Giriş

Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî aynı isnad ile Yunus'un hadisine benzer şekilde rivayette bulunmuş, rivayetinde “Bunun üzerine Allahu Teâlâ "Ey örtünüp bürünen" ayetinden "pisliği terk et" ayetine kadarki kısmı, namazın farz kılınmasından önce vahyetti.” demiş ve (Ebu Seleme'nin) “"rucz", putlar anlamına gelir” sözünü de zikretmiştir. Ayrıca Rasulullah'ın (sav); "(Melek'ten) oldukça korktum" sözünü, Ukayl'in rivayet ettiği gibi nakletmiştir.


Açıklama: Rivayetin tam metni için M000403 numaralı hadise bakınız.

    Öneri Formu
987 M000408 Müslim, İman, 256

Bize Muhammed b. Müsenna, ona Osman b. Ömer, ona Ali b. Mübarek, ona Yahya b. Ebu Kesir bu isnad ile rivayette bulundu ve rivayetinde Hz. Peygamber'in (sav) "Melek, gök ile yer arasındaki bir arş üzerinde oturmaktaydı" buyurduğunu ifade etti.


Açıklama: Hadisin tam metni için M000409 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
994 M000410 Müslim, İman, 258

Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) "Rasulullah'a gelen vahyin başlangıcı..." diyerek hadisi Yunus'un rivayet ettiği gibi nakletmiş, ancak rivayetinde "vallahi, Allah seni asla hüzünlendirmez" ve "Hatice 'amcamın oğlu, kardeşinin oğlunu dinle' demiştir" ifadelerine yer vermiştir.


    Öneri Formu
972 M000404 Müslim, İman, 253

Bize Abdulmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası (Şuayb b. Leys), ona dedesi (Leys b. Sa'd), ona Ukayl b. Halid, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Nebî'nin (sav) hanımı Aişe "Hz. Peygamber (sav) Hatice'nin yanına döndü. Korkudan titriyordu." demiş ve Yunus ile Mamer'in hadisine benzer şekilde rivayette bulunmuş, ancak rivayetin sadece bir kısmını anlatmıştır. Bununla birlikte, Yunus ile Mamer'in rivayetlerinin ilk kısmını "Rasulullah'a gelen vahyin başlangıcı sadık rüya şeklindeydi" cümlesini zikretmemiştir. Yunus "Vallahi, Allah seni asla hüzünlendirmez" sözüne mütabaatta bulunmuş ve Hatice'nin "Amcamın oğlu, kardeşinin oğlunu dinle" sözünü zikretmiştir.


    Öneri Formu
975 M000405 Müslim, İman, 254

Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ashaptan Cabir b. Abdullah el-Ensârî (vahyin iniş sürecini) anlatırken Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ben yürürken, gökten bir ses duydum. Başımı kaldırdım, o anda, Hira'da bana gelen Meleği, gök ile yer arasında bir kürsüye oturmuş bir halde görüverdim. Ondan oldukça korktum ve (evime) döndüm ve 'Beni örtün, beni örtün' dedim. Onlar da beni örttüler. Bunun üzerine şanı yüce Allah 'Ey örtünüp bürünen, kalk ve uyar, Rabbini tekbir et, elbiseni temiz tut' [Müddessir, 74/1-4] ayetlerini indirdi. [Ayette geçen الرُّجْزَ, put demektir.] Ardından vahiy peş peşe gelmeye başladı."


    Öneri Formu
979 M000406 Müslim, İman, 255

"Böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Yoksa daha önce sen kitap nedir, iman nedir, bilmezdin. Biz Kur'ân'ı bir nur yaptık ki, onunla kullarımızdan dilediklerimize yol gösteriyoruz. Sen de, hiç şüphesiz, dosdoğru bir yola rehberlik ediyorsun." (Şûrâ, 42/52)


    Öneri Formu
57659 KK42/52 Şûrâ, 42, 52

Bize Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası (Şuayb b. Leys), ona dedesi (Leys b. Sa'd), ona Ukayl b. Halid, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) "Ardından bir müddet vahiy kesildi. Ben yolda yürürken..." buyurduğunu aktarıp hadisi, Yunus'un rivayetine benzer şekilde rivayet etmiş ancak rivayetinde "(Melek'ten) o kadar korktum ki korkudan yere düştüm" cümlesini eklemiştir. Ebu Seleme der ki "rucz", "putlar" anlamına gelir. Ravi der ki: Ardından vahiy çoğaldı ve peş peşe gelmeye başladı.


    Öneri Formu
981 M000407 Müslim, İman, 256

Bize Muhammed b. Ebu Hafsa, ona Zuhrî, Ebu Seleme, ona da Câbir şöyle demiştir: Vahiy,Hz. Peygamber'e (sav) ilk geldiğinde bir süre kesildi. Ona yalnızlık sevdirildi. Bu sebeple Hira mağarasında inzivaya çekilirdi. Hirâ'dan dönüşünü (anlatırken) Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Hira’dan dönerken) birden üzerimden bir ses duydum. Başımı kaldırdım, bir şeyin, bir kürsü üzerinde olduğunu gördüm. Onu görünce korkudan yere kapandım ve hızlıca ailemin yanına koştum 'Beni örtün, beni örtün' dedim. Bunun üzerine Cebrâil bana geldi ve 'Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! Rabbini yücelt! Elbiseni temiz tut! Pislikten uzak dur' (Müddessir, 1-5) dedi."


    Öneri Formu
128099 MŞ37713 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Megâzî, 4

Bize Züheyr b. Harb, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzâî, ona Yahya şöyle demiştir: Ebu Seleme'ye ilk nazil olan ayeti sordum, bana “Müddessir Suresi” dedi. Ben, “İkra Suresi de olabilir mi?” dedim, bana şöyle dedi: Cabir b. Abdullah'a “Hangi ayet önce nazil oldu” diye sordum, bana “Müddessir Suresi” dedi. Ben “İkra Suresi de olabilir mi?” dedim, bana “Ben sizlere Rasulullah'ın (sav) bize anlattığı şeyi anlatıyorum” dedi ve onun şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir ay boyunca Hira'da (itikafta) kaldım. Kalma sürem (itikaf) bitince oradan indim ve vadinin ortasına ulaştım. Derken bana seslenildi. Önüme, arkama, sağıma, soluma baktım ancak kimseyi göremedim. Ardından (yine) bana seslenildi ancak, (yine) kimseyi göremedim. Sonra (yine) bana seslenildi, başımı kaldırdım ve o anda Cebrail'i gökte arş üzerinde görüverdim. Beni şiddetli bir korku aldı. Hatice'nin yanına geldim ve ona 'Beni örtün, beni örtün' dedim. Üzerime su da döktüler. Bunun üzerine Allahu Teâlâ 'Ey örtünüp bürünen, kalk ve uyar, Rabbini tekbir et, elbiseni temiz tut' [Müddessir, 74/1-4] ayetlerini indirdi."


    Öneri Formu
991 M000409 Müslim, İman, 257

Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim, ona Hişam ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Hilal b. Ebu Meymune, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) minbere, biz de etrafına oturmuştuk. 'Benden sonra sizin önünüze dünya nimetlerin ve süslerinin bolca açılmasından endişe ederim' buyurdu. Bir adam 'Hayır (mal), kötülüğe yol açar mı ki ey Allah'ın Rasulü?' diye sordu. (Ebu Said) der ki: Rasulullah (sav) ona cevap vermedi. Oradakiler adama 'Rasulullah sana bir şey demediği halde sen onunla neden konuşuyorsun?' diye çıkıştılar. Hz. Peygamber'e (sav) bir ağırlık çöktü ve kendinden geçti, kendine gelince terini sildi. Sonra Rasulullah (sav) sanki soran kişiyi över bir şekilde 'Bu soru soran kişinin (sorduğu soruya gelince:) Hayır (mal) kötülük getirmez elbette. Ancak baharda yağmurla biten otlardan bazıları hayvanları, öldürür ya da zehirler, bazıları ise besler. Ot yiyerek hayatını sürdürenler bunun dışındadır. Onlar semirinceye kadar yerler, güneşe dönüp güneşlenir, oynar, zıplar, işer ve tekrar otlarlar. İşte dünya malı böle yeşil ve tatlıdır. Müslüman zengin kendisine verilen servetten yetime, fakire, yolda kalmışlara infak ederse ne güzeldir! [ya da rivayet Rasulullah'ın (sav) buyurduğu gibidir.] Hakkı olmadığı halde bir şeyi alan kişi ise yiyip yiyip doymayan gibidir. O aldığı şeyler, kıyamet günü onun aleyhinde şahitlik yapacaktır."


    Öneri Formu
4228 M002423 Müslim, Zekat, 123