234 Kayıt Bulundu.
(Resûlüm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye kur'a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin.
Hani havârîlere, "Bana ve peygamberime iman edin" diye ilham etmiştim. Onlar (da), "İman ettik, bizim Allah'a teslim olmuş kimseler (müslümanlar) olduğumuza sen de şahit ol" demişlerdi.
Biz ancak Rabbinin emri ile ineriz. Önümüzde, arkamızda ve bunlar arasında olan her şey O'na aittir. Senin Rabbin unutkan değildir.
Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, esbâta (torunlara), İsa'ya, Eyyûb'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebûr'u verdik.
Onlar, Kitab'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Onlar yakında (gerçeği) anlayacaklar!
Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr -Ebu Bekir tahdisen rivayet edip Cerir b. Abdulhamid demiştir-, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, ''dilini onu ezberlemek için hareket ettirme'' ayeti hakkında şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), Cebrail kendisine vahiy getirdiğinde dilini ve dudaklarını (vahyi ezberlemek için) çokça hareket ettirirdi. Zira vahiy ona ağır gelirdi. Bu durum, onun halinden anlaşılıyordu. (Bundan dolayı) Allahu teâlâ, 'Dilini onu -yani aklında tutmayı- hızlandırmak için hareket ettirme, - onu toplamak ve okumak bize aittir -yani onu göğsünde toplamak ve okumak bizim işimizdir. Sen (ancak) daha sonra okuyabilirsin-, biz onu okuduğumuzda okunuşuna tabi ol -yani indirdiğimizde onu dinle-, onu açıklamak bize aittir -yani, onu senin dilin ile açıklamak-'' ayetlerini indirdi. (Bundan sonra) Cebrail, kendisine geldiğinde susar; gittiğinde ise Allah'ın kendisine vaad ettiği üzere onu okurdu.