Giriş

Bize Harun b. Abdullah, ona Ma’n; (T) Bize Hâris b. Miskin, ona İbnü’l-Kasım; o ikisine (Ma’n ve İbnü’l-Kasım’a) Malik, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Sa’sa’a, ona babası, ona da Ebu Said el-Hudrî’nin (ra) naklettiğine göre Rasulullah şöyle buyurmuştur: "Müslümanın en hayırlı malının, dinini fitnelerden korumak amacıyla, dağ başlarında ve vadilerde peşinde dolaştığı koyunlarının olması yakındır."


    Öneri Formu
26670 N005039 Nesai, İman ve Şerâiuhû, 30

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona Hammâd b. Seleme, ona Sabit -ya da Ali b. Zeyd b. Cud’ân, şüphe eden Ebu Bekr’dir- ona da Ebu Burde şöyle demiştir: Muhammed b. Mesleme’nin yanına girdim, şöyle dedi: Rasulullah (sav) "Şüphesiz yakın zamanda bir fitne, bir ayrılık ve bir ihtilâf olacaktır. Eğer bunlar olursa, sen kılıcınla Uhud’a git, kırılıncaya kadar (dağa) vur, sonra da sana haksız bir el kalkıncaya ya da hayatını sona erdirecek ölüm gelinceye kadar evinde otur." buyurdu ve dedikleri gerçekleşti ve ben de Rasulullah (sav) ne buyurduysa onu yaptım.


    Öneri Formu
30410 İM003962 İbn Mâce, Fiten, 10

Bize Ebu Küreyb, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Yahya b. Said, ona Abdullah b. Abdurrahman el-Ensarî, ona babası, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra), Rasulullah'ı (sav) şöyle derken duyduğunu rivayet etmiştir: "Müslümanın en hayırlı malının, dinini fitnelerden korumak üzere, dağ başlarında ve yağış olan vadilerde peşinden gideceği koyunlarının olacağı zaman yakındır."


    Öneri Formu
30760 İM003980 İbn Mâce, Fiten, 13

Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona Hammâd b. Seleme, ona Sabit -ya da Ali b. Zeyd b. Cud’ân, şüphe eden Ebu Bekr’dir- ona da Ebu Burde şöyle demiştir: Muhammed b. Mesleme’nin yanına girdim, şöyle dedi: Rasulullah (sav) "Şüphesiz yakın zamanda bir fitne, bir ayrılık ve bir ihtilâf olacaktır. Eğer bunlar olursa, sen kılıcınla Uhud’a git, kırılıncaya kadar (dağa) vur, sonra da sana haksız bir el kalkıncaya ya da hayatını sona erdirecek ölüm gelinceye kadar evinde otur." buyurdu ve dedikleri gerçekleşti ve ben de Rasulullah (sav) ne buyurduysa onu yaptım.


    Öneri Formu
275497 İM003962-2 İbn Mâce, Fiten, 10

Bize Harun b. Abdullah, ona Ma’n; (T) Bize Hâris b. Miskin, ona İbnü’l-Kasım; o ikisine (Ma’n ve İbnü’l-Kasım’a) Malik, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Sa’sa’a, ona babası, ona da Ebu Said el-Hudrî’nin (ra) naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslümanın en hayırlı malının, dinini fitnelerden korumak amacıyla, dağ başlarında ve vadilerde peşinde dolaştığı koyunlarının olması yakındır."


    Öneri Formu
277983 N005039-2 Nesai, İman ve Şerâiuhû, 30


    Öneri Formu
32878 D004268 Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 5

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki, ona Osmaneş-Şehhâm, ona Müslim b. Ebu Bekre, ona da babası (Nüfey b. Mesruh) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'Yakında bir fitne çıkacaktır. O fitne zamanında (ona karışmadan) uzanıp yatan, oturandan, oturan ayakta durandan, ayakta duran, yürüyenden, yürüyen de koşandan daha hayırlı olacaktır' buyurdu. Ebu Bekre 'ey Allah'ın Rasulü! (O zaman geldiğinde) bana ne tavsiye edersin?' dedi. Rasulullah da (sav) 'Devesi olan develerini, davarı olan da davarını gütsün, bağı bahçesi olan da eksin biçsin' buyurdu. Ebu Bekre 'bunlardan hiçbir şeye sahip olmayan ne yapsın?' deyince, Rasulullah (sav) 'kılıcını alıp keskin tarafını bir taşa çalsın, sonra da elinden geldiğince kurtuluş yolunu tutsun (fitneden uzak dursun)' buyurdu."


    Öneri Formu
32750 D004256 Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 2

Bize Ravh, ona Abdullah b. Ubeyd ed-Dîlî, ona da Udeyse bnt. Ühbân b. Sayfî şöyle rivayet etmiştir: "Udeyse'nin babasının evinde olduğu günlerden birinde, babası hastalandı ve sonra bu hastalıktan iyileşti. Hz. Ali, Basra’dan yola çıktı ve Udeyse’nin babasının evine geldi. Odasının kapasına vardığında (içeri girmeden) selam verdi. Yaşlı adam Ali’nin selamını aldı. Hz. Ali 'Ey Ebu Müslim! Nasılsın?' diye sordu. Ebu Müslim 'İyiyim' deyince, Hz. Ali 'Bana destek olmak için, benimle birlikte şu isyancılara karşı mücadele etmek için gelir misin?' dedi. Ebu Müslim 'Sana vereceğim şeye razı olursan, evet' dedi. Ali 'Nedir o?' deyince, yaşlı adam 'Ey Cariye! Kılıcımı ver' dedi. Cariye ona bir kılıç kını getirdi ve kucağına bıraktı. Yaşlı adam kının içinden birkaç kılıç çıkardı, sonra başını Ali’ye kaldırıp şöyle dedi: 'Dostum ve senin amca oğlun (sav), Müslümanlar arasında fitne baş gösterince tahtadan bir kılıç edinmemi emretmişti. İşte bu benim kılıcım. Dilersen bu kılıçla seninle birlikte gelirim' dedi. Hz. Ali 'Sana da kılıcına da ihtiyacımız yoktur' dedi ve içeri girmeden odanın kapısından geri döndü gitti."


    Öneri Formu
69531 HM020946 İbn Hanbel, V, 68

Bize Abdurrahman b. el-Mübârek, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyub ve Yunus, onlara el-Hasen, el-Ahnef b. Kays’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Ben (Cemel savaşı sırasında) şu adama (Hz. Ali'ye) yardım etmek için gidiyordum. Ebu Bekre beni karşıladı ve “Nereye gitmek istiyorsun?” diye sordu. Ben de “Şu adama yardım edeceğim!” dedim. Ebu Bekre bana “Geri dön! Çünkü ben Rasul-i Ekrem’in (sav) "İki müslüman kılıçlarıyla karşı karşıya geldikleri zaman ölen de, öldüren de ateştedir" buyurduğunu duydum. Ben “Yâ Rasulallah! Öldüreni anladık. Ama ölene ne oluyor?” diye sordum. Rasul-i Ekrem "Ölen de arkadaşını öldürmeye azmetmişti" buyurdu.


    Öneri Formu
278019 B000031-2 Buhari, İman, 22