115 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Kudâme, ona Cerir (b. Abdülhamid), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Şa'bî (Amir b. Şerâhil), ona da Ümmü Seleme (Hind bt. Huzeyfe) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) evden çıkarken şöyle dua ederdi: "Bismillah (Allah'ın adıyla) başlarım. Rabbim! Alçalmaktan, sapmaktan, zulmetmekten, zulme uğramaktan, cahilce davranmaktan ve bana cahilce davranılmasından sana sığınırım."
Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona Abdurrahman b. Selman el-Hacrî, ona Ukayl b. Halid, ona Seleme b. Küheyl ona da Küreyb şöyle rivayet etmiştir: İbn Abbas bir gece Rasulullah'ın (sav) yanında geceledi ve “Rasulullah (sav) kalkıp kırbaya uzandı, kırbadan su dökerek abdest aldı. Abdest alırken suyu ne çok ne de az da kullandı” diyerek hadisin geri kalanını rivayet etti. İbn Abbas rivayet ettiği hadiste şunları da söyledi: Rasulullah (sav), o gece on dokuz kelimelik bir duada bulundu. Seleme der ki: Bunları Küreyb bana nakletti ama ben bunlar arasından on ikisini belleyebildim, geri kalanını unuttum. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ya Rabbi kalbimde bir nur, dilimde bir nur, kulağımda bir nur, gözümde bir nur, üstümden bir nur, altımdan bir nur, sağımda bir nur, solumda bir nur, önümde bir nur, arkamda bir nur yarat, nefsimde de bir nur yarat ve bana pek büyük bir nur lütfet."
Bize İbn Avf, ona Abdulğaffâr b. Davud, ona Yakub b. Abdurrahman, ona Musa b. Ukbe, ona Abdullah b. Dinar, ona da İbn Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre, Rasulullah'ın (sav) dualarından biri de şöyle idi: "Allah’ım! Verdiğin nimetin zevâl bulmasından, lütfettiğin âfiyetin yitip gitmesinden, intikamının gelivermesinden ve gazabının her çeşidinden sana sığınırım."
Bize Nasr b. Abdurrahman el-Kufî, ona Muhâribî, ona Malik b. Miğvel, ona Muhammed b. Sûka, ona Nâfi', ona da İbn Ömer'in haber verdiğine göre, "Rasulullah'ın (sav) bir meclisten kalkmadan önce orada yüz defa şu sözleri söylediği sayılırdı: Allah'ım beni affet. Tövbemi kabul et. Şüphesiz ki sen tövbeleri kabul eden, günahları affedensin." [Tirmizi, bu hadisin İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona da Muhammed b. Sûka tarikiyle mana olarak bir benzerinin aynı isnadla nakledildiğini söylemektedir. Ayrıca Tirmizî, bu hadisin hasen sahih garib olduğunu söylemiştir.]
Bize Ubeydullah b. Muâz el-Anberî, ona babası (Muâz el-Anberî), ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî, ona da babası (Ebu Musa el-Eş'arî) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dua ettiğini rivayet etmiştir: "Allahume'ğfir lî hatîetî ve cehli ve israfı fî emri kullihî ve mâ ente alemu bihi minni. Allâhumme'ğfir lî hatâyâye ve amdi ve cehli ve hezlî ve kullu zâlike indî. Allâhumme'ğfir lî mâ kaddemtu ve mâ ahhartu ve mâ esrartu ve mâ a'lentu. Ente'l-Mukaddim ve ente'l-Muahhır. Ve ente alâ külli şey'in kadîr." "Rabb'im, benim günahımı, bilgisizliğimi, her işimdeki israfımı ve benden daha iyi bilmekte olduğun kusurlarımı bağışla. Allah'ım, benim hatalarımı, kasden ya da farkına varmadan işlediklerimi, şakalarımı, kısacası bende bulunan tüm günahlarımı bağışla. Allah'ım, önceden yaptığım ya da daha sonra yapacağım, gizlediğim ya da açığa vurduğum bütün günahlarımı Sen bağışla. Öne geçiren de Sensin, arkaya bırakan da. Sen her şeye gücü yetensin."
Bize Harun b. İshak, ona Abde, ona Hişam b. Urve, ona Abbad b. Abdullah b. Zübeyr, ona da Hz. Âişe şöyle demiştir: "Vefatı sırasında Rasulullah'ı (sav) “Allah'ım! Beni bağışla, bana merhamet et ve beni Refîk-i Alâya ( yüce dosta) ulaştır” diye dua ederken duydum." [Tirmizi der ki: Bu hasen sahih bir hadistir.]
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Übeydullah b. Abdülhamid, ona Ebu İshak, ona Ebu Bekir b. Ebu Musa ve Ebu Burde, onlara da -sanırım- Ebu Musa el-Eş'arî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: "Allâhumme'ğfir lî hatîetî ve cehli ve isrâfi fî emri ve mâ ente a'lemu bihî minni. Allâhumme'ğfir lî hezlî ve ciddî ve hatâye ve amdî ve kullu zâlike indî." "Allahım, benim günahımı, bilgisizliğimi, işimdeki israfımı ve benden daha iyi bilmekte olduğun bütün kusurlarımı bağışla. Allahım, benim şakadan ya da cidden yaptıklarımı, hatamı ve kasden işlediğim günahımı, kısacası bende bulunan bütün kusurları bağışla."
Açıklama: Arapça olarak: "Sübhânallâhi adede mâ haleka fi's-semâi ve sübhânallâhi adede mâ haleka fi'l-ardi ve sübhâne adede mâ haleka beyne zâlike ve sübhâallâhi adede mâ hüve hâlikun, vallâhü ekber misle zâlike, velhamdülillâhi misle zâlike, ve lâ ilâhe illellâhu misle zâlike ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi misle zâlike."