Giriş


    Öneri Formu
26684 N003142 Nesai, Cihâd, 24

De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim. (Şu var ki) bana, İlâh'ınızın, sadece bir İlâh olduğu vahyolunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَنَّمَا إِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren bir diğer kısım: فَمَن كَانَ يَرْجُو لِقَاء رَبِّهِ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا

    Öneri Formu
55760 KK18/110 Kehf, 18, 110

Bize Kasım b. Zekeriya b. Dinar, ona Ahmed b. Mufaddal, ona Esbât, ona Süddî, ona Musab b. Sa’d, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs) şöyle demiştir: Allah'ın Rasulü, Mekke fethedildiği gün, dört erkek, iki kadın hariç tüm Mekkelilere aman verdi. Hz. peygamber bu dört erkek ve iki kadın hakkında "Kâbe'nin örtüsüne sarınmış halde bulsanız bile onları öldürün" buyurdu. Bunlar İkrime b. Ebu Cehil, Abdullah b. Hatal, Makîs b. Subabe, Abdullah b. Sa’d b. Ebu Serh'tir. Abdullah b. Hatal gerçekten de Kâbe’nin örtüsüne sarınmış olduğu halde yakalandı. Said b. Hureys ile Ammar b. Yasir onu öldürmek için koştular, yaşı daha genç olan Said, Ammar'dan önce davranarak onu öldürdü. Makîs b. Subabe'yi de çarşıda yakalayıp öldürdüler. İkrime ise gemiye binerek kaçtı. Bir ara gemi fırtınaya yakalandı. Gemidekilerin hepsi birden: “Allah'tan başkasına yakarmayı bırakın, şu anda putlarınız ve ilâhlarınızın hiç birinin size bu gemide bir faydası olmaz” dediler. Bunun üzerine İkrime “vallahi denizde beni Allah'a olan ihlâs ve samimiyet kurtarıyorsa, beni karada da bundan başkası kurtaramaz” diye söylendi ve “Allah’ım sana söz veriyorum. Eğer beni şu anda içinde bulunduğum tehlikeden kurtarırsan Muhammed’e gidip O’nun eline yapışacak ve iman edeceğim, umarım, O’nu affedici ve ikram sahibi olarak bulurum” diye Allah'a yakardı. Gemiden kurtulan İkrime gelip Müslüman oldu. Abdullah b. Sa’d b. Ebu Serh ise Osman b. Affan’ın yanında saklandı. Allah'ın Rasulü, biat almak üzere Mekkelileri çağırdığında, Osman onu Efendimize getirdi ve “ey Allah'ın Rasulü, elini uzat da Abdullah sana biat etsin” dedi. Bunun üzerine Abdullah üç defa başını kaldırıp Allah'ın Resulüne baktı. Üçünde de Efendimiz iltifat etmedi. Ancak bu üç teşebbüsten sonra Peygamberimize biat edebildi. Ardından Peygamberimiz (sav) ashabına dönerek "biat etmek üzere geldiğinde ona elimi vermediğimi gördüğünüz halde içinizde aklı başında biri çıkıp niye şu adamı öldürmedi?" diye çıkıştı. Efendimizin serzenişi karşısında oradakiler “Senin düşünceni bilemedik, ey Allah'ın Resulü, bize işaret etseydin ya” dediler. Hz. Peygamber "hiçbir Peygambere haince işaret eden bir göz yaraşmaz" buyurdu.


    Öneri Formu
26495 N004072 Nesai, Muharebe, 14


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الدِّينُ النَّصِيحَةُ

    Öneri Formu
755 M000196 Müslim, İman, 95


Açıklama: Yanmış hayvan tırnağı, makbul bir yiyecek sayılmasa da kıtlık zamanlarında paça çorbasına benzer bir besin olarak değerlendiriliyordu. Veya Efendimizin sözünde, muhtaçlara yardım etmenin önemini vurgulamak için mübalağa üslubu kullanılmış olabilir.

    Öneri Formu
22404 N002575 Nesai, Zekât, 76


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الدِّينُ النَّصِيحَةُ

    Öneri Formu
285883 M000196-2 Müslim, İman, 95


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: نية المؤمن خير من عمله

    Öneri Formu
114211 MK005942 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, V, 185


    Öneri Formu
7807 İM000070 İbn Mâce, Sunne, 9


    Öneri Formu
32271 İM004202 İbn Mâce, Zühd, 21


    Öneri Formu
281023 M004930-2 Müslim, İmare, 157