133 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Safiye şöyle rivayet etmiştir; "Hz. Peygamber (sav) Ramazan ayının son on günü içinde mescitte itikaf halinde iken Hz. Safiye onu ziyaret etmiş ve yatsı vakti, onun yanında bir süre kalıp konuşmuştu. Ardından evine dönmek üzere kalkmış, Hz. Peygamber (sav) de onu eve götürmek için kalkmıştı. Hz. Peygamber'in (sav) eşi Ümmü Seleme'nin odasının yanındaki mescit kapısına vardıklarında, oradan Ensar'dan iki kişi geçmiş ve Hz. Peygamber'e (sav) selam verdikten sonra hızlıca yürüyüp geçmişlerdi. Hz. Peygamber (sav) “Acele etmeyin. Yanımdaki (eşim) Safiye bint Huyey'dir” buyurdu. O İki ensarlı “Sübhanallah! Ey Allah'ın rasulü” dediler. Hz. Peygamber'in bunu söylemek durumunda kalması onlara ağır gelmişti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Şeytan insanoğlunun damarlarında kan gibi dolaşabilir. Sizin de kalbinize bir şey atmasından endişelendim” buyurdu."
Bize Müsedded, ona Abdulvâris, ona Şuayb, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Safiye'yi azat edip onunla evlendi ve mehir olarak azatlığını verdi. Düğün yemeği olarak da (kuru yoğurt, hurma ve yağdan yapılan) Hays ikram etti.
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Usfân'dan dönüşünde Nebî (sav) ile beraberdim. Rasulullah (sav) da bineği üzerinde idi. Terkisine Safiye bt. Huyey'i almıştı. O sırada devesi tökezledi ve ikisi de yere düştüler. Ebu Talha hemen atılıp "ey Allah'ın Rasulü, Allah beni sana feda etsin" dedi. Nebî (sav) "hanımla ilgilen" buyurdu. O da yüzüne bir elbise atıp Safiye'nin yanına geldi. Sonra elbiseyi onun üzerine attı ve bineklerini onlar için uygun hale getirdi. Onlar da bindiler. Bizler de Rasulullah'ın (sav) etrafını sarmıştık. Medine'yi gördüğümüzde rasulullah (sav) "bizler seferden selametle, günahtan tevbe ile dönen, kulluk vazifesini yerine getiren ve Rabbimize hamd edenleriz" buyurdu. Medine'ye girene dek bunu söylemeye devam etti.
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Sâbit, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav) sabah namazını Hayber'e yakın bir yerde karanlık vakitte kıldırdı. Ardından, "Allahu ekber! Hayber düştü! Biz düşman toprağına vardığımızda uyarılanların sabahı ne kötüdür!" buyurdu. (Hayberliler) sokaklarda koşturmaya başladılar. Nebî (sav) savaşçıları öldürdü, kadın ve çocukları da esir aldı. Esirler arasında Safiye de vardı. Safiye Dihye el-Kelbî'nin payına düşmüştü, sonradan Nebî'nin (sav) mülkiyetine geçti. Hz. Peygamber (sav) onun mihrini azadı kıldı. Râvi Abdülaziz b. Suheyb, Sâbit'e, "Ey Ebu Muhammed! Mihrinin ne olduğunu Enes'e sen mi sordun?" dedi. Sâbit de onu tasdik ederek başını hareket ettirdi.