Öneri Formu
Hadis Id, No:
14178, T002433
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الصَّبَّاحِ الْهَاشِمِىُّ حَدَّثَنَا بَدَلُ بْنُ الْمُحَبَّرِ حَدَّثَنَا حَرْبُ بْنُ مَيْمُونٍ الأَنْصَارِىُّ أَبُو الْخَطَّابِ حَدَّثَنَا النَّضْرُ بْنُ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ :سَأَلْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَشْفَعَ لِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَقَالَ « أَنَا فَاعِلٌ » . قَالَ :قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَأَيْنَ أَطْلُبُكَ ؟قَالَ :« اطْلُبْنِى أَوَّلَ مَا تَطْلُبُنِى عَلَى الصِّرَاطِ » . قَالَ: قُلْتُ فَإِنْ لَمْ أَلْقَكَ عَلَى الصِّرَاطِ ؟ قَالَ: « فَاطْلُبْنِى عِنْدَ الْمِيزَانِ » . قُلْتُ: فَإِنْ لَمْ أَلْقَكَ عِنْدَ الْمِيزَانِ ؟قَالَ: « فَاطْلُبْنِى عِنْدَ الْحَوْضِ فَإِنِّى لاَ أُخْطِئُ هَذِهِ الثَّلاَثَ الْمَوَاطِنَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Sabbâh el-Hâşimî, ona Bedel b. Muhabbir, ona Ebu Hattâb Harb b. Meymûn el-Ensârî, ona Nadr b. Enes b. Mâlik, ona da babası (Enes b. Mâlik) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav)'den, kıyamet gününde bana şefaatte bulunmasını istedim, o ''bulunurum'' buyurdu. Ben, ''yâ Rasulullah, seni nerede arayayım'' dedim. O, ''beni ilk olarak sırât üzerinde ara'' buyurdu. Ben, ''(peki ya) sana sırat üzerinde rastlayamazsam'' dedim. ''(O zaman) mîzânın yanında ara'' buyurdu. ''(Peki ya) mîzânın yanında da bulamazsam'' dedim. '' (O halde) havuzun yanında ara, ben bu üç yer (dışında dışında bir yerde) bulunmam'' buyurdu.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, sadece bu tarikten bildiğimiz hasen-garîb bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 9, 4/621
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Malik Nadr b. Enes el-Ensari (Nadr b. Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam)
3. Ebu Hattab Harb b. Meymun el-Ensari (Harb b. Meymun)
4. Ebu Münîr Bedel b. Mubahher et-Temimi (Bedel b. Muhabber b. Münebbih)
5. Abdullah b. Sabbah el-Haşimi (Abdullah b. Sabbah b. Abdullah)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Havz, Havz'da toplanma
İman, Ahirete, Sırat köprüsü
KTB, İMAN
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21437, T003614
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ الْمُقْرِئُ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ أَخْبَرَنَا كَعْبُ بْنُ عَلْقَمَةَ سَمِعَ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ جُبَيْرٍ أَنَّهُ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرٍو أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِذَا سَمِعْتُمُ الْمُؤَذِّنَ فَقُولُوا مِثْلَ مَا يَقُولُ الْمُؤَذِّنُ ثُمَّ صَلُّوا عَلَىَّ فَإِنَّهُ مَنْ صَلَّى عَلَىَّ صَلاَةً صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ بِهَا عَشْرًا ثُمَّ سَلُوا لِىَ الْوَسِيلَةَ فَإِنَّهَا مَنْزِلَةٌ فِى الْجَنَّةِ لاَ تَنْبَغِى إِلاَّ لِعَبْدٍ مِنْ عِبَادِ اللَّهِ وَأَرْجُو أَنْ أَكُونَ أَنَا هُوَ وَمَنْ سَأَلَ لِىَ الْوَسِيلَةَ حَلَّتْ عَلَيْهِ الشَّفَاعَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَالَ مُحَمَّدٌ: عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ جُبَيْرٍ هَذَا قُرَشِىٌّ مِصْرِىٌّ مَدَنِىٌّ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ شَامِىٌّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsmail, ona Abdullah b. Yezid el-Mukrî, ona Hayve, ona Ka'b b. Alkame, ona Abdurrahman b. Cübeyr, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Müezzini işittiğinizde müezzinin dediklerini deyin. Ardından bana salat ve selamda bulunun. Zira, bana bir kere salat ve selamda bulunana Allah, on kere rahmet eder. Daha sonra benim için vesileyi isteyin. Çünkü o, cennette bir konum olup sadece Allah'ın bir kuluna nasip olacaktır. Onun ben olmamamı ümit ediyorum. Benim için vesileyi isteyene şefaat helal olur.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Muhammed, ''Abdurrahman b. Cübeyr, Kureyş'li, Mısır'li ve Medine'lidir. Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr ise, Şâm'lıdır'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Menâkıb 1, 5/586
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdurrahman b. Cübeyr el-Müezzin (Abdurrahman b. Cübeyr)
3. Ka'b b. Alkame et-Tenûhi (Ka'b b. Alkame b. Ka'b b. Adi)
4. Ebu Zür'a Hayve b. Şurayh et-Tücîbî (Hayve b. Şurayh b. Safvan b. Malik)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
6. Muhammed b. İsmail el-Buharî (Muhammed b. İsmail el-Buharî)
Konular:
Ezan, ezana icabet
KTB, EZAN
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32411, İM004307
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لِكُلِّ نَبِىٍّ دَعْوَةٌ مُسْتَجَابَةٌ فَتَعَجَّلَ كُلُّ نَبِىٍّ دَعْوَتَهُ وَإِنِّى اخْتَبَأْتُ دَعْوَتِى شَفَاعَةً لأُمَّتِى فَهِىَ نَائِلَةٌ مَنْ مَاتَ مِنْهُمْ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe (el-Absî), ona Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr), ona (Süleyman b. Mihran) el-A’meş, ona Ebu Salih (es-Semmân), ona da Ebu Hüreyre Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Her peygamberin (kesinkes) kabul edilen bir duası vardır. (Fakat) bütün peygamberler bu dualarını yapmakta acele ettiler. Ancak ben (makbul) duamı ümmetime şefaat için sakladım. Bu (sakladığım dua), ümmetimden olup da Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmadan ölen herkese nasip olur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 37, /698
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Dua, Hz. Peygamber'in ümmeti için duası
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Şefaat, Hz. Peygamber'in
حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ رَاشِدٍ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ عَيَّاشٍ عَنْ حُمَيْدٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا - رضى الله عنه - قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِذَا كَانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ شُفِّعْتُ ، فَقُلْتُ يَا رَبِّ أَدْخِلِ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ خَرْدَلَةٌ . فَيَدْخُلُونَ ، ثُمَّ أَقُولُ أَدْخِلِ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ أَدْنَى شَىْءٍ » . فَقَالَ أَنَسٌ كَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَى أَصَابِعِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30510, B007509
Hadis:
حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ رَاشِدٍ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ عَيَّاشٍ عَنْ حُمَيْدٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا - رضى الله عنه - قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِذَا كَانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ شُفِّعْتُ ، فَقُلْتُ يَا رَبِّ أَدْخِلِ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ خَرْدَلَةٌ . فَيَدْخُلُونَ ، ثُمَّ أَقُولُ أَدْخِلِ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ أَدْنَى شَىْءٍ » . فَقَالَ أَنَسٌ كَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَى أَصَابِعِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Yusuf b. Râşid, ona Ahmed b. Abdullah, ona Ebû Bekir b. Ayyaş, ona da Humeyd şöyle dedi: Ben Enes'ten (ra) dinledim, o da Rasûlullah'ın (sav) şöyle duyduğunu haber verdi:
"Kıyamet günü olduğunda şefaate ben me'mûr edilirim. Ben, 'Ya Rabbi, kalbinde hardal tanesi kadar îmânı olanları cennete koy!' diye niyaz ederim. Bunlar cennete girerler. Sonra ben yine, 'Ya Rabbi, kalbinde hardal tanesinden daha az îmânı olanları da cennete koy!' diye yalvarırım."
Enes b. Mâlik dedi ki: "Hz. Peygamber 'Az bir şey' dediği sırada ben O'nun parmaklarıyla yaptığı işareti hala görür gibiyim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 36, 2/769
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Bekir b. Ayyaş el-Esedî (Ebu Bekir b. Ayyaş b. Salim)
4. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
5. Ebu Yakub Yusuf b. Musa er-Râzi (Yusuf b. Musa b. Râşid b. Bilal)
Konular:
İman
KTB, İMAN
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32413, İM004309
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ حَبِيبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمَّا أَهْلُ النَّارِ الَّذِينَ هُمْ أَهْلُهَا فَلاَ يَمُوتُونَ فِيهَا وَلاَ يَحْيَوْنَ وَلَكِنْ نَاسٌ أَصَابَتْهُمُ نَارٌ بِذُنُوبِهِمْ أَوْ بِخَطَايَاهُمْ فَأَمَاتَتْهُمْ إِمَاتَةً حَتَّى إِذَا كَانُوا فَحْمًا أُذِنَ لَهُمْ فِى الشَّفَاعَةِ فَجِىءَ بِهِمْ ضَبَائِرَ ضَبَائِرَ فَبُثُّوا عَلَى أَنْهَارِ الْجَنَّةِ فَقِيلَ يَا أَهْلَ الْجَنَّةِ أَفِيضُوا عَلَيْهِمْ فَيَنْبُتُونَ نَبَاتَ الْحِبَّةِ تَكُونُ فِى حَمِيلِ السَّيْلِ » . قَالَ فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ كَأَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ كَانَ فِى الْبَادِيَةِ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali ve İshak b. İbrahim, onlara Bişr b. Mufaddal, ona Said b. Yezid, ona Ebu Nadre (Münzir b. Malik), ona da Ebu Said el-Hudrî (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Ateş ehli olan (yâni ebedî olarak cehennemde kalacakları Kur'ân'da bildirilen) cehennemliklere gelince, şüphesiz onlar ateşte ne ölürler ne de yaşarlar (yani devamlı azapta olurlar). Lakin günahları yüzünden veya hataları sebebiyle kendilerine cehennem ateşi isabet eden bir takım insanlar da vardır ki ateş onları tam manasıyla öldürür. Nihayet onlar (yanıp) kömür olunca onlar için şefaata izin verilir ve onlar guruplar halinde getirilip cennet nehirlerine dağıtılırlar. Sonra: (Cennet halkına hitaben):
Ey Cennetlik olanlar! Şunların üzerine cennet nehirlerinin sularını dökünüz, denilir. Bunun üzerine (su dökülünce) onlar selin taşıdığı (çamur ve benzeri) kalıntıda olan tohum (hızla) bittiği gibi biti-verirler. Bu buyruk üzerine cemaattan biri: Rasulullah (sav) (sel durumlarını bilmesi açısından) çölde imiş gibidir, dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 37, /699
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Nadre Münzir b. Malik el-Avfî (Münzir b. Malik b. Kuta'a)
3. Ebu Mesleme Said b. Yezid et-Tahî (Said b. Yezid b. Mesleme)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. İshak b. İbrahim eş-Şehidi (İshak b. İbrahim b. Habib b. Şehid)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet, Cehennem, cennet ve cehennem ebedidir
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14161, T002423
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ الزُّبَيْرِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ النُّعْمَانِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« يُحْشَرُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حُفَاةً عُرَاةً غُرْلاً كَمَا خُلِقُوا ثُمَّ قَرَأَ : ( كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْقٍ نُعِيدُهُ وَعْدًا عَلَيْنَا إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ ) وَأَوَّلُ مَنْ يُكْسَى مِنَ الْخَلاَئِقِ إِبْرَاهِيمُ وَيُؤْخَذُ مِنْ أَصْحَابِى بِرِجَالٍ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ فَأَقُولُ: يَا رَبِّ أَصْحَابِى . فَيُقَالُ :إِنَّكَ لاَ تَدْرِى مَا أَحْدَثُوا بَعْدَكَ إِنَّهُمْ لَمْ يَزَالُوا مُرْتَدِّينَ عَلَى أَعْقَابِهِمْ مُنْذُ فَارَقْتَهُمْ . فَأَقُولُ كَمَا قَالَ الْعَبْدُ الصَّالِحُ :( إِنْ تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ وَإِنْ تَغْفِرْ لَهُمْ فَإِنَّكَ أَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ) » . حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ النُّعْمَانِ بِهَذَا الإِسْنَادِ فَذَكَرَ نَحْوَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İnsanlar kıyamet günü mahşer yerine ilk yaratıldıkları gibi yalınayak, çırılçıplak ve sünnetsiz olarak toplanacaklardır” dedi ve Enbiya sûresi 104. ayeti “… Tüm kâinâtı ilk kez nasıl yarattıysak, o gökyüzünü de yeniden yine öyle tekrar yaratacağız. Gerçekleştirilmesini kendi üzerimize aldığımız bir sözdür bu. Şüphesiz biz herşeyi yapabilecek güçteyiz.” Ni okudu ve şöyle devam etti: yaratıklar içersinde ilk giydirilecek olan İbrahim (a.s.) dır. Ashabımdan kimileri bana yaklaştırılmamak için sağa sola itilecekler de ben de Ya Rabbi! Onlar benim ashabımdır diyeceğim ve bana şöyle denilecek: Senden sonra onların ne bidatlar ortaya çıkardıklarını sen bilmezsin sen onların arasından ayrıldıktan sonra onlar dinlerinden çıkıp eski şirklerine dönmüşlerdir. Bunun üzerine ben de Salih kul İsa’nın söylediği şu sözü söyleyeceğim: “Şayet onları azaba çarptırırsan, şüphesiz onlar senin kullarındır. Ve eğer onları bağışlarsan, doğrusu sen çok güçlü ve üstün olansın. Yaptığın her şeyi yerli yerince yapansın.” (Maide sûresi: 118) Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Müsenna, Muhammed b. Cafer vasıtasıyla Şu’be’den, Muğîre b. Numân’dan aynı senedle bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmişlerdir. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-cennet 3, 4/615
Senetler:
()
Konular:
İrtidad
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, YARATILIŞ
Peygamberler, Hz. İbrahim ve ailesi
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Sahabe, kıyametteki durumu
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Yaratma, Yaratılış
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21348, T003602
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لِكُلِّ نَبِىٍّ دَعْوَةٌ مُسْتَجَابَةٌ وَإِنِّى اخْتَبَأْتُ دَعْوَتِى شَفَاعَةً لأُمَّتِى وَهِىَ نَائِلَةٌ إِنْ شَاءَ اللَّهُ مَنْ مَاتَ مِنْهُمْ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her peygamberin kabul edilecek bir duâsı vardır. Ben ise bu duâmı şefaat olarak ümmetim için sakladım. Bu şefaatim Allah’a ortak koşmadan ölenlere mutlaka ulaşacaktır.” Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 130, 5/580
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Dua, kabul saati
KTB, DUA
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
62696, HM016173
Hadis:
حَدَّثَنَا عَفَّانُ حَدَّثَنَا خَالِدٌ يَعْنِي الْوَاسِطِيَّ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ يَحْيَى الْأَنْصَارِيُّ عَنْ زِيَادِ بْنِ أَبِي زِيَادٍ مَوْلَى بَنِي مَخْزُومٍ عَنْ خَادِمٍ لِلنَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَجُلٍ أَوْ امْرَأَةٍ قَالَ
كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِمَّا يَقُولُ لِلْخَادِمِ أَلَكَ حَاجَةٌ قَالَ حَتَّى كَانَ ذَاتَ يَوْمٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ حَاجَتِي قَالَ وَمَا حَاجَتُكَ قَالَ حَاجَتِي أَنْ تَشْفَعَ لِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ قَالَ وَمَنْ دَلَّكَ عَلَى هَذَا قَالَ رَبِّي قَالَ إِمَّا لَا فَأَعِنِّي بِكَثْرَةِ السُّجُودِ
Tercemesi:
Beni Mahzum'un mevlası Ziyad b. Ebu Ziyad,
Rasulullah'ın erkek (ya da kadın) hizmetçisinden nakleder: Rasulullah'ın (Sallallahü aleyhi ve sellem) hizmetçisine söylediği sözlerden biri: "Herhangi bir ihtiyacın var mı?" olurdu. Nihayet (böyle bir soru
sorduğu günlerden) birinde bu hizmetçi:
'Ey Allah'ın Rasulü! (Evet) bir ihtiyacım var' dedi. Rasulullah: "İhtiyacın nedir?"
İhtiyacım kıyamet günü bana şefaat etmendir.'
"Bu konuda sana kim yol gösterdi?"
'Rabbim'
"İlla bunu istiyorsan çok secde yaparak bana yardımcı ol!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Hâdimu'n-Nebi 16173, 5/517
Senetler:
1. Mübhem Ravi (Mübhem)
2. Ziyad b. Meysere el-Mahzumi (Ziyad b. Meysere)
3. Amr b. Yahya el-Ensarî (Amr b. Yahya b. Umare b. Ebu Hasan b. Abduamr)
4. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
5. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
Konular:
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, kadın ve hizmetçilere karşı davranışı
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
Secde, secdenin fazileti
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Yardımseverlik, muhtaç kimselerin ihtiyacını gidermek