23 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Abdullah b. Zam'a'nın rivayet ettiğine göre o Hz. Peygamber'i hutbe verirken dinlemişti. Hz. Salih'in dişi devesini ve bu deveyi öldüren kişiyi anlatıyordu. "O kavmin en bedbaht olanları ileri atıldı" (Şems, 12) ayetini okudu ve şöyle buyurdu: "O dişi deveye doğru, kuvvetli, zorba ve kavminin içinde arkası olan bir kimse atıldı. Bu kişi kavmi içinde, (Mekke'de hatırı sayılı birisi olan) Ebû Zem'a gibiydi." Sonra kadınlardan bahsetti ve şöyle buyurdu: "Biriniz karısını köle döver gibi dövmek ister, ama belki o gece o kadınla birlikte olacaktır" dedi. Sonra hata eseri yellenen kişiye gülmeleri (böylece onu utandırmaları) hakkında konuştu ve "Her insanın yaptığı bir işten dolayı neden gülersiniz ki?" buyurdu. Ebu Muâviye şöyle demiştir: Bize Hişam, ona babası, ona Abdullah b. Zam'a rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber bu hadiste şöyle buyurmuştur: "Zübeyr b. Avvâm'ın amcası Ebû Zem'a gibi..."
Açıklama: Rivayet muallaktır. Buhari ile Ebu Muaviye arasında inkıta' vardır.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Abdullah b. Zam'a'nın rivayet ettiğine göre o Hz. Peygamber'i hutbe verirken dinlemişti. Hz. Salih'in dişi devesini ve bu deveyi öldüren kişiyi anlatıyordu. "O kavmin en bedbaht olanları ileri atıldı" (Şems, 12) ayetini okudu ve şöyle buyurdu: "O dişi deveye doğru, kuvvetli, zorba ve kavminin içinde arkası olan bir kimse atıldı. Bu kişi kavmi içinde, (Mekke'de hatırı sayılı birisi olan) Ebû Zem'a gibiydi." Sonra kadınlardan bahsetti ve şöyle buyurdu: "Biriniz karısını köle döver gibi dövmek ister, ama belki o gece o kadınla birlikte olacaktır" dedi. Sonra hata eseri yellenen kişiye gülmeleri (böylece onu utandırmaları) hakkında konuştu ve "Her insanın yaptığı bir işten dolayı neden gülersiniz ki?" buyurdu. Ebu Muâviye şöyle demiştir: Bize Hişam, ona babası, ona Abdullah b. Zam'a rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber bu hadiste şöyle buyurmuştur: "Zübeyr b. Avvâm'ın amcası Ebû Zem'a gibi..."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona el-Esved b. Amir, ona Ebu Bekir b. Ayyaş, ona el-A'meş, ona Said b. Abdullah b. Cüreyc, ona da Ebu Berze el-Eslemi'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ey diliyle iman ettiğini söylediği halde kalplerine iman girmeyen insanlar! Müslümanların gıybetini yapmayınız. Onların kusurlarını araştırmayınız. Her kim onların ayıplarını araştırırsa, Allah da onun ayıplarını araştırır. Allah ayıbını takip ettiği kişiyi evinde saklansa bile onu rezil-rüsvay eder."
Bize Muhammed b. Yahya, ona İbn Ebu Meryem, ona el-Leys, ona İbrahim b. Neşit, ona Ka'b b. Alkame, ona Ebu Heysem, ona da Ukbe b. Âmir'in kâtibi şöyle dedi: "Bizim şarap içen birtakım komşularımız vardı. Ben kendilerini bundan menetmeye çalıştım ise de onlar vazgeçmediler. Bunun üzerine Ukbe b. Âmir'e, ben şarap içen şu komşularımızı bundan menetmeye çalıştım ise de vazgeçiremedim. Ben de artık polis çağıracağım dedim. Ukbe, bırak onları dedi. Sonra bir kez daha Ukbe'ye başvurdum ve tekrar, gerçekten komşularımız şarap içmekten vazgeçmeye yanaşmıyorlar. Bu yüzden ben de polis çağıracağım dedim. Ukbe yine, yazık sana, bırak onları! Çünkü ben Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim dedi ve (bir önceki) Müslim (b. İbrahim) hadisi ile aynı manada bir hadis rivayet etti." [Ebû Davud der ki: Haşim b. el-Kasım'ın Leys'ten rivayet ettiği bu hadise Ukbe'nin şöyle dediğini de rivayet etti: Polis çağırma, onlara önce öğüt ver, sonra tehdit et.]