139 Kayıt Bulundu.
Bize Süleyman b. Davud el-Hâşimî, ona İsmail b. Cafer, ona Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona Hişam b. Zühre'nin azatlı kölesi Ebu Sâib (Abdullah b. Sâib), ona da Muğire b. Şube şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav) bir yolculuğa çıktı. Bir yerde konakladı. (Tuvalet) İhtiyacı için insanlardan uzaklaştı. Ben de elimde bir su kabıyla O'nu takip ettim. O'na (sav) su döktüm; abdest aldı. (Abdest alırken) mestleri üzerine mesh etti.
Bize Müsedded, ona Halid, ona İbn Ebu Halid, ona da Kays b. Ebu Hâzım şöyle demiştir: Ben Talha'nın, (Uhud harbinde) Hz. Peygamber'i (sav) korurken sakat kalan elini gördüm.
Bize Hişâm b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Zeyd b. Vâkıd, ona Büsr b. Ubeydullah, ona Âizullah Ebu İdris, ona da Ebü'd-Derdâ şöyle söylemiştir: Ben Hz. Peygamber'in (sav) yanında oturuyordum. Bu sırada Ebubekir, elbisesinin eteğini diz kapakları açılıncaya kadar toplamış olarak çıkageldi. Hz. Peygamber (sav) bize: "Arkadaşınız mutlaka biriyle çekişmiş" buyurdu. Ebubekir selam verdi ve 'Ya Rasulallah! Benimle Hattâb oğlu arasında bir şey (bir çekişme) oldu. Ben bu çekişmede aşırı gittim. Sonra pişman oldum ve kendisinden beni affetmesini istedim. Fakat Ömer kabul etmedi. Ben de sana geldim, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) üç kere: "Allah seni bağışlasın Ey Ebubekir!" dedi Sonra Ömer de bu dargınlıktan pişman oldu, Ebubekir'in evine gitti ve 'Ebubekir burada mı?' diye sordu. Hayır, burada değil diyerek cevap vermeleri üzerine, Ömer de Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldi ve O'na selam verdi. Bu sırada Peygamber'in yüzü (öfkelendiği için) değişmeye başladı. Bu durumdan Ebubekir endişe etti ve iki dizi üzerine çökerek iki kez 'Ya Rasulallah! Vallahi bu işte Ömer'den ziyade ben ileri gittim' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah beni size peygamber olarak gönderdi. Siz 'yalan söylüyorsun' dediniz. Ebubekir ise; 'Doğru söylüyorsun' dedi ve bana canı ile, malı ile yardımcı oldu. Şimdi sizler benim bu dostumu bana bırakın." Allah Resulü bu sözü iki kez tekrarladı. Ebü'd-Derdâ; 'Bundan sonra Ebubekir hiç incitilmedi' demiştir.
Bize Musa b. İsmail, ona Amr b. Yahya b. Saîd, ona da dedesi (Saîd ibn Amr) şöyle rivayet etmiştir: Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber (sav) ile birlikte iken yanında O'nun abdest ve haceti için küçük bir kırba su taşırdı. Bir keresinde (Peygamber (sav) ihtiyacını gidermek üzere çıktığında) Ebu Hureyre O'nu takip ederken, Peygamber (sav) "kimdir o?" diye sordu. Ebu Hureyre “ben, Ebu Hureyre” cevabını verdi. Hz. Peygamber (sav) "istincâ yapmak üzere benim için birkaç taş bakıver, ama sakın kemik ve hayvan gübresi getirme" buyurdu. Ebu Hureyre der ki: Ben elbisemin kenarında birkaç taş taşıyarak kendisine getirip yanı başına koydum, sonra ayrıldım. Nihayet hacetini bitirdikten sonra Peygamber ile (sav) birlikte yürüdüm. Yolda kendisine “kemik ve hayvan gübresi ile temizlenmekte ne sakınca var?” diye sordum. Hz. Peygamber (sav) "bu ikisi cinlerin yiyeceğidir. Bana Nasîbîn cinlerinden bir heyet geldi. Bunlar çok iyi cinlerdi. Benden azık istediler. Ben de onlar hakkında, yanından geçtikleri her kemik ve tezekte kendilerine yiyecek bulmaları için Allah'a dua ettim" buyurdu.