz, ona Rabî b. Sebra, ona da babası (Sebra b. Ma'bed) şöyle rivayet etmiştir: Sahabe Hz. Peygamber ile birlikte yola çıkıp Usfân'a kadar gelmişler. O zaman, Müdlicoğullarından Mâlik b. Suraka veya Suraka b. Malik isimli bir adam Hz. peygamber'e (sav) “Bize (haccın hükümlerini) bugün doğmuş bir topluluğa açıklanacak şekilde açıklasanız” demiş. Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki Allah sizin için bu haccmıza, umreyi da dahil etmiştir. Bu sebeple (Mekke'ye) geldiğinizde, yanlarında kurbanlık olanlar hariç, kim Kabe'yi tavaf eder, Safa ile Merve arasında sa'y yaparsa, ihramdan çıkmış olur."
ِBize Ali b. Meymûn er-Rakkî, ona Süfyân, ona Eyyûb es-Sahtiyânî, Eyy^ü. b. Musa, İsmail b. Ümeyye ve Übeydullah b. Nâfi, onlara Nafi şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer Umre için yola çıktı, Zülhuleyfe’ye gelince, ihrama girdi. Biraz yol aldıktan sonra Kâbe’yi tavaf etmesine engel olunacağından korkup “Eğer Kâbe’yi tavaf etmem engellenirse Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi yaparım. Vallahi haccın yolu yordamı ile umrenin yolu yordamı aynı. Şahit olun, umre ile haccı beraber yapmaya karar verdim” dedi ve yola devam etti. Kudeyd denilen yere gelince oradan bir kurban satın alıp Mekke’ye gelerek Kâbe’yi yedi şaftla tavaf etti, ardından Safa ile Merve arasında Sa’y yaptı ve “Rasulullah'ın (sav) da böyle yaptığını gördüm” dedi.
Açıklama: Rivayette geçen ve 'akça' anlamını verdiğimiz أَمْلَحَ kelimesi; tüylerinden bir kısmı beyaz bir kısmı siyah olmakla birlikte beyaz tüyleri ağırlıkta olan hayvanlar için kullanılan bir sıfattır.