Giriş

Bize Kuteybe b. Said ve Halef b. Hişam el-Mukrî, onlara Abdullah b. Yahya et-Tev'em; (T) Bize Amr b. Avn, ona Ebu Yakub et-Tev'em, ona Abdullah b. Ebu Müleyke, ona annesi ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) küçük abdestini bozdu. Arkasında su kabı ile bekleyen Hz. Ömer'e: "Bu nedir, Ey Ömer?" diye sordu. Hz. Ömer, abdest alacağınız sudur diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her bevledişimde bana abdest almak emredilmedi. Eğer böyle yapsaydım, (her bevilden sonra) abdest almak sünnet olurdu."


    Öneri Formu
1218 D000042 Ebu Davud, Tahare, 22

Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (T); Bize Muhammed b. Rumh b. Muhacir, ona Leys, ona Yahya b. Said, ona Sa'd b. İbrahim, ona Nafi' b. Cübeyr ona da Urve b. Muğîra, babası Muğîra b. Şube'den şunu nakletmiştir: "Hz. Peygamber (sav), hacetini gidermek için çıktığında Muğîra de su dolu bir kapla onu takip etti ve hacetini giderince Hz. Peygamber'e (abdest alması için) su döktü. Peygamber (sav), mestlerine mesh ederek abdest aldı." [İbn Rumh'un rivayetinde hîne yerine hatta kelimesi kullanılmıştır.]


    Öneri Formu
1890 M000626 Müslim, Tahâre, 75


Açıklama: عنزة ucu demirli mızrak anlamındadır. Hadiste değnek kastedilmiştir. Anlaşılan o ki, Enes ya da onun yaşlarında herhangi bir çocuk, Hz. Peygamber'e suyu göremeyecekleri bir yerden böyle bir değnek ile uzatıyorlardı. Hadiste bahsedilen olay, Hz. Peygamber'in o günkü şartlarda bile mümkün olduğunca su ile taharetlendiğini göstermektedir (İbn Battâl, Şerhu Sahîhi'l-Buhârî, Riyad 1423, II, 131).

    Öneri Formu
1867 M000620 Müslim, Tahâre, 70


Açıklama: Bazı rivayetlerde Enes'in getirdiği suyu Hz. Peygamber'in elini yıkaması ya da abdest alması için eline döktüğü ifade edilmektedir. البراز kelimesi açık geniş alan manasındadır. Tuvaletini yapmak için, insanlar görmesin diye uzak yerler gitmeyi ifade eder.Buna bağlı olarak büyük tuvalet anlamında da kullanılır. (Şerhu'n-Nevevî,III, 162-163)

    Öneri Formu
1869 M000621 Müslim, Tahâre, 71


    Öneri Formu
1863 M000619 Müslim, Tahâre, 69

Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Ebu Ma'mer, ona Abdulvâris, ona Ümmü Yunus bt. Şeddâd, ona da kayınvalidesi Ümmü Cahder el-Amiriyye'nin haber verdiğine göre o, Hz. Aişe'ye hayızlı kadının elbisesine kan bulaşmasını sordu. Hz. Aişe şöyle dedi: Üzerimizde şiltemiz olduğu halde Rasulullah (sav) ile beraberdik. Şiltenin üstünü bir başka elbiseyle örtmüştük. Sabah olunca Hz. Peygamber elbiseyi alıp giydi ve çıktı. Sabah namazını kıldırdı ve oturdu. Bir adam Ya Rasulullah! Bu bir kan lekesi değil mi? dedi. Rasulullah lekeli kısmın kenarını katlayıp bir çocukla bana gönderdi ve "Bunu yıka, kurut ve bana gönder" buyurdu. Çanağımı getirtip onu yıkadım, kuruttum ve Rasulullah'a gönderdim. Rasulullah öğleye doğru o elbise üzerindeyken geldi.


    Öneri Formu
4616 D000388 Ebu Davud, Taharet, 138


    Öneri Formu
6322 M005762 Müslim, Selam, 86


    Öneri Formu
6325 M005765 Müslim, Selam, 87


    Öneri Formu
18397 B002477 Buhari, Mezalim, 32