34 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Hz. Peygamber Medine'ye hicret ettiğinde Âşûrâ orucunu hem kendisi tutmuş hem de sahabeye tutmalarını emretmişti. Bu rivayet ve benzeri rivayetlerde de belirtildiği gibi Ramazan orucunu farz kılan Bakara, 2/185. ayetin inmesiyle birlikte, Âşûrâ orucu nafile oruç olarak müminlerin isteğine bırakıldı.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte hasen li ğayrihidir.
Açıklama: Allah Rasûlü Rabbimizin biz kullarına karşı rahmetini ve bağışlamasını pek çok hadislerinde dile getirmiştir. Burada da İslam’ın en önemli ibadetlerinden üçünü yapan müminin Allah katında farklı bir değeri olduğuna işaret ederek başka kusur ve hataları olsa da o müminin, bu ibadetleri yapmayan ve kendilerine Allah’ın bağış ve merhametinin olmadığı diğer kullara göre farklı muamele ederek bunlardan hoşnut olacağını ifade etmektedir. Allah’ın hoşnut olduğu müminler ise en büyük mükâfatla, yani cennetle ödüllendirilecekleri bilinen bir husustur. Hz. Peygamber’in ikinci sırada belirttiği kusur örtme meselesi diğer meşhur hadislerde biraz farklıdır. Burada olduğu gibi “dünyada Allah’ın hatalarını örttüğü kul” olarak değil, “Bir kulu gördüğü veya bildiği diğer kulun hatalarını örterse, Allah da okulun kıyamette hatalarını/günahlarını örter” şeklinde rivayet edilmiştir. Dördüncü hadisin de diğer meşhur rivayetleri şu şekildedir: “Kişi sevdiği ile beraberdir.” Hadis mütabileriyle birlikte hasen li ğayrihidir.
Bize Ahmed b. Muhammed b. Şebbûye, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkid, ona babası (Hüseyin b. Vâkid), ona Yezid en-Nahvi, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: (Allahu Teâla), "Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizlere de farz kılındı" buyurmuştur. İnsanlar, Hz. Peygamber (sav) döneminde yatsı namazını kıldıklarında kendilerine yemek, içmek ve kadınlara yaklaşmak haramdı. Onlar, diğer iftar vaktine kadar oruç utarlardı. (Hâl böyle iken) bir adam, yatsı namazını kıldığı halde nefsine aldanıp hanımı ile birlikte oluverdi ve oruca da devam etti. Allah (ac), diğer insanlar için bunu bir kolaylık, ruhsat ve menfaat kılmayı murad etti de "Allah, nefsinize aldandığınızı bilmiştir" buyurdu. İşte bu, Allah'ın insanları faydalandırdığı, onlara ruhsat tanıdığı ve kolaylaştırdığı şeylerdendir.