397 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Musa, ona Veki’ ona Şu’be, ona Katâde Enes’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) Berîre'ye sadaka olarak verilmiş bir parça et getirildiğinde; O şöyle dedi:“O et, Berîre'ye sadakadır; ondan (Berîre’den) bize de hediyedir” buyurdu. Ebu Davud et-Tayâlîsî şöyle dedi: "Bize Şu’be, bize Katâde'den nakille Enes'ten Hz. Peygamber’den bu sözünü işittiğini nakletti."
Açıklama: Ebu Dâvûd et-Tayâlisî Katade'nin tedlis yapan birisi olmakla birlikte Enes'ten bu rivayeti işittiğini tespit edilmiştir. Bu rivayetin isnadının sıhhati açısından önemlidir. Bedrüddin el-Aynî, Umdetu'l-kârî, (Beyrut: Dârü İhyâi't-Türasi'l-Arabî, ts.), 9/92. Rivayetten anlaşılan husus kendisine sadaka düşen aldığı sakayı hediye edebilir. Hz. Peygamber kendine gelen hediye edileni yer sadaka malından yemezdi. Sadaka verilen kişinin tasarrufu ile ancak Hz. Peygamber'e (ve sadaka düşmeyenlere) sadaka helal olur. bkz. İbn Battal, Ebu'l-Hüseyn Ali b. Halef b. Abdilmelik, Şerhu Sahihu'l-buhârî, thk. Ebu Temim Yasir b. İbrahim (Riyad: Mektebetü'r-Rüşd, 1423/2003),3/544
Bize Affân, ona Ebu Avâne, ona Süleyman el-A'meş, ona Mücahid, ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a (c.c) sığınana kucak açın. Sizden bir şey isteyene verin. Davet edene icabet edin. Size iyilikle gelene aynıyla karşılığını verin. Ona karşılığında verecek bir şey bulamazsanız, karşılık olacağına kanaat getirinceye kadar onun için dua edin."
Açıklama: 5365. hadiste sened ve metin olarak mükerrerdir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Muhammed b. İshak, ona Yahya b. Abbâd b. Abdullah b. ez-Zübeyr, ona babası, müminlerin annesi Hz. Ayşe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Necâşî, Hz. Peygamber’e (sav) Habeş işi kaşı olan altın yüzüğün (asılı) bulunduğu bir halka hediye etti. Hz. Peygamber (sav) yüzüğü ondan uzak durarak, bir çubukla veya bir parmağı ile aldı. Sonra Ebü’I- Âs’ın kızını yani kızının kızı Ümame’yi çağırdı ve “Bunu sen takın kızcağızım” buyurdu.
Bana Mâlik, ona da Atâ b. Ebu Müslim Abdullah el-Horasânî, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Musafaha ediniz (tokalaşınız) ki aranızdaki kin gitsin, birbirinize hediye verin ki birbirinizi sevesiniz ve aranızdaki haset ve düşmanlık gitsin."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, İshak b. İbrahim el-Hanzalî, Yahya b. Habîb ve Haccac b. Şâir -Lafız İbn Habîb’e aittir-; bunlara Ravh b. Ubâde , ona İbn Cüreyc, ona Ebü’z-Zübeyr, Câbir b. Abdullah’ın (ra) şöyle anlattığını rivayet etmişlerdir: 'Hz. Peygamber (sav) bir gün kendisine hediye edilen ince ipekten dokunmuş (dîbâ/ibrişim) bir kaftan giydi. Sonra onu çarçabuk çıkararak Ömer b. Hattab’a (ra) gönderdi. 'Onu ne çabuk çıkardın ya Rasûlallah!' dediler. O da "Onu bana Cebrail yasakladı." buyurdu. Derken ağlayarak Ömer (ra) geldi ve 'Ya Rasûlallah! Bir şeyden hoşlanmadın ve onu bana verdin! Benim halim ne olacak?' dedi. Rasûlullah "Onu ben sana giyesin diye değil, ancak satasın diye verdim!." buyurdu. Bunun üzerine Ömer onu iki bin dirheme sattı.
Bize Şeyban b. Ferruh ve Ebu Kamil –Lafız Ebu Kamil’e aittir-; onlara Ebu Avâne, ona Abdurrahman b. el-Esam, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasûlullah (sav) Ömer'e (ra) ince ipekten dokunmuş (sündüs) bir cübbe gönderdi. Bunun üzerine Ömer 'Bunu bana gönderdin. Ama onun hakkında (daha önce) neler söylemiştin!.' dedi. Rasûlullah "Onu ben sana giyesin diye göndermedim. Ancak parasından istifade edesin diye gönderdim." cevabını verdi.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, İshak b. İbrahim el-Hanzalî, Yahya b. Habîb ve Haccac b. Şâir -Lafız İbn Habîb’e aittir-; bunlara Ravh b. Ubâde, ona İbn Cüreyc, ona Ebü’z-Zübeyr, Câbir b. Abdullah’ın (ra) şöyle anlattığını rivayet etmişlerdir: 'Hz. Peygamber (sav) bir gün kendisine hediye edilen ince ipekten dokunmuş (dîbâ veya ibrişim) bir kaftan giydi. Sonra onu çarçabuk çıkararak Ömer b. Hattab’a (ra) gönderdi. 'Onu ne çabuk çıkardın ya Rasulallah!' dediler. O da "Onu bana Cebrail yasakladı." buyurdu. Derken ağlayarak Ömer geldi ve “Ya Rasûlallah! Bir şeyden hoşlanmadın ve onu bana verdin! Benim halim ne olacak?' dedi. Rasûlullah "Onu ben sana giyesin diye değil, ancak satasın diye verdim!." buyurdu. Bunun üzerine Ömer onu iki bin dirheme sattı.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, İshak b. İbrahim el-Hanzalî, Yahya b. Habîb ve Haccac b. Şâir -Lafız İbn Habîb’e aittir-; bunlara Ravh b. Ubâde, ona İbn Cüreyc, ona Ebü’z-Zübeyr, Câbir b. Abdullah’ın şöyle anlattığını rivayet etmişlerdir: 'Hz. Peygamber (sav) bir gün kendisine hediye edilen ince ipekten dokunmuş (dîbâ veya ibrişim) bir kaftan giydi. Sonra onu çarçabuk çıkararak Ömer b. Hattab’a (ra) gönderdi. 'Onu ne çabuk çıkardın ya Rasulallah!' dediler. O da "Onu bana Cebrail yasakladı." buyurdu. Derken ağlayarak Ömer geldi ve 'Ya Rasulallah! Bir şeyden hoşlanmadın ve onu bana verdin! Peki benim halim ne olacak?' dedi. Rasûlullah "Onu ben sana giyesin diye değil, satasın diye verdim!" buyurdu. Bunun üzerine Ömer onu iki bin dirheme sattı.