144 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Habib el-Harisi, ona Halid -b. Haris-, ona Şube, ona Süleyman, ona Münzir, ona Muhammed b. Ali rivayet ettiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: Fatıma (hanımım olması) sebebiyle Hz. Peygamber'e (sav) mezi konusunda soru sormaya utandım. Mikdad'a sormasını emrettim. O da Hz. Peygamber'e (sav) sordu. Bunun üzerine Allah Rasulu; "meziden dolayı abdest lazım gelir" buyurdu.
Bize Süfyan b. Vekî, ona Hafs b. Gıyâs, ona Haccâc [b. ertât], ona Mekhul [b. Ebu Müslim], ona Ebu Şimâl [b. Zibâb], ona Ebu Eyyûb [Zeyd b. Halid el-Ensârî], Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Dört şey, tüm peygamberlerin sünnetlerindendir. Utanma duygusu, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek." Tirmizî: Bu konuda Osman [b. Affân], Sevbân [b. Bücdüd], [Abdullah] b. Mes'ûd, Aişe [bt. Ebu Bekir], Abdullah b. Amr, Ebu Necîh [Irbâz b. Sâriye], Câbir [b. Abdullah] ve Akkâf [b. Vâdiye]’den da hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî: Ebu Eyyûb hadisi hasen-garibtir. Bize Mahmud b. Hıdaş el Bağdadî, ona Abbâd b. el-Avvâm, ona Haccâc [b. ertât], ona Mekhûl [b. Ebu Müslim], Ebu Şimâl [b. Zibâb], ona Ebu Eyyûb [Zeyd b. Halid el-Ensârî], Hafs rivâyetinin bir benzerini rivâyet etmiştir. Tirmizî: Bu hadisi Hüşeym [b. Beşîr], Muhammed b. Yezîd el-Vâsitî, Ebu Muaviye [muhammed b. Hâzim] ve pek çok râvi, Haccac, Mekhûl senediyle Ebu Eyyûb’den rivâyet etmişler ancak senedinde Ebu Şimâl’i zikretmemişlerdir. Hafs b. Gıyas ve Abbâd b. Avvâm hadisi daha sahihtir.
Açıklama: Hadisin açıklamasında geçen hasen-garîb terimleri Tirmizî'nin kullandığı hadis usulü kavramlarıdır. Tirmizî hadisleri değerlendirirken zaman zaman “hasen-sahih”, “hasen-garîb”, “sahih-hasen-garîb” şeklinde ikili ya da üçlü ifadeler kullanır. Kendisi tarafından açıkça belirtilmediği için bu terimlerin anlamları hakkında farklı yorumlar yapılmıştır. (İsmail L. Çakan, "el-Câmiu’s-Sahîh" Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1993, 7:129-132). Tirmizî’nin hasen hadis kavramı ile ilgili bilgiler için Suyûtî’nin Tedrîbu’r-râvî’sine bakılabilir.(Suyûtî, Tedrîbu’r-râvî, Lübnan 1417/1996, 1:76-89)
Bize Ebu Velîd, ona Zâide, ona Ebu Hasîn, ona Ebu Abdurrahman ona da Hz. Ali'nin rivayet ettiğine göre Ali o şöyle demiştir: Ben mezisi çok gelen bir adamdım. Kızı eşim olduğu için (bu konuda ne yapmam gerektiğini sormaktan utandım ve) birine bu konuyu Hz. Peygamber'e (sav) sormasını emrettim. O kişi sorunca Hz. Peygamber: "Abdest al ve cinsel organını yıka" buyurdu.
Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberî, ona babası, ona Şube, ona İbrahim b. Muhacir, ona Safiyye bt. Şeybe, ona Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Esma, Hz. Peygamber'e şöyle sordu... (Bir önceki hadiste belirtilen şeyleri sordu). Hz. Peygamber, "misk sürülmüş bir bez alıp kullansın" dedi. Bunun üzerine Esma, 'onunla nasıl temizleneceğim?' diye sordu. Hz. Peygamber "Sübhanallah! O bez parçası ile temizlen ve bir elbise ile örtün!" dedi." Şube rivayetinde şunları ilave etti: "Esma dedi ki: Hz. Peygamber'e cünüplükten dolayı nasıl yıkanacağımı da sordum, o da şöyle dedi: "Suyunu al, güzelce temizlen. Sonra başına su dök, saçlarının dibine su ulaşıncaya kadar başını iyice ovala. Daha sonra bedenine su dök." [Şube şöyle dedi: Hz. Aişe, "Ensarın kadınları ne iyi kadınlardı! Utangaçlığa vurup da dini konuları sormayıp öğrenmemezlik etmezlerdi!" dedi].
Bize Abdullah b. Mesleme, bona Mâlik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav) minberde zekâttan, haya edip sadakadan, iffetli davranmaktan ve dilencilikten söz ederken şöyle buyurdu: "Üstteki el, alttaki elden hayırlıdır. Üstteki el, verenin elidir. Alttaki el de dilenenin elidir." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisteki Eyyüb'ün Nafi'den rivayeti konusunda ihtilâf edilmiştir. Abdulvaris: Üstteki el, iffetli davrananın (dilenciliğe tenezzül etmeyenin) elidir" diye rivayet etti. Ancak ravilerin ekserisi, Hammâd b. Zeyd'in Eyyüb'den rivayetindeki, "üstteki el veren eldir" ifadesini benimsemişlerdir. Hammâd'dan rivayet edenlerden biri de "iffetli davranıp almayandır" diye rivayet etmiştir.]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِذَا لَمْ تَسْتَحِى فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ