Giriş

Bize Ebu Velîd, ona Leys, ona Saîd el-Makburî, ona da Ebu Şurayh el-Huzâî şöyle rivayet etmiştir "(Peygamber (sav) bu hadisi tebliğ ederken) Kulaklarım (Onu (sav)) duydu, kalbim (Onun (sav) sözünü) iyice ezberledi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu 'Misafirlik üç gündür. (Bu üç günden birinci gün ve gece) misafirin câizesidir.' 'Onun câizesi nedir?" diye soruldu. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu '(Misafirin câizesi) bir gündür (bir gün ve bir gecelik ağırlanma). Her kim Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin. Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin ya da sussun'."


Açıklama: Hadiste geçen "câize" kelimesi, misafire özel olarak hazırlanan hediye (câize) mahiyetindeki bir gün ve bir gecelik yemek/ikram anlamına gelir.

    Öneri Formu
23879 B006476 Buhari, Rikâk, 23

Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Hâlid b. Hâris, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Ümmü Süleym'in yanına girmişti. Ümmü Süleym, Ona (sav) hurma ve yağ getirip ikram etti. "Yağınızı tuluma, hurmanızı da kabına geri koyun, ben oruçluyum" buyurdu. Sonra evin bir tarafına gitti ve (iki rekat) nafile namaz kıldı. Ümmü Süleym ve aile fertleri için dua etti. Ümmü Süleym, "Ey Allah’ın Rasulü! Benim küçük bir hizmetçim var (ona da dua buyur)" dedi. Hz. Peygamber (sav), "O da nedir?" diye sorunca "Senin hizmetçin Enes!" diye cevap verdi. (Enes dedi ki) "Hz. Peygamber (sav), dünya ve ahiretteki her türlü hayır ve iyilik için bana dua etti. 'Allah'ım! Ona mal ve evlat ver. Ona onları mübarek kıl' buyurdu. Ben, Ensâr'ın en zengin olanlarındanım." (Enes şöyle dedi: 'Kızım Ümeyne, bana Haccâc'ın Basra'ya geldiği sene (hicri 75 senesi) o güne kadar benim soyumdan gelen yüz yirmi küsür kişinin gömüldüğünü söyledi.) (Buhârî dedi ki; Bize İbn Ebu Meryem, ona Yahya, ona Humeyd, ona Enes (ra), Hz. Peygamber'den (sav) böyle rivayet etmiştir.)


    Öneri Formu
13435 B001982 Buhari, Savm, 61

Bana Muhammed b. Müsennâ, ona İbn Ebu Adî, ona Süleyman, ona Ebu Osman, ona Abdurrahman b. Ebu Bekir (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir: Ebu Bekir, bir misafir veya misafirler getirmişti. Kendisi akşamleyin Hz. Peygamber'in (sav) yanında kalmıştı. Eve gelince annem ona "Bu akşam misafirlerinin yanında duramadın" dedi. Babam, "Onlara yemek vermedin mi hala?" diye sorunca annem, "Onlara yemek teklif ettik; fakat kabul etmediler." dedi. Bunun üzerine Ebu Bekir kızdı, söylendi, beddua etti, yemekten yemeyeceğine yemin etti. Ben saklanmıştım. "Ey cahil!" diye seslendi. Annem de babam yemedikçe yemeyeceğine yemin etti. Misafirler de aynı yemini ettiler. Bunun üzerine Ebu Bekir, "Bu durum şeytandandır." dedi ve yemeği istedi. Kendisi yedi, misafirler de yediler. (Misafirler] yemekten lokma aldıkça [sanki] yemek alt tarafından çoğalıyordu [bereketleniyordu]. Bunun üzerine babam, anneme "Ey Firâsoğullarının kızı, bu durum da nedir?" diye sordu. Annem, "Gözümün nuruna yemin olsun ki yemek, biz yemeden önceki halinden bile daha fazla" dedi. [Daha sonra] Hepsi yediler. Ebu Bekir, yemeğin artanını Hz. Peygamber'e (sav) yolladı ve Onun (sav) da o yemekten yediğini söyledi.


    Öneri Formu
20810 B006141 Buhari, Edeb, 88

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Yezîd, ona Ebu Hayr, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'e "İslam'da hangi davranış hayırlıdır?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Yemek yedirmen ve tanıdığın tanımadığın herkese selam vermen" buyurdu.


    Öneri Formu
22133 B006236 Buhari, İsti'zan, 9

Bize Abdullah b. Mesleme, ona İbn Ebu Hâzim, ona babası (Seleme b. Dinar), ona da Sehl şöyle demiştir: "Cuma günleri biz çok sevinirdik." Kendisine "Neden sevinirdiniz?" diye sordum, şu cevabı verdi: "Bizim yaşlı bir ninemiz vardı. Budâ'a'ya -İbn Mesleme buranın Medîne'de bir hurmalık olduğunu söyledi- birilerini gönderirdi, pazı köklerini alır, onları bir tencereye koyar, içine biraz da arpa tanesi katardı. Cuma namazını kılıp mescitten ayrıldığımızda ona selam verirdik, o da bize yaptığı yemekten verirdi. Bunun için çok sevinirdik. Cumaları ancak cuma namazından sonra yemek yer ve öğle uykusuna yatardık."


    Öneri Formu
22151 B006248 Buhari, İsti'zan, 16

Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsâme, ona Büreyd, ona Ebu Bürde şöyle rivayet etmiştir: Medine'ye geldim, beni orada Abdullah b. Selâm karşıladı ve bana şöyle dedi: 'Evime gel de sana Rasulullah'ın (sav) içtiği tastan bir şeyler içireyim. Hz. Peygamber'in (sav) namaz kıldığı mescitte sen de namaz kıl' dedi. Ben de onunla birlikte evine gittim. Bana sevik (şerbet) içirdi ve hurma yedirdi. Hz. Peygamber'in (sav) mescidinde de namaz kıldım.


    Öneri Formu
29483 B007342 Buhari, İ'tisâm, 16

Bize Haccac ve Ebu Kamil, onlara Leys b. Sa'd, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Şureyh el-Adevî şöyle rivayet etmiştir: Ben bizzat kulaklarım ve gözlerimle Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim ve gördüm: "Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ihtimam (câize) göstersin.” (Ashâb) “Ey Allah'ın Rasulü câize nedir?’” diye sordular. Hz. Peygamber (sav) “Bir gün ve bir gece misafire ikramda bulunmakta ihtimam [hassas davranmaktır] göstermektir. Misafirlik ise üç gündür. Bu süreden sonra [kimse ikram hususunda zorlanmaz, günlük yaşantısını giderdiği miktarlar oranında misafire ikramda bulunması] gönüllü olarak yapılan sadaka gibidir. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun!" buyurdu. Ebu Kâmil, 'Ev sahibini zor durumda bırakıncaya kadar orada kalmaz' dedi.


    Öneri Formu
65011 HM016488 İbn Hanbel, IV, 31

Bize Haccâc ve Ebu Kâmil, onlara Leys b. Sa'd, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Şureyh el-Adevî şöyle rivayet etmiştir: Ben bizzat kulaklarım ve gözlerimle Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim ve gördüm: "Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ihtimam (câize) göstersin.” (Ashâb) “Ey Allah'ın Rasulü câize nedir?’” diye sordular. Hz. Peygamber (sav) “Bir gün ve bir gece misafire ikramda bulunmakta ihtimam [hassas davranmaktır] göstermektir. Misafirlik ise üç gündür. Bu süreden sonra [kimse ikram hususunda zorlanmaz, günlük yaşantısını giderdiği miktarlar oranında misafire ikramda bulunması] gönüllü olarak yapılan sadaka gibidir. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun!" buyurdu. Ebu Kâmil, '(Misafir) Ev sahibini zor durumda bırakıncaya kadar orada kalmaz' dedi.


    Öneri Formu
274599 HM016488-2 İbn Hanbel, IV, 31

Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Hâlid b. Hâris, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Ümmü Süleym'in yanına girmişti. Ümmü Süleym, Ona (sav) hurma ve yağ getirip ikram etti. "Yağınızı tuluma, hurmanızı da kabına geri koyun, ben oruçluyum" buyurdu. Sonra evin bir tarafına gitti ve (iki rekat) nafile namaz kıldı. Ümmü Süleym ve aile fertleri için dua etti. Ümmü Süleym, "Ey Allah’ın Rasulü! Benim küçük bir hizmetçim var (ona da dua buyur)" dedi. Hz. Peygamber (sav), "O da nedir?" diye sorunca "Senin hizmetçin Enes!" diye cevap verdi. (Enes dedi ki) "Hz. Peygamber (sav), dünya ve ahiretteki her türlü hayır ve iyilik için bana dua etti. 'Allah'ım! Ona mal ve evlat ver. Ona onları mübarek kıl' buyurdu. Ben, Ensâr'ın en zengin olanlarındanım." (Enes şöyle dedi: 'Kızım Ümeyne, bana Haccâc'ın Basra'ya geldiği sene (hicri 75 senesi) o güne kadar benim soyumdan gelen yüz yirmi küsür kişinin gömüldüğünü söyledi.) (Buhârî dedi ki; Bize İbn Ebu Meryem, ona Yahya, ona Humeyd, ona Enes (ra), Hz. Peygamber'den (sav) böyle rivayet etmiştir.)


    Öneri Formu
278916 B001982-2 Buhari, Savm, 61

Bize İsmail, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Kubâ'ya gittiği zamanlarda (teyzem) Ümmü Harâm bt. Milhân'ın evine gider, o da kendisine yemek ikram ederdi. O sırada Ümmü Harâm, Ubâde b. Sâmit ile evliydi. Yine bir gün Rasulullah (sav) (onu ziyarete gidip) evine girdi. Ümmü Harâm da kendisine yemek ikram etti. Yemekten sonra Allah Rasulü (sav), bir müddet uyudu. Sonra gülerek uyandı. Ümmü Harâm, olayın devamını şöyle anlattı: Rasulullah’a (sav) "Ey Allah’ın Rasulü! Seni güldüren nedir?" diye sordum. O (sav) da "Rüyamda bana ümmetimden birtakım insanlar şu deniz üstündeki gemilere binmiş –hükümdarların tahtları üzerinde kuruldukları gibi kurularak- ya da -tahtlar üzerindeki hükümdarlar gibi- Allah yolunda gaziler olarak gösterildiler" dedi. İfadedeki şüphe, ravi İshâk’a aittir. Ben (Ey Allah’ın Rasulü!) Beni de onlardan (deniz gazilerinden) kılması için Allah'a dua ediver!" dedim. Rasulullah (sav) da dua etti. Bundan sonra başını yastığa koyup bir süre daha uyudu. Sonra yine gülümseyerek uyandı. Ben yine "Ey Allah’ın Rasulü! Seni güldüren nedir?" diye sordum. Rasulullah (sav) Bu defa da bana "Rüyamda bana ümmetimden birtakım insanlar şu deniz üstündeki gemilere binmiş –hükümdarların tahtları üzerinde kuruldukları gibi kurularak- ya da -tahtlar üzerindeki hükümdarlar gibi- Allah yolunda gaziler olarak gösterildiler" dedi. Ben yine “Beni de onlardan kılması için Allah'a dua ediver!” dedim. Rasulullah (sav) "Sen birincilerdensin" buyurdu. Enes, dedi ki: Gerçekten Ümmü Harâm, Muaviye zamanında düzenlenen deniz gazasına katılmak üzere gemiye bindi. Denizden karaya çıktığı zaman bindiği hayvanından düşüp şehit oldu.”


    Öneri Formu
22217 B006282 Buhari, İsti'zan, 41