Giriş

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyir, ona Hz. Aişe (r.anha) rivayet ettiğine göre Ebu Huzeyfe b. Utbe b. Rabîa b. Abdişems, Hz. Peygamber (sav) ile birlikte Bedir'e katılanlardandı. Ebu Huzeyfe, Salim'i evlat edinmişti. Onu erkek kardeşinin kızı Hind bt. Velîd b. Utbe b. Rabia ile evlendirmişti. Salim, Ensar'dan bir hanımın azatlısıydı. Hz. Peygamber (sav) de Zeyd'i evlat edinmişti. Cahiliye devrinde bir adam bir çocuğu evlat edinirse, artık onun evladı olarak anılır ve ona mirasçı olurdu. Cenâb-ı Hak "Onları babalarına nispet ediniz..." (Ahzab, 33/5) ayetini indirene kadar böyle devam etti. Babasının kim olduğu bilinmeyen ise sizin din kardeşiniz ve dostunuzdur. Ebu Huzeyfe'nin eşi ve Süheyl b. Amr el-Kuraşî el-Âmirî'nin kızı olan Sehle Hz. Peygamber'e (sav) gelip “ey Allah'ın Rasulü, Salim'i çocuğumuz olarak görüyorduk. Sonra Allah onun hakkında bu ayetleri indirdi” dedi. Ebu Yemân hadisi bu şekilde rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
13818 B005088 Buhari, Nikah, 15

Bize Übeydullah b. Musa, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona da Berâ şöyle demiştir. Cahiliye döneminde müşrikler ihrama girdikleri zaman, evlerine arka taraflarından girerlerdi. Bunun üzerine Allah "Evlere arkalarından girmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik, Allah’a karşı gelmekten sakınan kimsenin iyiliğidir. Evlere kapılarından girin ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz" (Bakara, 189) ayetini indirdi.


    Öneri Formu
31448 B004512 Buhari, Tefsir, (Bakara), 29

Bana Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona Urve, ona Âişe şöyle demiştir: Ben Peygamber'den (sav) "ölüm hastalığı halinde bir peygambere mutlaka dünya ile ahiretten birini seçme imkanı sunulur" dediğini işitirdim. Peygamber'in (sav) de ölüm hastalığında boğazı kısılıp sesi değişerek ahirete göç­me hâli geldiğinde "işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, Sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle birliktedirler" (Nisâ, 69) ayetini sonuna kadar okuduğunu işittim ve Rasulullah'ın da bu iki tercih arasında serbest bırakıldığını anladım.


    Öneri Formu
31703 B004586 Buhari, Tefsir, (Nisâ) 13

Bize İsmail, ona Mâlik, ona Zeyd b. Eslem, ona da babası (Eslem) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), seferlerinden birinde geceleyin, yanında Ömer b. Hattâb da varken yürüyordu. Bu sırada Ömer b. Hattâb, Rasulullah'a bir şey sordu. Fakat Rasulullah (sav) Ömer'e cevap vermedi. Ömer sonra yine sordu. Rasulullah (sav) yine cevap vermedi. Sonra Ömer bir daha sordu. Rasulullah (sav) yine cevap vermedi. Bu­nun üzerine Ömer b. Hattâb kendi kendine “anası Ömer'i kaybetsin, üç kere üst üste Rasulullah'a soru sordun da Rasulullah (sav) hiçbirinde sana cevap vermedi” dedi. Ömer der ki: Bunun üzerine ben devemi hareket ettirip sür­düm. Sonra hakkımda ayet inmesinden korkarak insanların önüne geçtim. Ancak çok geçmeden beni çağıran birisinin sesini duydum, kendi kendime “şimdi hakkımda Kur'an inmiş olmasından hakikaten kork­maktayım” diyerek Rasulullah'ın huzuruna geldim ve kendisi­ne selâm verdim. Rasulullah (sav) "bu gece bana bir sure indirildi ki o sure bana, üstüne güneş doğan her şeyden daha çok sevimlidir" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) "Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik" (Fetih, 1) ayetini okudu.


    Öneri Formu
13729 B005012 Buhari, Fedailu'l-Kur'an, 12

Bize Yunus b. Abdul'a'lâ ve Süleyman b. Davud, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona da Urve b. Zübeyir şöyle rivayet etmiştir: Urve, Âişe'ye "Eğer yetim kızlar hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, sizin için helâl olan (diğer) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâh edin..." (Nisâ, 3) ayetinin tefsirini sordu. Âişe (ra) şöyle cevap verdi: Ey kız kardeşimin oğlu, ayetteki "Yetimler" ile velisinin velayet ve vasiliği altında bulunup, mal hissesinde veliye ortak olan yetim kız kast edilmektedir. Bu yetimin malı ve güzelliği velisinin hoşuna gider. Bu sebeple velisi ona, mihrinde adaleti gözetmeden ve başkasının ve­receği kadar mehir vermeden onunla evlenmek ister. İşte bu velilerin, kendi himayeleri altındaki yetime kızlarla, haklarında adalet gözetmeden ve onların mehirlerini en yüksek miktara yüksel­tmeden evlenmeleri yasaklanmış, yerine kendilerine he­lâl olan başka kadınlarla evlenmeleri emredilmiştir. Urve der ki: Âişe şöyle devam etti: Bu ayet indikten sonra in­sanlar Rasulullah'tan (sav) fetva istediler. Bunun üzerine Allah şu ayeti indirdi: "Kadınlar hakkında senden fetvâ istiyorlar. De ki: Size onlar hakkındaki hükmü Allah açıklıyor. Haklarını vermeksizin nikâhlamak istediğiniz yetim kızlar ile güçsüz ve korunmasız çocuklar hakkındaki hükümler ve yetimlerin hakkını âdil bir şekilde gözetmenize dair emirler, kitapta size okunuyor." (Nisâ, 127). Allah'ın bu ayette "Kitap'ta size karşı okunup duruyor" diye zikrettiği, surenin evvelinde geçen ve içinde "Eğer yetim kızlar hakkında adaleti yerine getire­meyeceğinizden korkarsanız, sizin için helâl olan diğer kadınlardan... nikâh ediniz" buyruğunun yer aldığı ayettir. Âişe der ki: Diğer ayette yer alan, Allah'ın "nikahlamayı istemediğiniz" buyruğu da herhan­gi birinizin himâyesi altında bulunan yetim kıza malı ve güzelliği az olduğu zaman rağbet göstermemesidir. Bu mal ve güzelliği az olan Öksüz kızlara rağbet etmediklerinden dolayı, malına ve güzelliğine rağbet ettikleri yetim kızları, adalete riayet etmedikleri sürece, nikâhlamaları yetim velilerine yasaklandı.


    Öneri Formu
27824 N003348 Nesai, Nikâh, 66

Bize Hüseyin b. Mansur, esbât b. Muhammed, ona Süleyman b. Feyrûz eş-Şeybânî, ona İkrime ona da İbn Abbâs; (T) Şeybânî der ki: Kanaatim odur ki Ebu Hasan Atâ es-Suvâî bu hadisi mutlaka İbn Abbas'tan rivayet etmiştir: İbn Abbâs "Ey iman edenler! Kadınları zorla miras olarak almak size helâl olmaz. Kendilerine vermiş olduğunuz mehirden bir şeyler koparabilmek için onları sıkıştırmayın" (Nisa, 19) ayeti hakkında şöyle der: Cahiliye döneminde bir adam vefat ettiği zaman, onun velileri, geride kalan eşi konusunda da hak sahibi olur, isterlerse, içlerinden biri onunla evlenir, isterlerse onu başka birisiyle evlendirip mehrini alırlar, isterlerse o kadını kimseyle evlendirmeyip (ölene kadar bekletir, sonra da mirasını alırlardı). İşte bu ayet, bunlar hakkında indi.


    Öneri Formu
31696 B004579 Buhari, Tefsir, (Nisâ) 6

Bize Haccâ b. Minhal, ona Hüşeym, ona Ebu Hâşim, ona Ebu Miclez, ona da Kays b. Ubâd şöyle rivayet etmiştir: Ben Ebu Zer (ra) "Şu iki gurup, Rableri hakkında çekişen iki hasımdır" (Hac, 19) ayetinin, Bedir Günü karşılıklı çarpışan Hamza ve iki arkadaşı (Ali ve Ubeyde) ile Utbe ve iki arkadaşı (Şeybe ve Velid) hakkında indiğine yemin ederdi. Süfyân bu hadisi Ebu Hâşim'den rivayet etmiştir. Osman'ın Cerîr'den, onun Mansûr'dan, onun Ebu Hâşim'den, onun da Ebû Miclez'den rivayetine göre Osman bu hadisin Ebu Zer'in sözü (mevkuf) olduğunu söylemiştir.


    Öneri Formu
287310 B004743-3 Buhari, Tefsir, (Hac) 3

Bize Yunus b. Abdul'a'lâ ve Süleyman b. Davud, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona da Urve b. Zübeyir şöyle rivayet etmiştir: Urve, Âişe'ye "Eğer yetim kızlar hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, sizin için helâl olan (diğer) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâh edin..." (Nisâ, 3) ayetinin tefsirini sordu. Âişe (ra) şöyle cevap verdi: Ey kız kardeşimin oğlu, ayetteki "Yetimler" ile velisinin velayet ve vasiliği altında bulunup, mal hissesinde veliye ortak olan yetim kız kast edilmektedir. Bu yetimin malı ve güzelliği velisinin hoşuna gider. Bu sebeple velisi ona, mihrinde adaleti gözetmeden ve başkasının ve­receği kadar mehir vermeden onunla evlenmek ister. İşte bu velilerin, kendi himayeleri altındaki yetime kızlarla, haklarında adalet gözetmeden ve onların mehirlerini en yüksek miktara yüksel­tmeden evlenmeleri yasaklanmış, yerine kendilerine he­lâl olan başka kadınlarla evlenmeleri emredilmiştir. Urve der ki: Âişe şöyle devam etti: Bu ayet indikten sonra in­sanlar Rasulullah'tan (sav) fetva istediler. Bunun üzerine Allah şu ayeti indirdi: "Kadınlar hakkında senden fetvâ istiyorlar. De ki: Size onlar hakkındaki hükmü Allah açıklıyor. Haklarını vermeksizin nikâhlamak istediğiniz yetim kızlar ile güçsüz ve korunmasız çocuklar hakkındaki hükümler ve yetimlerin hakkını âdil bir şekilde gözetmenize dair emirler, kitapta size okunuyor." (Nisâ, 127). Allah'ın bu ayette "Kitap'ta size karşı okunup duruyor" diye zikrettiği, surenin evvelinde geçen ve içinde "Eğer yetim kızlar hakkında adaleti yerine getire­meyeceğinizden korkarsanız, sizin için helâl olan diğer kadınlardan... nikâh ediniz" buyruğunun yer aldığı ayettir. Âişe der ki: Diğer ayette yer alan, Allah'ın "nikahlamayı istemediğiniz" buyruğu da herhan­gi birinizin himâyesi altında bulunan yetim kıza malı ve güzelliği az olduğu zaman rağbet göstermemesidir. Bu mal ve güzelliği az olan Öksüz kızlara rağbet etmediklerinden dolayı, malına ve güzelliğine rağbet ettikleri yetim kızları, adalete riayet etmedikleri sürece, nikâhlamaları yetim velilerine yasaklandı.


    Öneri Formu
276849 N003348-2 Nesai, Nikâh, 66


    Öneri Formu
6991 M002535 Müslim, Sıyâm, 35


    Öneri Formu
31718 B004601 Buhari, Tefsir, (Nisâ) 24