42 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Habib, ona Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona da Ubeyd b. Umeyr şunu rivayet etti: "Ebu Musa, Ömer'den (yanına girmek için) izin istedi. (Ubeyd, bir önceki hadiste anlatılan) olayı (nakletti ve) bu rivayetinde (şunları da) söyledi: Sonra Ebu Musa, Ebu Said'le Ömer'in huzuruna gitti ve (hadisin sıhhati hakkında) şahitlik etti. Bunun üzerine Ömer, Rasulullah'ın (sav) bu buyruğu bana gizli mi kalmış? Beni (bunu öğrenmekten) pazarlarda yaptığım alışverişler alıkoydu. Fakat sen (bundan sonra benim yanıma girmek istediğin zaman) istediğin kadar selam ver. Fakat izin isteme! dedi."
Açıklama: Hz. Ömer, Ebû Musa'dan yanına girmesi için selam vermesinin yeterli olacağını, ayrıca izin istemesine gerek olmadığını belirtmiştir. Bu da onun tasarrufundan olan bir husustur.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hafs, ona el-A'meş (Süleyman b. Mihran), ona da Talha (b. Musarrif), Huzeyl'in (b. Şurahbil) şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam geldi Osman (b. Ebu Şeybe bu adamın) Sa'd (b. Ebu Vakkas) olduğunu rivayet etmiştir. Nebi'nin (sav) kapısının önünde durup içeri girmek için izin istedi ve kapının önüne dikildi. Osman (b. Ebu Şeybe bu sözü) kapıya karşı (dikildi) diye rivayet etti. Nebi (sav) ona; "kapıdan biraz geriye şöyle çekil veya şöyle dur. Çünkü (içeriye girmek için) izin isteme (kuralı) görmeyi engellemek için konulmuştur" buyurdu.
Bize Ahmed b. Abde, ona Süfyan, ona Yezid b. Husayfe, ona Büsr b. Saîd, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: Ensarın oturduğu meclislerden birinde oturuyordum. Korkmuş ve paniklemiş bir halde Ebu Musa çıkageldi. Ona, seni korkutan ve panikleten şey de nedir? diye sorduk. Dedi ki; Ömer, kendisinin yanına gelmemi emretti. Yanına gittim ve huzuruna girmek için üç kez izin istedim. Ancak bana izin verilmedi. Ben de geri döndüm. Ömer; yanımıza gelmekten seni engelleyen ne oldu? diye sordu. Geldim ve üç kez izin istedim. Ancak bana izin verilmedi. Nitekim Rasulullah (sav); "biriniz üç kez izin ister de kendisine izin verilmezse geri dönsün" buyurmuştur dedim. Bunun üzerine Ömer; Vallahi, bu hadisle ilgili mutlaka bir delil getireceksin dedi. Ebu Musa dedi ki bunun üzerine Ebu Said; seninle ancak bu topluluğun en küçüğü kalkıp gelebilir dedi ve onunla kalkıp gitti. Ardından da onun lehine şahitlik etti.
Bize Müemmel b. el-Fadl el-Harrani, onlara Bakiyye b. Velîd, ona Muhammed b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Büsr'ün şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber birinin kapısına geldiği zaman kapının tam karşısında durmazdı. Bilakis kapının sağına ya da soluna çekilir ve (oradan) "es-Selamü aleyküm, es-selamü aleyküm" derdi. Çünkü o günlerde evlerin kapılarında perdeler yoktu.
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona Talha b. Yahya, ona da Ebu Bürde Ebu Musa'nın şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Musa (bir gün) Ömer'in yanına varmış. Ebu Musa izin istiyor, el-Eş'arî izin istiyor, Abdullah b. Kays izin istiyor diyerek içeri girmek için üç defa izin istedi de kendisine izin verilmedi. Bunun üzerine geri döndü. Hemen arkasında Ömer geri gelmesi için ona haber gönderdi. (O da tekrardan Ömer'in huzuruna geldi. Bunun üzerine Ömer, O'na): Seni geri çeviren sebep neydi? diye sordu. O da, Rasulullah (sav): Biriniz üç defa izin ister de izin verilirse (içeri girsin), yoksa dönüp gitsin" buyurdu (da onun için dönüp gittim) diye cevap verdi. Ömer, bunun hakkında bana bir delil getir dedi. Bunun üzerine Ebu Musa hemen gitti ve (bir süre) sonra geri döndü ve işte Übey! (Söz konusu hadis hakkında şahitlik edecek) dedi. Übey; Ey Ömer, Rasulullah'ın (sav) sahabileri üzerinde bir işkence olma dedi. Ömer de: Rasulullah'ın (sav) ashabı üzerinde bir işkence olmayacağım dedi.
Bize Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî, ona İsmail b. Cafer, ona Muhammed b. Amr, ona da Ebu Seleme Nafi' b. Abdulharis'in şöyle dediğini rivayet etti: (Birgün) Rasulullah'la (sav) birlikte dışarı çıkıp bir bahçeye girdik. Bana, "kapıyı tut (da kimse izinsiz girmesin)" buyurdu. Hemen arkasından kapı çalındı. Kim o? dedim. (Nafi' b. Abdulharis sözlerine devam ederek bir önceki) hadisi rivayet etti. [Ebû Davud, Ebu Musa el-Eş'arî'nin hadisini kastederek şöyle dedi: Ebu Musa kapıyı çaldı.]
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hafs, ona el-A'meş (Süleyman b. Mihran), ona da Talha (b. Musarrif), Huzeyl'in (b. Şurahbil) şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam geldi Osman (b. Ebu Şeybe bu adamın) Sa'd (b. Ebu Vakkas) olduğunu rivayet etmiştir. Nebi'nin (sav) kapısının önünde durup içeri girmek için izin istedi ve kapının önüne dikildi. Osman (b. Ebu Şeybe bu sözü) kapıya karşı (dikildi) diye rivayet etti. Nebi (sav) ona; "kapıdan biraz geriye şöyle çekil veya şöyle dur. Çünkü (içeriye girmek için) izin isteme (kuralı) görmeyi engellemek için konulmuştur" buyurdu.
Bize Ahmed b. Abde, ona Süfyan, ona Yezid b. Husayfe, ona Büsr b. Saîd, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: Ensarın oturduğu meclislerden birinde oturuyordum. Korkmuş ve paniklemiş bir halde Ebu Musa çıkageldi. Ona, seni korkutan ve panikleten şey de nedir? diye sorduk. Dedi ki; Ömer, kendisinin yanına gelmemi emretti. Yanına gittim ve huzuruna girmek için üç kez izin istedim. Ancak bana izin verilmedi. Ben de geri döndüm. Ömer; yanımıza gelmekten seni engelleyen ne oldu? diye sordu. Geldim ve üç kez izin istedim. Ancak bana izin verilmedi. Nitekim Rasulullah (sav); "biriniz üç kez izin ister de kendisine izin verilmezse geri dönsün" buyurmuştur dedim. Bunun üzerine Ömer; Vallahi, bu hadisle ilgili mutlaka bir delil getireceksin dedi. Ebu Musa dedi ki bunun üzerine Ebu Said; seninle ancak bu topluluğun en küçüğü kalkıp gelebilir dedi ve onunla kalkıp gitti. Ardından da onun lehine şahitlik etti.