113 Kayıt Bulundu.
Bize Adem b. Ebu İyas, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini nakletmiştir: "Bir kul abdestini bozmaksızın mescitte namazı beklediği sürece namazda sayılır." Bunun üzerine yabancı bir adam 'Peki hades (abdesti bozan şey) nedir, Ey Ebu Hureyre?' diye sormuş, Ebu Hureyre de yellenmeyi kastederek '(abdesti bozan şey) sestir' demiştir.
Bize Ahmed, ona İbn Vehb, ona Yunus b. Yezid, ona İbn Şihâb, ona Abdullah b. Ka'b b. Malik ona da Ka'b b. Mâlik şöyle söylemiştir: Ka'b, Rasulullah (sav) döneminde mescide İbn Ebu Hadred'den alacağını (borcunu ödemesini) istedi. Bunun üzerine sesleri o derece yükseldi ki evinde bulunan Rasulullah (sav) seslerini işitti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onlara doğru çıkıp, odasının perdesini açtı ve Ka'b b. Malik'e seslenerek "Ey Ka'b!" dedi. Ka'b 'Lebbeyk! Ey Allah'ın Rasulü' deyince Rasul-i Ekrem (sav) eliyle "Yarısını indir." diye işaret etti. Ka'b da hemen 'İndirdim Ey Allah'ın Rasulü!' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), (Abdullah b. Ebu Hadred'e hitaben) şöyle buyurdu: "Şimdi kalk da (kalan) borcunu öde!"
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Âişe ve Abdullah b. Abbas şöyle demişlerdir: "Hz. Peygamber (sav) son hastalığında, ıstırabı arttığı zaman yanında bulunan çizgili kumaşı yüzüne örter, örtü onu bunalttığında da yüzünü açardı. İşte o hâlde iken, ehl-i kitabın yaptığı şeylerden ümmetini sakındırmak üzere “Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine olsun. Onlar peygamberlerinin kabirlerini mescitler edindiler” buyurdu."
Bize Mahmud b. Gaylân, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Sâlim, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) zamanında biz gençler mescitte uyurduk. Ebu İsa şöyle demiştir: İbn Ömer hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bir kısım ilim ehli, camide uyumaya ruhsat vermiştir. İbn Abbas ise ''Camileri gece kalınacak yahut gündüz uykusu uyunacak yerler haline getirmemek gerek'' demiştir. Bir kısım ilim ehli İbn Abbas'ın görüşünü esas almıştır.
Bize Amr b. Ali, ona Halid b. Haris, ona Şube, ona Said b. Müseyyeb, ona da Aişe'den (r.anha) rivayet edildiğine göre, Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Peygamberlerinin kabirlerini mescid haline getiren toplumlara Allah lanet eder."
Bize Kuteybe b. Saîd ve Utbe b. Abdullah, onlara Malik (b. Enes), ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da Abdullah es-Sunabihî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Mümin bir kul abdest aldığında: Ağzını çalkaladığında (ağzıyla işlemiş olduğu) günahlar ağzından çıkar gider. Burnuna su verip onu iyice temizlediğinde, günahlar burnundan çıkar. Yüzünü yıkadığında günahlar yüzünden çıkar. O kadar ki (günahları) kirpiklerinin altından süzülür gider. Ellerini (ve kollarını) yıkadığında günahları ellerinden (kollarından) çıkar. O kadar ki, (günahları) el tırnaklarının arasından bile çıkıp gider. Başını mesh ettiğinde günahları başından, hatta kulaklarından bile, çıkar gider. Ayaklarını yıkadığında günahları ayaklarından, ayak tırnaklarının altından bile, çıkar. (Bu abdestten sonra) Onun (namaz için) mescide kadar yürümesi ve namaz kılması onun için nafile olur." [Kuteybe (hadisi naklederken): 'es-Sunabihî'nin (eda sigası olarak 'an' lafzı yerine) '(Enne'n-Nebiyye Sallallahu aleyhi ve sellem (Nebi (sav) şöyle buyurmuştur)' ifadelerini kullandığını' söylemiştir.]
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Âişe ve Abdullah b. Abbas şöyle demişlerdir: "Hz. Peygamber (sav) son hastalığında, ıstırabı arttığı zaman yanında bulunan çizgili kumaşı yüzüne örter, örtü onu bunalttığında da yüzünü açardı. İşte o hâlde iken, ehl-i kitabın yaptığı şeylerden ümmetini sakındırmak üzere “Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine olsun. Onlar peygamberlerinin kabirlerini mescitler edindiler” buyurdu."
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Âişe ve Abdullah b. Abbas şöyle demişlerdir: "Hz. Peygamber (sav) son hastalığında, ıstırabı arttığı zaman yanında bulunan çizgili kumaşı yüzüne örter, örtü onu bunalttığında da yüzünü açardı. İşte o hâlde iken, ehl-i kitabın yaptığı şeylerden ümmetini sakındırmak üzere “Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine olsun. Onlar peygamberlerinin kabirlerini mescitler edindiler” buyurdu."