149 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona da Hammad b. Seleme bu isnad ile nakilde bulunup ardından, "iyilik yapanlara dahası da vardır" ayetini okudu ilavesinde bulunmuştur.
Bize Yahya, ona Veki, ona İsmail b. Ebu Halid, ona da Amir eş-Şa'bî, Mesruk şöyle demiştir: "Ben Aişe'ye (r.anha) 'Anacığım! Hz. Muhammed (sav) Rabb'ini gördü mü?' diye sordum, bana 'bu söylediğin sözden ötürü tüylerim diken diken oldu, ürperdim. Sen şu üç şeyi nasıl bilmezsin! her kim onları sana söylerse muhakkak yalan söylemiştir: Her kim Muhammed (sav), Rabb'ini gördü derse, muhakkak yalan söylemiştir' dedi, sonra da 'Gözler O’nu idrak edemez, halbuki O gözleri idrak eder. O en ince şeyleri bilir ve her şeyden haberdardır.' (En'âm,103) ve 'Herhangi bir beşer ile Allah’ın konuşması ancak vahiy ile yahut perde arkasından ya da bir elçi gönderip, izni ile, dilediğini vahyetmesi şeklinde olabilir. Muhakkak ki O çok yücedir, engin hikmet sahibidir.' (Şûrâ, 51) ayetlerini okudu. Hz. Aişe devam ederek 'Her kim sana, yarın ne olacağını bilirim derse, muhakkak yalan söylemiştir' dedi, ardından 'Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez' (Lokman, 34) ayetini okudu. Sonra da 'Her kim sana Rasulullah'ın (sav) vahiyden herhangi bir şey gizlediğini söylerse, muhakkak yalan söylemiştir' dedi ve 'Ey Rasul! Rabbinden Sana indirileni tebliğ et. Eğer böyle yapmazsan elçilik görevini yerine getirmiş olmazsın' (Mâîde: 67) ayetini okudu. Ama Hz. Peygamber (sav) Cebrail'i asli suretinde iki defa gördü' dedi."
Bize Amr b. Avn, ona Hâlid ve Huşeym, ona İsmail, ona Kays, ona da Cerir’in şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’nin (sav) yanında oturuyor idik, derken on dördündeki aya baktı ve şöyle buyurdu: "Şüphesiz sizler bu ayı görmek için birbirinize izdiham vermediğiniz gibi Rabbinizi göreceksinizdir. Bu sebeple güneş doğmadan önce ve güneş batmadan önce namazı kaçırmama imkânınız olursa bunu yapınız."