[Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre] Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ezan okunduğunda, şeytan ezanı işitmemek için geri dönüp yellenerek oradan kaçar. Ezan bittiğinde geri gelir. Namaz için kamet getirildiğinde tekrar kaçar. Kamet bittiğinde tekrar geri gelir ve insan ile nefsi arasına girer vesvese verir; 'şunu hatırla', 'şunu düşün' diyerek insanın aklında olmayan şeyleri aklına getirir. Öyle ki, insan kaç rekat namaz kıldığını bilemez."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4032, B000608
Hadis:
[حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ] أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِذَا نُودِىَ لِلصَّلاَةِ أَدْبَرَ الشَّيْطَانُ وَلَهُ ضُرَاطٌ حَتَّى لاَ يَسْمَعَ التَّأْذِينَ ، فَإِذَا قَضَى النِّدَاءَ أَقْبَلَ ، حَتَّى إِذَا ثُوِّبَ بِالصَّلاَةِ أَدْبَرَ ، حَتَّى إِذَا قَضَى التَّثْوِيبَ أَقْبَلَ حَتَّى يَخْطُرَ بَيْنَ الْمَرْءِ وَنَفْسِهِ ، يَقُولُ اذْكُرْ كَذَا ، اذْكُرْ كَذَا . لِمَا لَمْ يَكُنْ يَذْكُرُ ، حَتَّى يَظَلَّ الرَّجُلُ لاَ يَدْرِى كَمْ صَلَّى."
Tercemesi:
[Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre] Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ezan okunduğunda, şeytan ezanı işitmemek için geri dönüp yellenerek oradan kaçar. Ezan bittiğinde geri gelir. Namaz için kamet getirildiğinde tekrar kaçar. Kamet bittiğinde tekrar geri gelir ve insan ile nefsi arasına girer vesvese verir; 'şunu hatırla', 'şunu düşün' diyerek insanın aklında olmayan şeyleri aklına getirir. Öyle ki, insan kaç rekat namaz kıldığını bilemez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 4, 1/313
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Şeytan, ezanı duyduğunda şeytanın kaçması
Şeytan, ibadette vesvese vermesi
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebu Davud (et-Tayalisi), ona Harice b. Mus'ab, ona Yunus b. Ubeyd, ona Hasan (el-Basrî), ona Utey (b. Zeyd) b. Damre, ona da Übey b. Ka'b, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Abdestin Velehan adıyla anılan bir şeytanı vardır. Bundan dolayı su (abdest) vesvesesinden sakının."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9370, İM000421
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا خَارِجَةُ بْنُ مُصْعَبٍ عَنْ يُونُسَ بْنِ عُبَيْدٍ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ عُتَىِّ بْنِ ضَمْرَةَ السَّعْدِىِّ عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"إِنَّ لِلْوُضُوءِ شَيْطَانًا، يُقَالُ لَهُ وَلَهَانُ؛ فَاتَّقُوا وَسْوَاسَ الْمَاءِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebu Davud (et-Tayalisi), ona Harice b. Mus'ab, ona Yunus b. Ubeyd, ona Hasan (el-Basrî), ona Utey (b. Zeyd) b. Damre, ona da Übey b. Ka'b, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Abdestin Velehan adıyla anılan bir şeytanı vardır. Bundan dolayı su (abdest) vesvesesinden sakının."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tahâret ve sünenüha 48, /79
Senetler:
1. Ebu Münzir Übey b. Ka'b el-Ensarî (Übey b. Ka'b b. Kays b. Ubeyd b. Zeyd)
2. Utey b. Zeyd (Utey b. Zeyd b. Damre b. Yezid b. Şibl)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
5. Ebu Haccac Harice b. Musab ed-Dube'î (Harice b. Musab b. Harice b. Haccac)
6. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
KTB, ABDEST
Şeytan, ibadette vesvese vermesi
Vesvese, vesvese karşısında yapılacaklar
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Hilal b. İyaz, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullahın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Şeytan siz namazda iken 'abdestin bozuldu' diyerek şüpheye düşürmeye çalışırsa, namaz kılan kulağıyla bir ses veya burnuyla koku duymadıkça içinden şeytana 'yalan söyledin' deyip (namazına devam etsin). Biriniz namaz kıldığında fazla mı eksik mi kıldığından şüpheye düşerse [son] oturuşta iki secde yapsın.
Açıklama: Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad İyâz b. Hilâl'in cehaletinden (meçhul) dolayı zayıftır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50373, HM011340
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ قَالَ أَخْبَرَنِي هِلَالُ بْنُ عِيَاضٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِيَّ يَقُولُ:
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: "إِذَا شَبَّهَ عَلَى أَحَدِكُمْ الشَّيْطَانُ وَهُوَ فِي صَلَاتِهِ فَقَالَ أَحْدَثْتَ فَلْيَقُلْ فِي نَفْسِهِ كَذَبْتَ حَتَّى يَسْمَعَ صَوْتًا بِأُذُنَيْهِ أَوْ يَجِدَ رِيحًا بِأَنْفِهِ وَإِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ فَلَمْ يَدْرِ أَزَادَ أَمْ نَقَصَ فَلْيَسْجُدْ سَجْدَتَيْنِ وَهُوَ جَالِسٌ"
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Hilal b. İyaz, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullahın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Şeytan siz namazda iken 'abdestin bozuldu' diyerek şüpheye düşürmeye çalışırsa, namaz kılan kulağıyla bir ses veya burnuyla koku duymadıkça içinden şeytana 'yalan söyledin' deyip (namazına devam etsin). Biriniz namaz kıldığında fazla mı eksik mi kıldığından şüpheye düşerse [son] oturuşta iki secde yapsın.
Açıklama:
Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad İyâz b. Hilâl'in cehaletinden (meçhul) dolayı zayıftır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Said el-Hudrî 11340, 4/95
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. İyaz b. Ebu Züheyr el-Ensari (İyaz b. Hilal)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
Konular:
Abdest, bozan şeyler
Abdest, bozmayan şeyler
Abdest, yellenmek abdest gerektirir mi?
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Şeytan, ibadette vesvese vermesi
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
Bize İsmail, ona ed-Destüvâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da İyaz şöyle anlattı:
Ebu Saîd el-Hudrî'ye (ra), 'Birimiz namaz kılıyor, (ancak) kaç rekat kıldığını bilemiyor.' diye sorunca (Ebu Saîd) şöyle dedi: (Bu konuda) Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Biriniz namaz kılarken kaç rekât kıldığını bilemezse oturduğu yerde iki secde daha yapsın. Şeytan kendisine gelip de 'sen abdestini bozdun' derse burnuyla koku almadıkça veya kulağı ile ses duymadıkça, ona 'yalan söyledin' desin."
Açıklama: Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad Iyaz'ın cehaletinden (meçhul) dolayı zayıftır. İsmi hakkında ihtilaf edilmiştir. Doğru olanı Iyaz b. Hilâl'dir denilmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
49607, HM011098
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنَا الدَّسْتُوَائِيُّ حَدَّثَنِي يَحْيَى بْنُ أَبِي كَثِيرٍ حَدَّثَنَا عِيَاضٌ قَالَ:
قُلْتُ لِأَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ أَحَدُنَا يُصَلِّي فَلَا يَدْرِي كَمْ صَلَّى فَقَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: "إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ فَلَمْ يَدْرِ كَمْ صَلَّى فَلْيَسْجُدْ سَجْدَتَيْنِ وَهُوَ جَالِسٌ وَإِذَا جَاءَ أَحَدَكُمْ الشَّيْطَانُ فَقَالَ إِنَّكَ قَدْ أَحْدَثْتَ فَلْيَقُلْ كَذَبْتَ إِلَّا مَا وَجَدَ رِيحَهُ بِأَنْفِهِ أَوْ سَمِعَ صَوْتَهُ بِأُذُنِهِ"
Tercemesi:
Bize İsmail, ona ed-Destüvâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da İyaz şöyle anlattı:
Ebu Saîd el-Hudrî'ye (ra), 'Birimiz namaz kılıyor, (ancak) kaç rekat kıldığını bilemiyor.' diye sorunca (Ebu Saîd) şöyle dedi: (Bu konuda) Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Biriniz namaz kılarken kaç rekât kıldığını bilemezse oturduğu yerde iki secde daha yapsın. Şeytan kendisine gelip de 'sen abdestini bozdun' derse burnuyla koku almadıkça veya kulağı ile ses duymadıkça, ona 'yalan söyledin' desin."
Açıklama:
Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad Iyaz'ın cehaletinden (meçhul) dolayı zayıftır. İsmi hakkında ihtilaf edilmiştir. Doğru olanı Iyaz b. Hilâl'dir denilmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Said el-Hudrî 11098, 4/33
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. İyaz el-Beceli (İyaz)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
Konular:
Abdest, bozan şeyler
Abdest, bozmayan şeyler
Namaz, kaç rekat kıldığını unutmak
Namaz, namazda veya abdestte şüphe
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Şeytan, ibadette vesvese vermesi
Bize Müsedded, ona Bişr, ona el-Cüreyrî; (T)
Bize Müemmel, ona İsmail; (T) Bize Musa, ona Hammad, onlara el-Cüreyrî, ona da Ebu Nadre, Tafâvîli bir kişinin şöyle dediğini rivayet etti:
Medine'de Ebu Hureyre'ye (ra) misafir oldum. Peygamber'in (sav) ashabı içerisinde ondan daha çok ibadet eden ve ondan daha çok misafir ağırlayan kimse görmedim. Ben bir gün onun yanında bulunurken kendisi bir sedirin üzerinde bulunuyordu. Yanında, içinde çakıl yahut da çekirdek taneleri bulunan bir kese ve sedirin aşağısında da kendisine ait siyahi bir cariye vardı. Ebu Hüreyre (ra) onlarla tesbih çekiyordu. Kesedekiler bitince o keseyi cariyeye atıyor, cariye de atılanları toplayıp keseye koyarak keseyi ona geri veriyordu. Bana “Kendimden ve Rasulullah'tan (sav) sana bahsedeyim mi?” dedi. Ben de “evet” dedim. Bunun üzerine şöyle dedi: Ben mescitte sıtma ağrısıyla kıvranıyordum. Birden Rasulullah (sav) gelip mescide girdi ve "Devs'li genci kim gördü?" diye üç defa sordu. Bir adam da “Ey Allah'ın Rasulü! O mescidin bir tarafında acı içinde kıvranıyor” dedi. Bu sefer bana doğru yürümeye başladı, nihayet yanıma geldi, elini üzerime koydu, bana dua etti, ben de iyileşip ayağa kalktım. Sonra Rasulullah (sav) yürüyüp namaz kıldırdığı makama vardı, ashabına doğru döndü. Erkek ve kadınlardan oluşan iki saf, ya da kadınlardan iki, erkeklerden de bir saf cemaat vardı. Hz. Peygamber (sav) "eğer namazımda şeytan bana bir şey unutturacak olursa, cemaat subhanallah desin, kadınlar da el çırpsın!" buyurdu. Rasulullah (sav) hiçbir şey unutmadan namazı kıldırdı, sonra "yerinizden ayrılmayın yerinizden ayrılmayın" buyurdu. Ravi Musa'nın rivayetinde "buradan" ifadesi ve “Rasulullah (sav) Allah'a hamd'ü senada bulunup "sadede gelecek olursak" diye sözüne başladı” eklemesi vardır. Bundan sonra raviler ittifak halinde şöyle rivayet etmişlerdir. Sonra Rasulullah (sav.) erkeklere yönelip "Sizden bir kimse karısıyla birlikte olmak istediğinde kapıyı kilitleyip, Allah'ın kendisine örtü olarak bahşettiği bir örtü ile üzerini örter mi?" diye sordu. Onlar da “evet” dediler. Hz. Peygamber (sav) "sonra o kimse bu ilişkiden sonra oturup 'ben bugün hanımımla şöyle şöyle, yaptım' diye anlatır mı?" dedi. Onlar da sustular. Rasulullah (sav) kadınlara yöneldi ve "Aranızdan bu gibi sırları başkalarına anlatan kimse var mı?" buyurdu. Onlar da sükût ettiler. Bunun üzerine bir genç kız dizlerinden biri üzerine dikildi, sözünü işitmesi ve kendisini görmesi için boynunu Rasulullah'a doğru uzatarak “Ey Allah'ın Rasulü erkekler de kadınlar da bunu anlatıyorlar” dedi. Rasulullah (sav) da "bu (durum) neye benzer bilir misiniz? Bu bir şeytanın bir şeytanla yolda karşılaşıp halk kendilerine bakarken onunla cinsi münasebette bulunmasına benzer. Dikkat ediniz! Erkeğe yakışan koku, kokusu hissedilen, rengi ise belli olmayandır. Kadına uygun olan ise rengi belli olan, kokusu hissedilmeyendir." buyurdu. Ebu Davud der ki: Buradan itibaren Müemmel ile Musa'dan aldım. "Dikkat ediniz! Bir erkek, diğer bir erkekle, bir kadın da diğer bir kadınla (aralarında herhangi bir engel bulunmaksızın aynı yatakta) bulunmasın! Oğul veya baba hariç." Müemmel ile Musa üçüncü bir kelime daha söylediler. Ama ben onu istediğim gibi sağlam bir şekilde koruyamadım.
Musa der ki: Bize Hammad, ona Cüreyrî, ona Ebu Nadre, ona da Tafâvî bu hadisin rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12521, D002174
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا بِشْرٌ حَدَّثَنَا الْجُرَيْرِىُّ ح
وَحَدَّثَنَا مُؤَمَّلٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ح
وَحَدَّثَنَا مُوسَى حَدَّثَنَا حَمَّادٌ كُلُّهُمْ عَنِ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ حَدَّثَنِى شَيْخٌ مِنْ طُفَاوَةَ قَالَ تَثَوَّيْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ بِالْمَدِينَةِ فَلَمْ أَرَ رَجُلاً مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَشَدَّ تَشْمِيرًا وَلاَ أَقْوَمَ عَلَى ضَيْفٍ مِنْهُ فَبَيْنَمَا أَنَا عِنْدَهُ يَوْمًا وَهُوَ عَلَى سَرِيرٍ لَهُ وَمَعَهُ كِيسٌ فِيهِ حَصًى أَوْ نَوًى - وَأَسْفَلُ مِنْهُ جَارِيَةٌ لَهُ سَوْدَاءُ - وَهُوَ يُسَبِّحُ بِهَا حَتَّى إِذَا أَنْفَدَ مَا فِى الْكِيسِ أَلْقَاهُ إِلَيْهَا فَجَمَعَتْهُ فَأَعَادَتْهُ فِى الْكِيسِ فَدَفَعَتْهُ إِلَيْهِ فَقَالَ أَلاَ أُحَدِّثُكَ عَنِّى وَعَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ قُلْتُ بَلَى. قَالَ بَيْنَا أَنَا أُوعَكُ فِى الْمَسْجِدِ إِذْ جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى دَخَلَ الْمَسْجِدَ. فَقَالَ
"مَنْ أَحَسَّ الْفَتَى الدَّوْسِىَّ." ثَلاَثَ مَرَّاتٍ. فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ هُوَ ذَا يُوعَكُ فِى جَانِبِ الْمَسْجِدِ فَأَقْبَلَ يَمْشِى حَتَّى انْتَهَى إِلَىَّ فَوَضَعَ يَدَهُ عَلَىَّ فَقَالَ لِى مَعْرُوفًا فَنَهَضْتُ فَانْطَلَقَ يَمْشِى حَتَّى أَتَى مَقَامَهُ الَّذِى يُصَلِّى فِيهِ فَأَقْبَلَ عَلَيْهِمْ وَمَعَهُ صَفَّانِ مِنْ رِجَالٍ وَصَفٌّ مِنْ نِسَاءٍ أَوْ صَفَّانِ مِنْ نِسَاءٍ وَصَفٌّ مِنْ رِجَالٍ فَقَالَ
"إِنْ أَنْسَانِى الشَّيْطَانُ شَيْئًا مِنْ صَلاَتِى فَلْيُسَبِّحِ الْقَوْمُ وَلْيُصَفِّقِ النِّسَاءُ." قَالَ فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَنْسَ مِنْ صَلاَتِهِ شَيْئًا . فَقَالَ
"مَجَالِسَكُمْ مَجَالِسَكُمْ." زَادَ مُوسَى
"هَا هُنَا." ثُمَّ حَمِدَ اللَّهَ تَعَالَى وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ
"أَمَّا بَعْدُ." ثُمَّ اتَّفَقُوا ثُمَّ أَقْبَلَ عَلَى الرِّجَالِ فَقَالَ
"هَلْ مِنْكُمُ الرَّجُلُ إِذَا أَتَى أَهْلَهُ فَأَغْلَقَ عَلَيْهِ بَابَهُ وَأَلْقَى عَلَيْهِ سِتْرَهُ وَاسْتَتَرَ بِسِتْرِ اللَّهِ." قَالُوا نَعَمْ. قَالَ
"ثُمَّ يَجْلِسُ بَعْدَ ذَلِكَ فَيَقُولُ فَعَلْتُ كَذَا فَعَلْتُ كَذَا." قَالَ فَسَكَتُوا قَالَ فَأَقْبَلَ عَلَى النِّسَاءِ فَقَالَ
"هَلْ مِنْكُنَّ مَنْ تُحَدِّثُ." فَسَكَتْنَ فَجَثَتْ فَتَاةٌ - قَالَ مُؤَمَّلٌ فِى حَدِيثِهِ فَتَاةٌ كَعَابٌ - عَلَى إِحْدَى رُكْبَتَيْهَا وَتَطَاوَلَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيَرَاهَا وَيَسْمَعَ كَلاَمَهَا فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُمْ لَيَتَحَدَّثُونَ وَإِنَّهُنَّ لَيَتَحَدَّثْنَهْ فَقَالَ
"هَلْ تَدْرُونَ مَا مَثَلُ ذَلِكَ." فَقَالَ
"إِنَّمَا ذَلِكَ مَثَلُ شَيْطَانَةٍ لَقِيَتْ شَيْطَانًا فِى السِّكَّةِ فَقَضَى مِنْهَا حَاجَتَهُ وَالنَّاسُ يَنْظُرُونَ إِلَيْهِ أَلاَ وَإِنَّ طِيبَ الرِّجَالِ مَا ظَهَرَ رِيحُهُ وَلَمْ يَظْهَرْ لَوْنُهُ أَلاَ إِنَّ طِيبَ النِّسَاءِ مَا ظَهَرَ لَوْنُهُ وَلَمْ يَظْهَرْ رِيحُهُ."
قَالَ أَبُو دَاوُدَ مِنْ هَا هُنَا حَفِظْتُهُ عَنْ مُؤَمَّلٍ وَمُوسَى "أَلاَ لاَ يُفْضِيَنَّ رَجُلٌ إِلَى رَجُلٍ وَلاَ امْرَأَةٌ إِلَى امْرَأَةٍ إِلاَّ إِلَى وَلَدٍ أَوْ وَالِدٍ." وَذَكَرَ ثَالِثَةً فَأُنْسِيتُهَا وَهُوَ فِى حَدِيثِ مُسَدَّدٍ وَلَكِنِّى لَمْ أُتْقِنْهُ كَمَا أُحِبُّ وَقَالَ مُوسَى حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنِ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنِ الطُّفَاوِىِّ.
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Bişr, ona el-Cüreyrî; (T)
Bize Müemmel, ona İsmail; (T) Bize Musa, ona Hammad, onlara el-Cüreyrî, ona da Ebu Nadre, Tafâvîli bir kişinin şöyle dediğini rivayet etti:
Medine'de Ebu Hureyre'ye (ra) misafir oldum. Peygamber'in (sav) ashabı içerisinde ondan daha çok ibadet eden ve ondan daha çok misafir ağırlayan kimse görmedim. Ben bir gün onun yanında bulunurken kendisi bir sedirin üzerinde bulunuyordu. Yanında, içinde çakıl yahut da çekirdek taneleri bulunan bir kese ve sedirin aşağısında da kendisine ait siyahi bir cariye vardı. Ebu Hüreyre (ra) onlarla tesbih çekiyordu. Kesedekiler bitince o keseyi cariyeye atıyor, cariye de atılanları toplayıp keseye koyarak keseyi ona geri veriyordu. Bana “Kendimden ve Rasulullah'tan (sav) sana bahsedeyim mi?” dedi. Ben de “evet” dedim. Bunun üzerine şöyle dedi: Ben mescitte sıtma ağrısıyla kıvranıyordum. Birden Rasulullah (sav) gelip mescide girdi ve "Devs'li genci kim gördü?" diye üç defa sordu. Bir adam da “Ey Allah'ın Rasulü! O mescidin bir tarafında acı içinde kıvranıyor” dedi. Bu sefer bana doğru yürümeye başladı, nihayet yanıma geldi, elini üzerime koydu, bana dua etti, ben de iyileşip ayağa kalktım. Sonra Rasulullah (sav) yürüyüp namaz kıldırdığı makama vardı, ashabına doğru döndü. Erkek ve kadınlardan oluşan iki saf, ya da kadınlardan iki, erkeklerden de bir saf cemaat vardı. Hz. Peygamber (sav) "eğer namazımda şeytan bana bir şey unutturacak olursa, cemaat subhanallah desin, kadınlar da el çırpsın!" buyurdu. Rasulullah (sav) hiçbir şey unutmadan namazı kıldırdı, sonra "yerinizden ayrılmayın yerinizden ayrılmayın" buyurdu. Ravi Musa'nın rivayetinde "buradan" ifadesi ve “Rasulullah (sav) Allah'a hamd'ü senada bulunup "sadede gelecek olursak" diye sözüne başladı” eklemesi vardır. Bundan sonra raviler ittifak halinde şöyle rivayet etmişlerdir. Sonra Rasulullah (sav.) erkeklere yönelip "Sizden bir kimse karısıyla birlikte olmak istediğinde kapıyı kilitleyip, Allah'ın kendisine örtü olarak bahşettiği bir örtü ile üzerini örter mi?" diye sordu. Onlar da “evet” dediler. Hz. Peygamber (sav) "sonra o kimse bu ilişkiden sonra oturup 'ben bugün hanımımla şöyle şöyle, yaptım' diye anlatır mı?" dedi. Onlar da sustular. Rasulullah (sav) kadınlara yöneldi ve "Aranızdan bu gibi sırları başkalarına anlatan kimse var mı?" buyurdu. Onlar da sükût ettiler. Bunun üzerine bir genç kız dizlerinden biri üzerine dikildi, sözünü işitmesi ve kendisini görmesi için boynunu Rasulullah'a doğru uzatarak “Ey Allah'ın Rasulü erkekler de kadınlar da bunu anlatıyorlar” dedi. Rasulullah (sav) da "bu (durum) neye benzer bilir misiniz? Bu bir şeytanın bir şeytanla yolda karşılaşıp halk kendilerine bakarken onunla cinsi münasebette bulunmasına benzer. Dikkat ediniz! Erkeğe yakışan koku, kokusu hissedilen, rengi ise belli olmayandır. Kadına uygun olan ise rengi belli olan, kokusu hissedilmeyendir." buyurdu. Ebu Davud der ki: Buradan itibaren Müemmel ile Musa'dan aldım. "Dikkat ediniz! Bir erkek, diğer bir erkekle, bir kadın da diğer bir kadınla (aralarında herhangi bir engel bulunmaksızın aynı yatakta) bulunmasın! Oğul veya baba hariç." Müemmel ile Musa üçüncü bir kelime daha söylediler. Ama ben onu istediğim gibi sağlam bir şekilde koruyamadım.
Musa der ki: Bize Hammad, ona Cüreyrî, ona Ebu Nadre, ona da Tafâvî bu hadisin rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Nikah 50, /503
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Tafâvî (Tafâvî)
3. Ebu Nadre Münzir b. Malik el-Avfî (Münzir b. Malik b. Kuta'a)
4. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
5. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
6. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Aile, eşler, arasında ilişkiler
Evlilik, cinsel münasebet
Kadın, cemaate gelmesi
Şeytan, ibadette vesvese vermesi
Bize Muaz b. Fedale, ona Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevânî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Şeytan, ezan okunduğunda onu işitmemek için geri dönüp yellenerek oradan kaçar. Ezan bittiğinde geri döner. Namaz için kamet getirildiğinde tekrar kaçar. Kamet bitince tekrar geri gelir, kişi ile nefsi arasına girer ve şöyle fısıldar: 'şunu hatırla, şunu da hatırla' diyerek aklında olmayan şeyleri hatırlatır durur. Nihayet adam kaç rekat namaz kıldığını bilemez. Sizden biriniz üç mü?, dört mü? kaç rekat namaz kıldığını bilemediğinde, (son) oturuşunda iki defa secde etsin."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9506, B001231
Hadis:
حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ فَضَالَةَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ أَبِى عَبْدِ اللَّهِ الدَّسْتَوَائِىُّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا نُودِىَ بِالصَّلاَةِ أَدْبَرَ الشَّيْطَانُ وَلَهُ ضُرَاطٌ حَتَّى لاَ يَسْمَعَ الأَذَانَ ، فَإِذَا قُضِىَ الأَذَانُ أَقْبَلَ ، فَإِذَا ثُوِّبَ بِهَا أَدْبَرَ فَإِذَا قُضِىَ التَّثْوِيبُ أَقْبَلَ حَتَّى يَخْطِرَ بَيْنَ الْمَرْءِ وَنَفْسِهِ يَقُولُ اذْكُرْ كَذَا وَكَذَا مَا لَمْ يَكُنْ يَذْكُرُ حَتَّى يَظَلَّ الرَّجُلُ إِنْ يَدْرِى كَمْ صَلَّى ، فَإِذَا لَمْ يَدْرِ أَحَدُكُمْ كَمْ صَلَّى ثَلاَثًا أَوْ أَرْبَعًا فَلْيَسْجُدْ سَجْدَتَيْنِ وَهْوَ جَالِسٌ ».
Tercemesi:
Bize Muaz b. Fedale, ona Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevânî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Şeytan, ezan okunduğunda onu işitmemek için geri dönüp yellenerek oradan kaçar. Ezan bittiğinde geri döner. Namaz için kamet getirildiğinde tekrar kaçar. Kamet bitince tekrar geri gelir, kişi ile nefsi arasına girer ve şöyle fısıldar: 'şunu hatırla, şunu da hatırla' diyerek aklında olmayan şeyleri hatırlatır durur. Nihayet adam kaç rekat namaz kıldığını bilemez. Sizden biriniz üç mü?, dört mü? kaç rekat namaz kıldığını bilemediğinde, (son) oturuşunda iki defa secde etsin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Sehv 6, 1/429
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Zeyd Muaz b. Fedale ez-Zehrani (Muaz b. Fedale)
Konular:
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Şeytan, ezanı duyduğunda şeytanın kaçması
Şeytan, ibadette vesvese vermesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
65109, HM018057
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الْجُرَيْرِيِّ عَنْ أَبِي الْعَلَاءِ بْنِ الشِّخِّيرِ أَنَّ عُثْمَانَ
قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ حَالَ الشَّيْطَانُ بَيْنِي وَبَيْنَ صَلَاتِي وَبَيْنَ قِرَاءَتِي قَالَ ذَاكَ شَيْطَانٌ يُقَالُ لَهُ خَنْزَبٌ فَإِذَا أَنْتَ حَسَسْتَهُ فَتَعَوَّذْ بِاللَّهِ مِنْهُ وَاتْفُلْ عَنْ يَسَارِكَ ثَلَاثًا
قَالَ فَفَعَلْتُ ذَاكَ فَأَذْهَبَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ عَنِّي
Tercemesi:
Bize İsmail b. İbrahim, ona el-Cüreyrî, ona Ebu'l-ala b. Şihhîr, ona Osman'ın şöyle dediğini rivayet etti.
'Ya Rasulallah! Şeytan benimle namazımın ve kıraatimin arasına girdi', dedi. Rasulallah (sav) da: "Bu, Hanzeb denilen bir şeytandır. Onu hissettiğin zaman, ondan Allah'a sığın ve sol tarafına üç defa tükür", buyurdu.
Ravi, [Osman], 'Ben bunu yaptım; Allah da onu benden giderdi', dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Osman b. Ebu'l-As 18057, 6/143
Senetler:
1. Ebu Abdullah Osman b. Ebu Âs es-Sekafî (Osman b. Ebu As b. Bişr b. Abdüdühman b. Abdullah)
2. Ebu Ala Yezid b. Abdullah el-Amirî (Yezid b. Abdullah b. Şihhîr b. Avf b. Ka'b)
3. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
Konular:
İbadethane, mescitleri kirletme, tükürme, sümkürme
İstiaze, Allah'a sığınmak
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Namaz, Namazda huşû'
Şeytan, ibadette vesvese vermesi
Şeytan, insana yaklaşma biçimleri
Temizlik, temizlikte sol eli kullanmak