71 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir Muhammed b. İshak es-Sâğânî, ona Ebu Bedr Şucâ' b. Velid, ona Şerîk, ona Ebu Husayn, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre -ravi Ebu Bedr, Ebu Hureyre'nin hadisi merfu olarak rivayet ettiği kanaatindedir-, Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki taşlar, onları mescitten çıkarmak isteyenlerden, Allah'ın adını vererek bunu yapmamalarını isterler."
Bize Said b. Ufeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona da Mahmud b. Rabî el-Ensarî şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah’ın ashabından ve Ensar arasından Bedir’de bulunanlardan birisi olan, İtban b. Malik Rasulullah’ın (sav) yanına giderek “Ey Allah’ın Rasulü, artık gözlerim iyi görmüyor ve ben kavmime namaz kıldıran kimseyim. Yağmurlar yağınca benimle onlar arasındaki vadi sel olup taştığından ötürü onların mescidine ulaşamadığım için onlara namaz kıldıramıyorum. Bu sebeple ey Allah’ın Rasulü arzu ederim ki, gelip evimde namaz kılasın, ben de orayı namazgah edineyim” dedi. (Ravi) der ki: Rasulullah (sav) ona "İnşallah yapacağım" dedi. İtban der ki: Ertesi gün Rasulullah (sav) ve Ebu Bekir güneşin yükseldiği bir zamanda geldiler. Rasulullah (sav) içeri girmek için izin istedi. Ben de ona izin verdim. Daha oturmadan içeriye girdi ve "Evinin neresinde namaz kılmamı arzu edersin" buyurdu. (İtban) der ki: Ben ona evin bir tarafını gösterdim. Rasulullah (sav) ayakta durup tekbir aldı. Biz de kalkıp saf tuttuk. İki rekât namaz kıldıktan sonra selam verdi. Kendisi için hazırladığımız bir hazîre yemeği için onu alıkoyduk. Oradaki mahalle halkından birçok kimse de eve gelip toplandılar. Onlardan birisi “Malik b. Duhayşin –ya da Duhşum- nerede?” dedi. Aralarından birisi “O kişi münafık birisidir. Allah’ı ve Rasulü’nü sevmez” dedi. Rasulullah (sav) "Böyle deme, sen onun Allah rızasını arayarak 'Lâ ilâhe illallah' dediğini görmüyor musun?" buyurdu. O kişi “Ama biz onun hep münafıklara teveccüh gösterip onlara karşı samimi olduğunu görüyoruz” dedi. Rasulullah (sav) de "Şüphesiz Allah, Allah rızasını arayarak 'Lâ ilâhe illallah' diyen kimseye ateşi haram kılmıştır" buyurdu. İbn Şihab der ki: Sonra ben Salim oğullarının ileri gelenlerinden Husayn b. Muhammed el-Ensarî’ye, Mahmud b. Rabi‘nin rivayet ettiği bu hadisi sordum, o da bu hadisi tasdik etti.
Bize Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Müsenna –hadis Muhammed b. Müsenna'nın lafızlarıyla aktarılmıştır- onlara Dahhâk b. Mahled, ona Abdülhamid b. Cafer, ona babası (Cafer b. Abdullah) ona da Mahmud b. Lebid'in rivayet ettiğine göre Osman b. Affân Mescid(-i Nebevîy)'i (yeniden) bina etmek istemiş fakat halk bunu hoş görmeyip onu olduğu gibi bırakmasını arzu etmişti. Bunun üzerine o: Ben Rasulullah'ı (sav); "kim Allah için bir mescit bina ederse Allah da cennette ona onun gibisini bina eder" buyururken dinledim dedi.
Bize Harun b. Said el-Eylî ve Ahmed b. İsa, o ikisine İbn Vehb, ona Amr, ona Bükeyr, ona Asım b. Ömer b. Katade, ona da Ubeydullah el-Havlani, Osman b. Affân'ın Rasulullah’ın (sav) mescidini (yeniden) bina ettiği vakit insanların kendi hakkında neler söylediklerini işittiğinde onun şunları söylediğini nakletmiştir: Siz gerçekten çokça konuştunuz. Ben ise Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken dinlemiştim: "Kim yüce Allah için bir mescit bina ederse" –Bükeyr dedi ki: Sanırım o: bununla Allah’ın rızasını umarak, dedi-, "Allah da onun için cennette bir ev bina eder. " İbn İsa da rivayetinde: "cennette onun benzerini" demiştir.
Bize Muhammed b. Yahya b. Fâris, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, Zührî ve beraberindekiler Said b. Müseyyeb'in huzurunda bulunuyorken ona Müzeyne'den bir adam, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) ashabıyla mescitte oturuyorken Yahudiler, onun huzuruna geldiler ve ey Ebü'l-Kasım diyerek onlardan birbirleriyle zina eden kadın ve erkek hakkında soru sordular.
Bize Harun b. Maruf ve İshak b. Musa el-Ensarî, o ikisine Enes b. İyaz, -Harun'un rivayetinde 'bana İbn Ebu Zübab rivayet etti', el-Ensarî'nin rivayetinde ise 'bana Haris nakletti' şeklinde geçmektedir -, ona Ebu Hureyre'nin azadlısı Abdurrahman b. Mihran, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir beldede Allah'ın en sevdiği mekânlar, oranın mescitleridir, en sevmediği yerler ise pazarlarıdır."
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona İbn Ebu Zi'b, ona Esved b. Alâ b. Câriye es-Sekafî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Bir kişi evinden mescidine gitmek üzere çıktığında, attığı her adımın biri bir sevap olarak yazılır, diğer (adımı) ise bir günahı siler."
Bize Harun b. Maruf ve İshak b. Musa el-Ensarî, onlara Enes b. İyaz, ona Ebu Hureyre’nin azatlısı Abdurrahman b. Mihran, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Şehirlerde Allah’ın en sevdiği yerler oraların mescitleridir, en sevmediği yerler ise oraların çarşı pazarlarıdır."