184 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Abdüsselâm b. Mutahhir, ona Ömer b. Ali, ona Ma'n b. Muhammed el-Ğifârî, ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Din kolaydır; dini zorlaştırmaya çalışana (din), galip gelir. Dosdoğru olun, (ibadetlerle Allah'a) yaklaşın, müjdeleyin. Sabahleyin, akşamleyin ve gecenin bir kısmında (Allah'tan) yardım dileyin."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الدِّينَ يُسْرٌ
Bize Ebu İshak İbrahim b. Muhammed b. Abbâs eş-Şâfiî, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Amr b. Evs, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a en sevimli gelen oruç Davud'un (as) orucudur. O, bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Allah'a en sevimli gelen namaz da Davud'un (as) namazıdır. O, gecenin yarısında uyur, üçte birinde namaz kılar, altıda birinde ise tekrar uyurdu."
Bize Yusuf b. Selman Ebû Ömer el-Basrî, ona Hâtim b. İsmail, ona İbn Aclân, ona el-Ka'kâ b. Hakîm, ona Ebû Sâlih, ona Ebû Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her şeyin bir coşkulu olduğu dönemi, bir de yatıştığı dönemi vardır. Eğer coşkulu kişi doğru davranır ve (ifrat ve tefritten uzak bir şekilde) orta yolu tercih ederse, onun adına (bu tarzda devam etmesi konusunda) ümitli olun. Ancak (ibadetinde aşırıya kaçarak ve gösteriş yaparak) parmakla gösterilecek hale geldiyse onun bu halini hesaba katmayın." Ebû İsâ (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu şekliyle bu hadis, hasen-sahih-garîb bir hadistir. Enes b. Mâlik (ra) vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet edilmiştir: "Bir kimseye din veya dünya konusunda parmakla gösterilecek hale gelmesi (bundan dolayı nefsi şımaracağı için) kötülük olarak yeter. Ancak Allah'ın koruduğu kimseler bu konuda müstesnadır."
Bize Ebu’l-Muğire, ona el-Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da Ebu Kılâbe, Abdullah b. Mesud'dan rivayet etti: "İlmi (aranızdan) alınmadan öğreniniz. İlmin alınması, ilim ehlinin gitmesi demektir. Aşırıya kaçmaktan, işin derinliğine inmeye kalkışmaktan, bidat ortaya çıkarmaktan çokça sakının ve siz eskiye sarılmaya bakın."
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir: 'Yaşadığım süre içerisinde gündüzleri oruç tutacağım, geceleri namaz kılacağım' dediğim Hz. Peygamber'e (sav) haber verilmiş. Hz. Peygamber bunu sorduğunda, 'Anam babam sana feda olsun! bunu ben söyledim' dedim. Bunun üzerine "buna gücün yetmez. Bazen oruç tut, bazen tutma. Her ay üç gün oruç tut, her iyilik on misliyle karşılık bulduğu için ömrün boyunca oruç tutmuş gibi olursun" dedi. Ben de 'bundan daha fazlasına gücüm yeter' deyince, bir gün oruç tut, iki gün tutma buyurdu. 'Bundan da daha fazlasına gücüm yeter' deyince, o zaman "bir gün tut, bir gün tutma, bu Davud'un (as) orucudur ve en faziletli oruçtur" dedi. 'Bundan daha fazlasına gücüm yeter' deyince Hz. Peygamber (sav) de "bundan daha faziletlisi olmaz" buyurdu.
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak (b. Hemmâm), ona Mamer (b. Raşid), ona (İbn Şihâb) ez-Zührî, ona (Said) İbn Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Abdullah b. Amr b. Âs (r.anhumâ) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) karşıma çıktı ve bana 'Senin, geceleri (sürekli) namaz kılacağım ve gündüzleri de (daima) oruç tutacağım dediğin bana ulaştı' buyurdu. (Abdullah) 'Evet ey Allah'ın Rasulü! Bunu dedim' karşılığını verdi. Hz. Peygamber (sav) '(Geceleri hem) namaz kıl (hem) uyu. Oruç tut ama (bazı günler de) tutma. Her aydan üç gün oruç tut. Bu, tüm seneyi oruçlu geçirmek gibidir' buyurdu. Ben 'Ey Allah'ın Rasulü! Bundan daha fazlasını yapabilirim' deyince, 'O halde, bir gün oruç tut, iki gün tutma' buyurdu. Ben tekrar 'Bundan daha fazlasını yapabilirim' deyince, 'O zaman, bir gün oruç tut, bir gün tutma. Bu orucun orta yoludur ve Davud'un (as) orucudur' buyurdu. Ben 'Bundan da fazlasını yapabilirim' deyince, Rasulullah (sav) 'Bundan daha faziletli bir oruç yoktur' buyurdu.
Açıklama: isnadı kavidir.
Bize Adem, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden hiç kimseyi ameli kurtaramayacaktır." (Sahabiler); 'Ey Allah'ın Rasulü! Seni de mi?' deyince O (sav); "Beni de. Ne var ki Allah (cc) rahmeti ile beni kuşatmıştır. Sizler dosdoğru olup (ibadetlerinize ölçülü bir şekilde) devam edin. (Güneşten korunmak için en uygun vakitler olan) Sabah, akşam ve gecenin bir kısmında yolculuk yapın (yani ibadet ve taatle Allah'a doğru olan yolculuğunuzda bu vakitlerden istifade edin). Aman sizler orta yolu tutun! Aman orta yolu tutun ki (kurtuluşa) eresiniz." buyurdu.
Bize Şuayb b. Yusuf, ona Yahya b. Said, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Hz. Aişe şöyle haber vermiştir: "Rasulullah (sav) Hz. Aişe'nin yanına girdi, o esnada yanında bir kadın vardı. Rasulullah (sav) 'Kim bu kadın diye' sorunca Aişe (ra) 'Falan kadındır, geceleri hiç uyumaz' diyerek kadının namazından bahsetti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" "Gücünüz yettiği kadar ibadet edin. Vallahi, siz bıkmadıkça Aziz ve Celil Allah (sizin ibadet etmenizden) bıkmaz. Allah’ın en sevdiği din, kişinin devamlı yaptığıdır."
Bize Muhammed b. Kudâme, ona Ebu Üsâme, ona da Mis'ar der ki: Ma'n b. Abdurrahman bana bir kitap çıkarıp, bunun babasının yazısıyla (yazılmış bir kitap olduğuna) yemin etti. Onda yazılana göre Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir: Kendisinden başka ilah olmayana and olsun ki, dinde aşırıya gidenlere karşı Rasulullah'tan (sav) daha şiddetlisini görmedim. Yine onlara karşı Ebu Bekir'den daha şiddetlisini de görmedim. Şimdi Ömer'e bakıyorum da onlara en çok korku salanın o olduğunu görüyorum.