Giriş

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu'be rivâyet etmiştir. Bana Bişr b. Hâlid, ona Muhammed, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Ebû Vâil, ona da Huzeyfe'nin (ra) rivayet ettiğine göre; bir gün Hz. Ömer (ra), "- Hanginiz Hz. Peygamber'in (sav) fitne zamanı hakkındaki hadisini biliyor?" diye sordu. Huzeyfe, "- Ben onu Rasulullah'ın (sav) söylediği gibi biliyorum" dedi. Hz. Ömer, "- Söyle bakalım öyleyse, sen çok cesur bir adammışsın" deyince Huzeyfe şöyle karşılık verdi: "- Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: 'İnsanın ailesi, malı ve komşusu hakkındaki fitne ve imtihanına namaz, sadaka ve iyiliği emredip kötülükten alıkoymak kefaret olur.' Hz. Ömer, "- Ben bu fitneyi sormuyorum. Deniz dalgaları gibi kabaracak olan fitneyi soruyorum" deyince Huzeyfe şöyle cevap verdi: "- Ey mü'minlerin emiri! O fitneden sana zarar gelmeyecek! Seninle o fitne arasında kapalı bir kapı vardır." Hz. Ömer, "- Peki o kapı açılacak mı yoksa kırılacak mı?" diye sordu. Huzeyfe, "- Aksine kırılacak" diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Ömer "- Öyleyse o kapı bir daha kapatılmayacak" dedi. Biz, "- Ömer kapının ne olduğunu anladı galiba" deyince, Huzeyfe, "- Evet, yarından önce bu gecenin olduğunu bildiği gibi biliyor" diye cevap verdi ve şöyle devam etti: "Ben Hz. Ömer'e içinde hiç bir yanlış olmayan bir hadis naklettim." Ravî Ebû Vâil şöyle demiştir: Biz Huzeyfe'ye sormaya çekindik, Mesrûk'a, "kapının kim olduğunu" Huzeyfe'ye sormasını istedik. Mesrûk da, "Kapı kimdir?" diye sordu. Huzeyfe, "Kapı Ömer'dir" diye cevap verdi.


    Öneri Formu
34269 B003586 Buhari, Menakıb, 25


Açıklama: Ahcâru Zeyt: Medine'de bir mahalle.

    Öneri Formu
32759 D004261 Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 2


    Öneri Formu
32751 D004257 Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 2


    Öneri Formu
278867 B003586-2 Buhari, Menakıb, 25

Bize Abdülmelik b. Şuayb b. el-Leys, ona İbn Vehb, ona el-Leys, ona Yahyâ b. Saîd, ona Hâlid b. Ebu İmrân, ona Abdurrahman el-Beylemanî, ona Abdurrahman b. Hürmüz, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sağır, dilsiz ve kör bir fitne ortaya çıkacak; kim ona yaklaşırsa, fitne de onu kendine doğru çeker. O dönemde dilini kullanmak da kılıç kullanmak gibidir."


Açıklama: “Sağır, dilsiz ve kör” ifadesi, fitneye karışan insanların ortak vasfıdır, o insanların vasfı ile fitne tavsif edilmiştir. Buna göre o insanlar hakka kulak vermezler, hakkı konuşmazlar ve hakkı görmezler. Kör bir taassup onların bütün varlıklarını kuşatmıştır. İyi ile doğruyu, hak ile bâtılı, güzel ile çirkini ayırt edemezler. Hak ve adâlet namına ağızlarından güzel bir söz çıkmaz.

    Öneri Formu
32874 D004264 Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 3

Bize Abdurrahman b. Mübârek, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyüb ve Yunus, onlara Hasan, ona da Ahnef b. Kays şöyle rivayet etti: Ben (Cemel savaşı sırasında) şu adama (Hz. Ali) yardım etmek için gidiyordum. Ebu Bekre ile karşılaştım. Bana 'Nereye gitmek istiyorsun?' diye sordu. Ben de 'Şu adama (Hz. Ali) yardım edeceğim!' dedim. Ebu Bekre bana, 'Geri dön! Çünkü ben Rasul-i Ekrem’in (sav) "İki müslüman kılıçlarıyla karşı karşıya geldikleri zaman ölen de, öldüren de ateştedir" buyurduğunu duydum. Ben 'Yâ Rasulallah! Öldüreni anladık. Ama ölene ne oluyor?' diye sordum. Rasul-i Ekrem şöyle buyurdu: "Çünkü o da arkadaşını öldürmeye azmetmişti."


    Öneri Formu
1057 B000031 Buhari, İman, 22


    Öneri Formu
32743 D004249 Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 1


    Öneri Formu
32872 D004262 Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 2


    Öneri Formu
32754 D004259 Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 2


    Öneri Formu
32873 D004263 Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 2