361 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Abdullah b. Amr b. Serh ona da İbn Vehb'in rivayet ettiğine göre Malik şöyle demiştir: "Bilesin ki, her işittiğini nakleden (hata etmekten) kurtulamaz! Her işittiğini nakledip dururken o kimse ebediyen imâm da olamaz!"
Açıklama: Bir hadis terimi olarak "imâm", hadis ilminde en üst mertebelere ulaşmış hoca anlamına gelmektedir (bk. Abdullah Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü [İstanbul, 2006], s. 152). (Açıklamayı Düzenleyen: Muhammet Beyler, 2018-11-30)
Bize Muhammed b. Abbad, ona Hatim –b. İsmail- ona da Yakub b. Mücahid'in naklettiğine göre İbn Ebu Atik şöyle demiştir: Ben ve Kasım, Aişe'nin (r.anha) yanında bir şeyler konuştuk. Kasım (b. Muhammed b. Ebu Bekir), konuşurken çok hata yapan biriydi. Kendisi bir cariyenin (ümmüveled) oğluydu. Aişe ona; sana ne oluyor ki, şu yeğenimin konuştuğu gibi konuşmuyorsun? Ama bu konuşmanın sana nereden geldiğini anladım. Bunu annesi yetiştirdi, seni de annen yetiştirdi dedi. Bunun üzerine Kasım kızdı ve sinirlendi. Aişe'nin sofrasının getirildiğini görünce Kasım kalktı. Aişe ona; nereye? diye sorunca, namaz kılacağım diye cevap verdi. Aişe; otur! dedi. Kasım; namaz kılacağım diye karşılık verdi. Aişe; otur (oraya) vefasız! Ben Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyururken işittim: "Yemek hazırken, büyük veya küçük abdeste sıkışmış iken namaz kılınmaz."
Açıklama: Hz. Âişe yeğeni Kasım'a kendisine kızdığı için değil, sofrayı bırakıp kalkması nedeniyle "vefasız" demiş, halası ve büyüğü olarak onu terbiye etmek istemiştir (bk. Kadı Iyaz, İkmâlü's-Mu'lim (Mansure, 1998), 2/495).
Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Abdullah b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Yezid b. Ebu Habib, ona da Ebu Hayr'ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr b. el-Âs şöyle demiştir: Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) müslümanların en hayırlısı kimdir? diye sordu. Hz. Peygamber de (sav); "müslümanların dilinden ve elinden (gelecek zarardan) emin oldukları kişidir" buyurdu.
Bize Hasan el-Hulvânî ve Abd b. Humeyd, onlara Ebu Âsım, ona Abd, ona Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc, ona Zübeyr, ona da Cabir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslüman, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) müslümanların emin oldukları kimsedir."
Bize İbrahim b. Said el-Cevheri, ona Ebu Üsame, ona Büreyd b. Abdullah bu isnatla şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) müslümanların en üstünü hangisidir? diye soruldu ve hadisin devamını nakletti. ("Müslümanların dilinden ve elinden (gelecek zarardan) emin oldukları kişidir" )
Bize Said b. Yahya b. Said el-Ümevî, ona babası (Yahya b. Said), ona Ebu Bürde b. Abdullah b. Ebu Bürde b. Ebu Musa, ona da Ebu Bürde'nin rivayet ettiğine göre Ebu Musa şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e (sav); müslümanların en faziletlisi kimdir? diye sordum. "Müslümanların dilinden ve elinden (gelecek zarardan) güvende oldukları kişi" buyurdu.
Bize Süleyman b. Abdulhamid el-Behrani, ona İsmail b. Ayyâş, ona Süleyman b. Abdulhamid, ona İsmail b. Ayyaş'ın oğlu Muhammed b. İsmail, ona babası (İsmail b. Ayyâş), ona Damdam, ona Şurayh b. Ubeyd ona da Ebu Zabye'nin rivayet ettiğine göre Amr b. As bir gün bir adamın ayakta konuşma yapıp sözü uzatması üzerine şöyle demişti: Eğer konuşmasını fazla uzatmayıp mutedil olsaydı kendisi için daha hayırlı olurdu. (Nitekim) ben Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyururken işittim: "Ben kısa (ve özlü) konuşmayı uygun görürüm veya -bu şüphe raviye aittir– kısa (özlü) konuşmakla emrolundum. Çünkü kısa (ve özlü) konuşmak daha hayırlıdır."
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve Ukbe b. Mükrem el-Ammi, o ikisine İbn Ebu Adî, ona Hüseyin ona da Abdullah b. Büreyde'nin rivayet ettiğine göre Semüra b. Cündeb şöyle dedi: "Hz. Peygamber (sav) döneminde ben bir çocuktum. Ondan bir şeyler ezberliyordum, (şimdi) beni bir şeyler söylemekten alıkoyan tek husus ise buralarda benden daha yaşlı kimselerin bulunmasıdır. Ben Hz. Peygamber'in (sav) arkasında, lohusayken vefat etmiş bir kadının cenaze namazını kıldım. Hz. Peygamber (sav) namazda kadının tam ortası hizasına gelecek şekilde durdu." [İbnü'l-Müsenna'nın rivayetinde (Hüseyin), Abdullah b. Büreyde'den haddesenâ lafzı ile nakilde bulunmaktadır (ve metin şu şekildedir): Hz. Peygamber (sav), kadın için namaza ve kadının ortası hizasına gelecek şekilde durdu.]
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriya, ona Şa'bî, ona da Abdullah b. Amr Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müslüman, dilinden ve elinden diğer Müslümanların güvende oldukları kimsedir."
Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.